Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bazı durumlarda sadece bir ülkenin dışişleri bakanı gibi hareket etmenin yetmediğini, insanlığın içişleri bakanı gibi davranılması gerektiğini söyledi. Bugün sona eren ‘İkinci İstanbul Arabuluculuk Konferansı’nın üst düzeyli oturumunda, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja ve BM Genel Kurul Başkanı Vuk Jeremic da birer konuşma yaptı.

davutogluArabuluculuğun son yıllarda önem kazandığına değinen Davutoğlu bunun nedenini, ‘İmparatorlukların olduğu geleneksel siyasetlerin güdüldüğü zamanlarda savaşlar bölgesel oluyordu. Modern çağa geçildiğinde ise ulus devletlerin ortaya çıktı.’ diye açıklayan Ahmet Davutoğlu soğuk savaşı örnek verdi. “İki kutuplu dünyada küresel güçler bu konularla ilgileniyordu; aşağıya doğru daha yaygın bir arabuluculuk söz konusu değildi. Daha sonra mikro düzeydeki arabuluculuk makro düzeydekinden daha önemli hale geldi. Bir bölgede siyasi gerginlik olduğunda sorunun orada çözülmesi ihtiyacı doğdu. Ancak bu şekilde bölgesel düzenlerin muhafaza edilmesi mümkün hale geldi. Bugün daha çok ortak kader anlayışı ile hareket ediyoruz. Bu konuların hepsi doğrudan veya dolaylı artık dünyadaki herkesi ilgilendiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

TÜRKİYE NEDEN BU KADAR AKTİF?

Davutoğlu konuşmasında, Türkiye’nin arabuluculuk faaliyetlerinde bu kadar yoğun rol almasının sadece tarihi ilişkilerden kaynaklanmadığını söyledi. Afganistan ve Somali’yi örnek gösteren Ahmet Davutoğlu, “Türkiye’nin Afrika ile Avrasya bölgesinin ortasında olduğunun bilincindeyiz. Eğer etrafımızda barış olmazsa bizde barış içinde yaşayamayız.” dedi.

“Dönüşümlerin yaşandığı bir çağda siyasi sistemlerin yeniden yapılanması çok önemli. İhtiyaçtan anlamayan devletler kendi toplumları için bir sorun teşkil etmeye başlıyor.” diyen Davutoğlu, Suriye’deki savaşın da mezheplere dayalı veya etnik bir savaş değil meşruiyet sebebiyle olduğunu ifade etti.

ORTADOĞU BARIŞ SÜRECİNDE TÜM YOLLAR DENENDİ

En önemli konulardan bir tanesinin Ortadoğu barış süreci olduğunu dile getiren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, İsrail-Filistin arasındaki barışın bölgesel barış için önemli olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Umarız ki bi rgün Başbakan Netanyahu’da iki devletli çözümü desteklediğini söyler. Bu noktaya gelene kadar yeni bir müzakere çerçevesi oluşturmak çok zor. Bütün terminoloji tüketildi, artık yeni bir süreç görmek istemiyoruz, sonuç görmek istiyoruz; yeni bir yol haritası görmek istemiyoruz, yolun sonunu görmek istiyoruz.” dedi.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja ise konuşmasında, konferansta konuşulan konuların uluslararası toplumun gündeminde oldukça uzun zamandır yer almış ve bugüne kadar çeşitli çabalara rağmen devam eden konular olduğunu ifade etti. Ancak sadece ihtilaflara bakarak arabuluculuğun bir işe yaramadığını söylemenin de doğru olmadını belirtti.

Uluslararası toplum nezdinde Türkiye’nin arabuluculuğunun görünür kılınması amacıyla geçen yıl Şubat ayında ilki düzenlenen konferansa, Dışişleri Bakanlığı ev sahipliği yapıyor. İki gün süren program boyunca uluslararası sorunların çözüm çabaları “arabuluculuk” konusu çerçevesinde ele alındı. Özellikle Somali, Afganistan ve Suriye’deki süreçler ile birlikte Ortadoğu, Sudan ve Filipinlerdeki çözüm arayışları da masaya yatırıldı.

Reklamlar