Bu ders yılı ve bundan öncekinde iş arayan öğretmen sayısında fark yok. Bizde işsiz olan üniversite mezunlarının sayısı 4 bin. Geçen yıl da sayıları farklı değildi. Eğitim Bakanlığı verilerine göre, Bulgar okullarında 1800 öğretmen açığı var. Özellikle başkent ve büyük şehirlerde öğretmen eksikliği kendini iyiden iyiye hissettiriyor. İngilizce, matematik ve bilgisayar öğretmenleri en çok aranan uzmanlar oldu. Bazı okullar geçen yıldan beri boş olan iş yerlerinin ilanını vermiş olsa da, aday yok. İş ve işçi bulma kurumları öğretmen talepleriyle dolu, ancak oradaki memurlar, öğretmen işinin rağbet görmediğini itiraf ediyor. Özellikle gençler öğretmenliğe ilgi duymuyor. Gençlerin en çok talep ettikleri işler arasında kuaförlük, kozmetik, hizmetler dalındaki işler ve AVM’lerde satış elemanlığı ve danışmanlık. Öğretmenlik ve pedagoji eğitimi olanlar bile daha yüksek maaşlı işler bulmak için yeni meslekler ediniyor. Öğretmenlik sektöründe ortalama maaş 300 euro, genç öğretmenlerin maaşı bundan da düşük.
Sofya’da 119.Ortaokul ve Lise Müdürü Deyan Stamatov, gençlerin bu meslekten kaçışının nedenlerini dile getirdi:“Öğretmen olmak isteyen gençler çok az. Bu meslek artık feminen bir hal aldı, ortalama yaş ise 40’ı geçti. Birkaç yıldan beri eğilim sürüyor. Gençler geliyor, işe başlıyor, ancak sonra daha yüksek ücretli iş bulunca okullardan ayrılıyor. Onları tutmanın bir çaresi yok, çünkü aldıkları para çok az. Üniversiteden aldıkları diplomalarla gençler iş hayatlarına daha başarılı bir start vermeyi hayal ediyor. Son zamanlarda gündeme gelen bir başka sorun da var. Özel okulların devlet desteği konusu gündeme geldi. Devlet yardımı devletin özel okullar üzerindeki kontolünü sıkılaştıracak.O yüzden özel okullar, finansal bağımlılığa girmek istemiyor, Ticaret Şirketleri Yasasına kayıtlı olan özel okullar para akışıyla ilgili devlet kontrolü istemiyor”.
Bu sene de ıssız ders odaları can yakıyor. Kuzey Bulgaristan’da öğrenci sayısı azalıyor. Ruse ilinde örneğin 1. sınıf öğrenci sayısı artsa da, lise dengi okullarda 21 sınıf kapatıldı. Dolayısıyla sadece bu bölgede, sadece bir ders yılında 600 çocuk okul sınıflarına girmeyecek.
Bütün sınıfların kapatılması sadece nüfus erimesine bağlı değil, aynı zamanda göç sorunu da okulları çocuksuz bırakıyor. Birçok aile daha iyi geçim ve yaşam umuduyla doğdukalrı yerleri terkediyor, büyük şehirlere veya yurtdışına gidiyor. Başkentin 119. okulunda da, anne babası yurtdışında olup, babaane, dede tarafından yetiştirilen öğrenciler var. Yaşlı insanlar torunalrın eğitiminde zorlanıyor, bütün bunlar çocukların okulda da sorun teşkil etmesine yol açıyor. Okul Müdürü Deyan Stamatov anlatıyor:
“Bu ailevi uygulama çok geniş sorunlara yol açıyor. Çocuk anne baba tarafından bakılmalı. Ne yazık ki, yurtdışında yaşayan aileler çoğaldıkça, terbiyesi yaşlı nine ve dedelere bırakılan çocuk sayısı artıyor. Ne yazık ki ebeveynlerin birçoğu okulu sadece belge, evrak, diploma almak için idari kurum olarak görüyor. Öğretmenlik mesleği bunun için de itibar kaybediyor, öğretmenlere otoriteli, saygın ve önemli bir kişi gözüyle bakılmıyor”.
Çeviri: Sevda Dükkancı