Başkent Sofya’da başta olmak üzere, Bulgar meydanlarında bu günlerde “Mafya” ve “İstifa” sesleri yükseliyor. Medya patronu ve oligarşi kartel sahibi olduğu iddia edilen Delyan Peevski’nin Devlet Güvenlik ve İstihbarat Ajansı DANS müdürü seçimiyle başlayan protestolar, kapsamlı bir hal aldı. Bu koltuktan çekilmesi, ardından gelen özürler ve iktidar ortağı Hak ve Özgürlükler Hareketi ve Bulgar Sosyalist Partisi tarafından yapılan açıklamalar insanları meydandan eve çevirmedi. “Oreşarski” kabinesinin ilk faaliyetleri, 24 seneden beri yönetimin kulis arkası ve tekel çıkarı olan çevrelerin elinde olduğu inancını güçlendirdi.

© Fotoğraf: Veneta Nikolova

Her gün binlerce vatandaş başkent merkezini bloke ediyor.

Protestocuların sayısı her geçen gün artıyor. Onlar her gün meydanlarda. Sözcüleri yok, liderleri yok, ortak bir siyasi platformları mevcut değil, parti merkezleriyle değil, internet ortamında organize ediliyorlar. Sofya’daki protestocuların sayısı en yüksek- kimse tam rakam vermese de 30-50 bin oldukları kesin.
Borisov hükümetinin istifasına yol açan Şubat protestocularından farklı olarak, bu insanlar işsiz oldukları için, yoksulluk, daha yüksek emekli maaşı veya yüksek elektrik faturları için çıkmadı meydanlara.

© Fotoğraf: Veneta Nikolova

Değişik ve yaratıcı pankartlar dikkat çekiyor.

Her gün saat 18.30’da binlerce kişilik kafile Bakanlar Kurulu önündeki “Nezavisimost-Bağımsızlık” meydanına toplanıyor ve daha demokratik bir hukuk devletinde yaşamak arzusuyla seslerini yükseltiyor. Bisikletiyle eyleme gelen genç bir erkek “Buraya herhangi bir partiyi desteklemek için gelmedim” diyor.

© Fotoğraf: Veneta Nikolova

Kartal köprüde küçük bir sandıkta vatandaşların seçim kanunda değişiklik taleplerini içeren öneriler toplanıyor.

“Devleti mafya ile mücadelede desteklemek için buradayım. Kanunlar olsun, yasalar uygulansın. Durum nasıl mı düzelir? Doğru olan yol Sofya Merkez cezaevi…36 yaşındayım ve ömrümün yarısı bir takım insanların doğru yola girmelelerini ve böyle devam edemeyeceğini anlamalarını beklemekle geçiyor.
“Güzellerin protestosu”, “Çocukların protestosu” olarak adlandırılıyor eylemler. Malüm- göstericilerin çoğu genç, güleryüzlü, eğitimli, iyi niyetli…Bisikletleriyle, çocuklarıyla, ev hayvanlarıyla geliyor meydanlara. Bazıları bebek arabaları itiyor, bazılarının ellerinde ufak afacanlar var. 19.30’da geleneksel olarak göstericiler kafilesi Bakanlar Kurulundan Meclise doğru, oradan Kartal Köprü, NDK- Kültür Sarayı, BSP ve DPS- Hak ve Özgürlükler Hareketi merkezleri arasında bir tur yapıyor. Herkesin elinde Bulgar bayrağı. “People vs.Mafia”, “Bütün hayat size karşı mücadele ediyorum”, “Sol fikirler, sağ cepler”, “Oligarski dışarı” vb pankartlar taşınıyor.

© Fotoğraf: Veneta Nikolova

Ev hayvanları da protestoların etkin katılımcılarıdır.

Hükümete dışarıdan destek verdiği iddia edilerek, milliyetçi Ataka partisine karşı sesler yükseliyor. Eski iktidar GERB karşıtı sloganlar da az değil. Düdükler, vuvuzel, “İstifa” sloganları birbirine karışıyor ve heyecanı arttırıyor. Göstericiler gürültü arasında anlatıyor:
“Bizler düzeni değiştirmek istiyoruz, insanları değil. 23 sene insanları değiştiriyoruz ve birşey olmuyor. Maviler, kırmızılar, pembeler değişti ve hiçbirşeyin değiştiği yok. Anlaşılan düzen ve sistem değişmelidir”.
Protestocular erken seçim, yeni anayasa, oy ticaretini önleyecek yeni seçim kanunu istiyor. Başkent okulunda öğretmen bayan “Son seçimlerde oyumun değiştirlmediğine, manipule edilmediğine nasıl inanabilir” diyor.

© Fotoğraf: Veneta Nikolova

Peki, bunun suçlusu kimdir?
“Bizi yöneten herkes suçlu. Şimdi biriler kalkıp “evet ama onları biz seçiyoruz” diyecektir. Belli ki, şimdikilerini biz seçmedik. Eğer ben seçseydim, başkalarını seçerdim. Bize sunulan hep aynı tezler ve farklı insanlar ve isimler. Değişen birşey yok”.
Orlov most-Kartal köprüde göstericiler duruyor, eylemleri bir eğlenceye dönüşüyor, kimisi koro oynuyor, kimisi şarkı söylüyor, çocuklar koşuyor ve farklı bir heyecan yaratıyorlar. Trafiğe kapanan köprü protestocuların mekanı haline geliyor. Asfaltın üzerine “Problem insanlarda değil, sistemde” yazılı dev bir pankart yayılıyor. Küçük bir sandıkta vatandaşların seçim kanunda değişiklik taleplerini içeren kağıtlar toplanıyor.
Omuzlarına dev bir Bulgar bayrağı saran 22 yaşında bir genç  anlatıyor:
“Bir hükümetin kendini kanıtlaması için bu çok kısa bir süre. Ancak bu atamalar daha ilk iki haftada bizi hayal kırklığına uğrattı. Sayın Oreşarski kendi iradesini göstermek üzere hiçbir güce sahip değil. Sergey Stanişev’in yönetiminde BSP diye bir parti de yok neredeyse. Tüneldeki tek ışık istifadır. Bu ışık uzakta da olsa, yine de umut var”.
Saat 21’de Sofya merkezinde trafik duruyor, heryeri felç olmuş durumda. 1989 yılı demokrasiye özlem yılalrının nostaljik havaları hissediliyor. “Kırmızı çöpler”, “Kim zıplamazsa kırmızı”, “Şimdi de, evvel de BSP mafya” sloganları atılıyor. Aynen 1990 yıllarındaki gibi…

© Fotoğraf: Veneta Nikolova

“Tekrar yeni başa geldik. Ne zaman normal bir devlet olarak yaşamaya başlayacağız” diyor, kızını omuzlarına koymuş genç bir baba. Bir başka gösterici olanları değerlendiriyor:

“ Bulgar halkı uyandı ve artık geri dönüş yok. Kim yönetime geçmek isterse artık halkı gözönünde bulundurmalı. Artık uyutulmayacağız. Yalanlara son ! Ya gerektiği gibi yönetecekler, ya gidecekler!
Saat 23’e doğru göstericiler tekrar Kartal Köprü’ye dönüyorlar ve gecenin ilerleyen saatlerine kadar partileri devam ediyor.

Türkçesi: Sevda Dükkancı

Reklamlar