Öztürk, “Ülkemizin değişik coğrafi bölgelerinde yaşayan Pomak kardeşlerimizin beraberliği, yardımlaşması, dayanışması ve kültürlerinin muhafazası ile geliştirilmesi açısından federasyon çatısı altında birleşmenin önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Yıllar önce başlatılan komünist yönetimle asimilasyon politikalarının doruğa ulaştığını söyleyen Öztürk, “Herkes bilir ki Bulgaristan‘daki Pomak ve Roman kardeşlerimize psikolojik baskı devam etmektedir. İş bulmak için din ve isimlerini değiştirmektedirler. Bu yaklaşım Ab üyesi bir devlet için kabul edilemez tutumdur. İnsan haklarına ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bulgaristan‘dan göç etmek zorunda kalan muhacir kardeşlerimizin, inanç, kültür ve medeniyetimizin değerlerini korumayı benimseyen yeni alternatif STK’ların oluşmasını önemsiyorum. Yıllardır Balkanlar, bilhassaBulgaristan‘dan göç eden kardeşlerimizi ideolojik saplantılarına kurban eden, rant devşiren, siyasi beklentilerine alet eden bazı yapılara karşı alternatif STK’lardan biri olmasını arzu ediyorum. Tıpkı kısa süre önce kurulmasına rağmen medeniyetimizin değerleri doğrultusunda çok önemli projeleri hayata geçiren Balkanlar Kültür ve Yardımlaşma Derneği gibi. Biz de federasyonumuzun destekçisi olacağız. Gerek ülkemizde, gerekse Bulgaristan‘da yaşayan soydaş ve Müslüman kardeşlerimizin her zaman yanında olacağız” diye konuştu.
Milletvekili Mustafa Öztürk, Bulgaristan ve Türkiye arasındaki siyasi gelişmelerden de bahsetti. Öztürk, “Yıllardır Bulgaristan‘daki kardeşlerimizin din, kültür ve dil konusundaki meselelerini göz ardı eden, Bulgaristan‘daki soydaşlarımızın ve Müslüman kardeşlerimizin refahı için değil kendileri için siyaset yapan, gençlerin önünü tıkayan,Türkiye ilişkilerine mesafe koyan HÖH’ün (Hak ve Özgürlükler Hareketi) yeni lideri Lütfi Mestan ve ekibi ile cumhurbaşkanımızın kabulünde bir aradaydık. Kabulün öncesinde ve sonrasında, geçmişteki yanlışların sorumluluğunun kendilerine ait olduğunu, Türkiyeile ilişkileri arttırmak istediklerini, Türkiye‘nin hem bölge, hem de kendileri için umut olduğunu ifade etmelerini ve Türkiyesiz yapamayacaklarını anlamalarını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Ama yeterli olmadığını düşünüyorum. Bu hareketin temel zihniyet ve bakış açısını değiştirmeleri gerektiği halkın dillendirdiği en önemli husustur. HÖH daha fazla adım atmalı, halkın güvenini kazanmalı, yapacağı icraatlarla samimiyetini göstermelidir. Şeref başkanları Ahmet Doğan ve kuruluşundaki dinamiklerin etkisinden kurtulmalıdır” dedi.