HÖH kurucu programında Bulgaristan Türklerin, Pomakların, Burada “hepsi” sözünden Bulgaristan’da 1990’dan buyana kurulan Türk liderli politik partilerini artık anlıyoruz. “DS”- Bulgar gizli servisidir. DC kapatılmıştır ama yerini “DANS” almış ve eski ajanlarla aynı işleri yapmaya devam ettirmektedirler.
Ahmet Doğan, Kasım Dal, Osman Oktay, Nedim Gencev ve Güner Tahir’in sütanası aynı gizli servis “DS” dir. Bulgaristan Türk ve Müslümanları arasında öne çıkarılan bu kişilerin şu ya da bu sebeple HÖH’ten ayrılarak kurdukları partilerin hepsini “DS” kurdurmuştur.
Bu kişilerin arasında hiçbir fark olmadığı gibi partilerinin arasında da herhangi bir fark yoktur. Seçmen bunu anlamış ve HÖH dışında hiçbir partiye meclise göndermemiştir.
HÖH masalını bir daha okuyalım:
1990 Ocağında Varna’da İl Mahkemesi’nde (DPS) olarak tescil edildi. Kayıt evraklarına Ahmet Doğan “ebedi” yani değiştirilemez başkan olarak işlenmiştir.
DPS-HÖH Program ve tüzüğü Sofya, “Simyonovo” Polis Akademisi’nde yazılmıştır. Başkan A. Doğan ve kurucu arkadaşları tescil yapılırken mahkemede bulunmamıştır. Ödemeleri bile Polis Akademisi’nin görevlendirdiği bir sivil polis yapılmıştır.
HÖH partisi Bulgar gizli polisi “DS” tarafından kuruldu.
Partinin başına da Türkler arasında çalışan 1 numaralı ajan, en büyük hain getirildi. A.Doğan’a HÖH Türkleri ve Müslümanları manipüle etmesi için hediye edilmiştir.
HÖH Programı, uluslararası insan hakları ve Bulgaristan’ın dış platformda imzaladığı sözleşmelere uygun biçimde, özgürlüklerin tanınması açısından kaleme alınmış olup, Türklerin etnik eğitim, kültür ve ekonomik haklarının tanınması satır aralarında bile yoktur.
İnanmıyormusunuz, yeni kukla Başkan tescil kararını çıkarsın ve yayınlasın!
HÖH kurucu programında “Bulgaristan Türklerinin isimlerinin geri verilmesi ve dini özgürlüklerinin iadesi” isteği yoktur.
Çünkü bu sorun 30 Aralık 1989’da çoğunluğu Pomak kardeşlerimizden oluşan direnişleriyle sonuçlandı. HÖH, 10 Ocak 1990’günü tescil edildi. Yani hakların tanınmasından tam 12 gün sonra.
İsimlerimizin ve dini özgürlüklerimizin elde edilmesine HÖH’ün hiçbir katkısı olmamıştır.
İnanmayanlar, 31 Aralık 1989’tarihli “Dırjaven Vestnik” (Resmi Gazete)ye bakabilirsiniz.
HÖH partisi neden mi kuruldu:
1)1984-1989 döneminde hapishane ve sürgünde baş eğmeyen Türkler ve Pomaklar ve ailelerinin aktif katılımıyla kurulan “Alians” gibi ulusal direniş örgütlerinin saf dışı edilmesi için;(Alians) 1989 Mayıs ayaklanmasını örgütleyen ve yöneten gizli Türk örgütüdür. Başkanı Mustafa Ömerdir.
2) (1972-1989) – çok ağır mücadele döneminde, Türkler, Pomaklar ve Bulgar arasında örgüt bazında kurulan direniş kardeşliğini bozmak ve yok etmek amacıyla;
3) “DS”, hapislerde, sürgünde ve dışarda beslediği güvenilir ajanlarını Türk, Pomak ve diğer Müslüman direnişçilerin aralarına sızdırıp başına geçirilerek, haklarımız ve adalet uğruna mukavemet hareketimizi, ezip, baltalamak ve yok etmek amacıyla;
4) 1984 öncesi ve sonrası sürgün edilen, yargılanmadan hapsedilen Türk aydınları, doğuştan önder halk kahramanlarını sindirmek, çile çektirip ezerek Türkiye’ye ve başka ülkelere göçe zorlamak amacıyla;
5) Türk, Pomak ve Romların azınlık haklarını, kültürel edinimlerini ve öz kimliklerini vermemek amacıyla; sonuçlandırmamak, kökten çözümlenmemesi amacıyla;
6) HÖH’ün eliyle, gücüyle, yalanlarıyla, oyunlarıyla, dolaplarıyla Bulgaristan Türk, Pomak ve diğer Müslümanların devlet erkinden, reel iktidardan, politik sistemden koparılması ve çaresiz bırakılması amacıyla;
7) HÖH, insanlarımızdan, tabanımızdan, problemlerimizden, çilelerimizden tamamen kopmuş bir hareket olarak, bizi vatanımızdan soğutmaya, koparmaya çalışmıştır. HÖH bir yalan dolan ve lider curcunasıdır. HÖH’ün eliyle, gücüyle, yalanlarıyla, oyunlarıyla, dolaplarıyla dondurmak, söndürmek, Türkleri yıldırmak, onlara çok zor günler yaşatmak amacıyla;
Doğan ve onun HÖH kurucusu arkadaşları, sütanneleri olan “DS” nin bir sözünü iki etmemişlerdir, edememişlerdir.
Güner, Oktay ve Dal HÖH yönetiminden “DS” emriyle ayrılmışlardır.
“DS” HÖH’ün itibar ve nüfus kaybettiğini gördüğünde yeni bir “ajan partisi” kurma denenmiş ama insanımızı bu oyuna getirememiştir.
Son 23 yılda “DS” Bulgaristan Türk ve Müslümanlarına bu ajanların eliyle büyük bir oyun oynamayı başarmışlardır. Ancak kişisel çıkar, mevki, para, daire, çocuklarını devlet parasıyla dışarda okutma, yatlarda tatil yapma, gözden kulaktan uzak okyanus adalarında dinlenme ve başka hesaplar peşinde olan insanlardan ne hayır gelir ki. Buna yüzlerce örnek verilebilir. A. Doğan oğlu Erol’u Atina’da; Ünal Lütfü oğlunu Amerika’da devlet bursuyla okutmuşlardır. Bu sıralama bitmez. Bu kazanımlar ajanlıklarına mükâfattır.
Ajan “Sava”ya özel ödüller:
Bir) Kurulmayan “Burgas Aleksandropolis petrol boru hattı” için Rus mafyasından 1 250 000 Avroluk “Zırhlı Jeep”;
İki) 10 yıldan beri yılda 3 milyon Avro koruma maaşı;
Üç) Hiç ayak basmadığım “Ştırkelovo Gnezdo” (Leylek Yuvası) HES için nereden geldiği belirsiz 1 200 000 Avro aldım. (Biliyorsunuz bu konuda mahkemeye düştü.
Dört) Şeritli ”Stara Planina” (Koca Balkan) nişanı; “Ardında para olmadığı için almadı.
Beş) Şimdi İtalya mafyasının şefi Al Capone’den özel bir ödül bekliyor. Bulgar mafyasını yani “devlet içinde devlet” kurdu için.
Altı) “KGB”den şimdi adı değişmiş “FBS”den Bulgaristan’da tüm işleri karıştıran derin devleti kurduğu için yeni bir ödül bekliyorum: “Zırhlı uçak”. Karadan denize gitmeye korkuyormuş.
Soru: Neden hep ajan “Sava” ödüllendirildi.
Yanıt: Bunu Kasım Dal, Güner Tahir ve Osman Oktay’ın kendilerine sorun lütfen. Bazı ödüllendirmeler şeffaf ortamda yapılmaz yani gizlice olabilir.
“Altıncı Şübe” kitabındaki resimlerde Oktay Osman da vardı.
Sonuç: Bu baş ajanların hepsinin sütanası olan “DS” artık çöktü. Yeni sütanası “DANS” bazılarına meme verdi, kimilerini tekmeledi. Önemli olan yeni generaller ajan “Sava” ile Saray avlusundaki ıhlamurlar altında Wisky içmeye devam ediyorlar ama artık pek rahat değiller.
HÖH kendi mezarını, A. Doğan eliyle kendisi kazmıştır. Bulgaristan Türkleri yeniden örgütlenmek ve öz partileri kurmak zorundadırlar.
Bunların 2013’te tüm planları altüst oldu, herşey ters gitmeye başladı.
Halkımız süt Anası kanunu çıkarılmasını istiyor.
Rafet Ulutürk
Reklamlar