Tarih: 08 Eylül 2019
Konu: Mahalli Seçimlerde İnsanlarımız Bekleyiş İçinde
27 Ekim 2019’da yerel (mahalli) seçimleri var. Bulgaristan’da Muhtarlarımızı, Belediye Başkanlarımızı ve belediye meclis üyelerimizi yeniden seçeceğiz. Bu seçimler 2015’tekilerden daha da önemlidir. 1990’da dünyaya gelenler, artık olgunluk çağına girdiler.
Bulgaristan’da demokrasiye dönüşüm başladığında 1955 doğumlu av. Filip Dimitrov’un (8.XI. 1991- 30. XII. 1992) arasında ilk Başbakan olacağını düşünen yoktu. O, 35’inde Bulgaristan Başbakanı oldu.
Bu seçimlerle nesil değişikliği yaşayacağımızı düşünüyorum. Bir insanın beynini ameliyatla alıp yerine istenen dünya görüşü yüklü yenisini aşılama henüz olası olmadığından, değişikliklerin nesillerin değişmesiyle gerçekleşmesini kutlamalıyız.
Yenilenme sürecinde muhtarların önemi çok büyük.
Halka en yakın olan idareci muhtardır. Başımıza gelen veya gelecek olan en küçük sorun için milletvekillinden, belediye başkanından önce muhtarı ararız. Belediye Başkanımızın kapısını ancak sorun çok büyükse çalarız. En önemli yerel problemler Belediye meclisinde tartışılır. Milli önem taşıyanlar Hükumete rapor edilir. Muhtarların gençleşmesi nüfusun gençleşmesi anlamına da gelir. Bulgaristan karma bölgelerinde 800 muhtarımız var. Onları partiler gösterse de, seçen biziz. Köyü ve komşularıyla nefes alan ve aday olanları seçmemiz içinse kimsenin gayret göstermesine gerek yok. “Halk işini bilir.” Bu dünyada en zor olan, artık karar almış insanların fikrini değiştirmektir. Kararlı olmak, güvenin, güvense huzurun ve hoş-görü-gönül ortamında yaşamanın temelidir.
Yönetim sistemimizin ikinci basamağı belediyelerimizdir.
Bizim karma bölgelerimizde 40 belediyemiz, yani 40 belediye başkanımız ve 1000’den fazla belediye meclis üyemiz var. Bu seçimlerde biz onları da seçeceğiz. Bu ikinci basamak, halkla ilişkilerinde muhtarlıklarla başlar. Bu seçimler majoriter yani en fazla oy alanın seçileceği, adına bir direk oylamayla seçilenlerin kazandığı dediğimiz seçimlerdir.
Hepimizin ödevi, şimdiye, kadar taşları tırnaklarımızla yonta yonta elimizde tuttuğumuz bu 40 belediyeyi koruyup etki alanımızı daha da genişletmektir. Bulgar toplumunda en güvenilir etnik unsur Müslüman Türklerdir. Doğruluğumuz, çalışkanlığımız, âlicenap, halka yakın, yardımsever, hayırsever ve yönlendirici olmamız komşularımızı ve bütün nüfusu etkiliyor.
Yürünen aslında görülmeyen bir yoldur.
İnsan vücudundaki damarlar gibi cildi zorlayıp kendini gösterip görülmese de, içinden akan bilgidir. Muhtarlıktan Başbakanlığa ve geri bilgi (enformasyon) akışı önemlidir. Başarı, bir de muhtarların insanlarımızın nabzını tutup tutmadığına, mahalle, köy, köy grubu, yöre sorunlarıyla yaşayıp yaşamadığına bağlıdır.
Muhtar köy problemlerine seyirci kaldığında, köy ölür, yok olmayı kabul eder.
Son yıllarda Bulgaristan’da toplam 3 000 köy tarih olmuştur. Her yıl 49 bin kişi Bulgaristan’ı terk ediyor ki, bu orta büyüklükte bir kenttir. Küçülmek önü alınmaz bir süreç oldu. Ayrıca şu da var. Son 2 yılda gurbetçiliği seçenler çok kültürlü, çok dilli, yerel idarelerin geniş haklara sahip olduğu, demokrasi kalesi İsviçre’yi seçiyorlar.
Sözün kısası, muhtarlık canlı bir organizmadır.
Onlar sağlıklı çalıştığında Belediye de diri ve güçlüdür. Bunu özellikle okul, sağlık merkezi, yol-su, yaşlılara sosyal yardım, emekli maaşlarının dağıtılması, camilerin onarımı, su şebekesi ve göletlerin bakımı, kışlık toplama gibi ödevlerde görüyoruz.
2015’te yapılan son yerel seçimlerinde seçilen muhtarlardan bazıları gurbetçi olmayı seçti. Bu köylerde yeni muhtar seçimi yapıldı. Muhtarı seçen seçmenin oyudur. Bu oy dürüst insana verildiğinde meyve toplama şansı büyük olacaktır.
Seçimler siyasi partilerin çalışma alanlarından biridir.
Bir partinin kazandığı muhtarlık ve belediye sayısı, partinin gücünün ve halkla bağlarının en kesin ifadesidir. Yerel seçimler politik güçlerin yarış alanıdır. Bulgaristan’da bu seçimlerde şöyle bir özellik de dikkati çekiyor.
Adayları halkın göstermediği yerde, BAĞIMSIZ ADAYLAR boy gösteriyor. Bizde Müslüman’ın bağımsızı olmaz sözü vardır. Hepimiz kardeşiz. Kader kardeşleriyiz. Davamızda hepimiz aynı tarafta ve aynı yolda olduk ve parçalanmayacağız. Seçimler bu davanın çok önemli bir halkasıdır.
Daha önce adını işitmediğimiz derme çatma İNİSYATİF KOMİTELERİ bilmediğimiz kişileri kürsüye çıkarıp oy istiyorlar. Değişik dönemlerden geçtik. Muhtar seçilmemiş, belediye meclis üyesi olmadan milletvekili, bakan yardımcısı, bakan olanları gördük. Siyasi partilerin politik yönetim organlarında adını işitme-diklerimizi karşıladık. Hatta parti başkanı olanları bile görebiliyoruz.
Biz Müslüman azınlık olarak Bulgaristan’da 2 milyon kişiyiz.
Yarımızdan fazlası dış ülkelerde bulunuyor ve dış ülkelerdeki soydaşlarımızın yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı 2016’da elimizden alındı. O zaman BSP partisi Meclis grubu başkanı olan Moskovanın adamı Maya Manolova, ırkçı nitelikli hazırladığı bir Seçim Kanunu değişikliği ile seçme ve seçilebilmek için 6 ay ülkede kalma şartını getirdi. Böylece biz 2 200 temsilcimizi 1 milyon civarında oyla seçmek zorundayız. Bu bakıma bu defa daha önceki seçimlerden daha kararlı, birlik ve beraberlik halinde olmak zorundayız.
Kırca Ali’de 8, Sofya’da ise daha kampanya başlamadan (27 Eylülde yerel seçim kampanyası resmen açılacak) Büyük Şehir Belediye Başkanlığına 167 kişi artık aday oldu.
Aynı gelişmeleri Plovdiv’te (Filibe), Varna, Ruse (Rusçuk) ve daha pek çok şehirde hissediyoruz. GERB partisinin KIRCA ALİ Belediye başkanlığı için saldırıları sert olacak. İnsanlarımızın gönlünü kazanmak için birçok köye su, yol götürdüler amma eksikler de hala var. Cami inşaatlarına engel olmadılar. Temel ödevimiz dayanmaktır. Multigrub- Dale-Multak’ı GERB borazanı Vejdi Raşidov’un tek sözüne hiç birimiz inanmamalıyız. 30 yıldan beri Türk ve Pomak Belediye Başkanlarımız tarafından yönetilen şehirlerimizde Belediye Başkanı yarışı parlamaya başladı. Ödün vermeden ilerlemek zorundayız. Burada GERB daha Türk Belediye Başkanı çıkar(a)madı.
Ben bu yazımda, kampanyanın başlamasından tam 2 hafta önce şöyle bir öneride bulunmak istiyorum:
Bulgaristan’da demokrasinin kök salamadığını, halka tutunamadığını, ülkenin “bataklığı” andırdığını biliyoruz. Bu sözler Cumhurbaşkanı Radev’e aittir.
Bu seçimlerde, Hak ve Özgürlükler Partisi’nden (DPS-HÖH) başka 7-8 Türk partisi daha var. Bunlara 10 Pomak ve 15 de Romen (Çingene) partisini eklersek 30’dan fazla siyasi parti aynı oyların etrafında dolaştığını görüyor- izliyoruz. Hepsinin her muhtarlık ve belediye meclis üyeliği için aday gösteremeyeceği görülüyor.
Seçimler bir politik yarıştır. Bu politik yarışın önderleri ve yöneticileri vardır.
Biz şimdi milliyetçilerle, ırkçılarla, faşistlerle mücadeleyi bir yana bıraktık, aramızda boğuşuyoruz. Parçalanmayı “zafer” sayanlar var. Halkın gözünde küçük ve büyük adam yoktur. Dürüst, samimi ve yanlış insan vardır. Parti başkanlığına yükselmiş kişileri en ahlaklı, en namuslu, haktan yana, özgürlükçü, bilgili ve halkçı kabul ettiğimizde, parlamentoya giremeyen, önümüzdeki seçimlerde de milletvekili çıkarabilme imkânı olmayan bazı siyasi partilerin liderlerinin halka dönme zamanının geldiğine düşünüyor ve buna inanıyoruz.
Bir siyasi parti liderinin halka dönmesi, doğup büyüdükleri yerlere, umutlarını kendisine bağlayan insanların arasına, şehirlerine, belediyelere dönmeleri 27 Ekim 2019 seçimlerinde bunu kendilerinden bekliyoruz. Belediye Başkanı adayı olmalarına umut bağlayanlar çoğalıyor. Onların bunu yapmaları için bağımsız aday olmaları yeterli olacaktır.
Örneklememiz gerektiğinde başarı ışıkları da görebiliyoruz.
Demokrasi için Sorumluluk, Hoşgörü ve Özgürlük (DOST) partisi başkanı Lütfi Mestan, onun başarısız bir parti başkanı olduğunu artık herkes görebildiğine göre, soy köklerine dönüp Kırca Ali ili Kirkovo belediye başkanı adayı olması zamanı gelmiştir. Hayat, gelişmesi sıçramalı olmuş insanın başa dönmesini zorunlu kılan pek çok misal vermiştir. L. Mestan politikaya torpilli girmiştir. Herkes bilir ki, o Sofya halk meclisine Kırca Ali DPS Başkanı, daha sonra Cebel Belediye Başkanı olan Bahri Ömer’in yerine, Ahmet Doğan’ın elini öperek gelmişti. Eski BKP Mestanlı (Momçigrad) Tarım Kooperatifleri Birliği (APK) parti sekreteri, DPS milletvekili Hasan Adem’in damadı olarak o zaman kendisine politik yükselme yolu açılmıştı.
19 Ocak 2013 tarihinde, partinin VIII. Kongresinde, delegelerden Oktay Yeni Mehmet tarafından Başkan Ahmet Doğan’ın güç kullanılarak kürsüden indirilmesinden sonra, L. Mestan DPS Başkanlığına getirilmişti. Olay, bir mühendislik projesi olarak değerlendirildi. Mestan’ın 2015’te partiden ihraç edilmesi ve DOST partisini kurması, aksiyonu doğruladı.
Bugün L. Mestan “sürüsüz çoban” gibi ortada kalmıştır. Kurduğu partinin politik beyni ve omurgası 2019 ‘da DOST’ partisinden ayrıldı. Parti yönetiminden 30’dan fazla partili yönetici kadro çıktı. Bu halk davasından gelen ve mücadelemize bağlı kalan kadroların yerel seçimlerde aday gösterilmesi bekleniyor.
Bulgaristan Türklerinin hak, özgürlük, adalet ve demokrasi davasına bağlı kaldığını kanıtlamak üzere L. Mestan’ın bu yerel seçimlerde Kirkovo Belediye Başkan adayı olarak halka dönmesini ve kendini yeniden kanıtlamasını öneriyoruz. 18 yıl milletvekili, 2 yıl DPS Başkanı ve 2 yıl DOST Başkanı olarak halkımıza yararlı elle tutulabilen bir iş yapmadığı için, yeni fırsattan yararlanabilir. Demokrasi mücadelesi yollarından biri ve en yararlısı budur.
Kırca Ali ilinden olan, demokrasi yolunun başında DPS milletvekili seçilen, partinin Bulgaristan Müslümanlarının temel hak ve özgürlüklerinin, adalet ve demokrasi ilkelerine, adalet ve geleneklerine bağlılığını savunan, bu uğurda parti içinde ve kamuoyunda mücadele veren Mehmet Hocov’un da, deneyimli bir siyasetçi olarak Kırca Ali Belediye Başkanlığı yarışına katılmasını öneriyoruz.
Sözlerimiz DPS kurucusu ve 2016’da DOST partisi kurucularından biri olan, deneyimli halk öncüsü Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer için de geçerli olduğuna işaret etmek isterim.
Bu sıralamaya, DPS partisinden 2012’de ayrılan, partinin örgütsel yönetiminde deneyimi olan, yerel kadroları tanıyan, halkla teması olan bir öncü olan, Halkın Şeref ve Özgürlük Partisi başkanı Kasim Dal da bu sıralamada yer alabilir. Varna ya da, Tırgoviçte karma Belediyelerinden birinde Belediye Başkanı seçilmesi yeni bir başlangıç, halkın güvenine dayanarak yeniden yükselme yolu onun için de Başlangıç olabilir. Burada geçerli olan atasözü “eşekten düşen, okumuştan” değerlidir.
Aynı partiden milletvekili ve kurucu başkanı görevinde bulunan Korman İsmailov ve ayrıca 2016’de BŞÖP Başkanlığına yükselen ve DOST-HŞÖP arasında 26 Mart 2017 erken parlamento seçimleri öncesi DOST- BİRLİĞİ cephesinin kurulmasında önemli rol oynayan Doç. Dr. Orhan İsmailov da “sürüsünü kaybeden koç” gibi Volya-Mareşki partisi etrafında dolaşmaktan vazgeçip belediyelerimizden birinde bağımsız başkan adayı olabilir. Burada tercihler tabi ki kendi doğudu bölgeler olması gerektiğini de belirtmek isteriz. Bu arada Doç. Dr. O. İsmailov’un Savunma Bakan Yardımcısı ve daha önce ajan dosyaları komitesi Başkan Yardımcısı görevlerinde bulunmuş olması da, Belediye işlerinde faydalı olabilir.
Halkımızın okumuş, bilgili, davamızın tarihini yakından bilen gençlere ihtiyacı olduğunu hepimiz biliyoruz. Aslında bizim Bulgaristan Müslümanlarının sosyal yaşamın orta direği olacak 3 000 genç ve eğitimli kadroya ihtiyacımız var. Bunların yaratılmasına engel olanların şimdi halka dönmeleri ve önder olmaları için önemli bir şans belirmiştir. İşte bu şansını kullannalar ve kullanmayan korkaklar aslında belli olacaktır.
Soydaşlarımızla görüşmelerimden sonra kaleme aldığım yazıma 2 bilinen kişiyi daha ilave etmek istiyorum. Bunlardan biri Ulusal Hak ve Özgürlük Partisi (UHÖP) Başkanı Güner Tahir’dir. O belediyecilikten ve DPS’de örgüt işlerinden gelen bir siyaset adamı olarak Razgrat siyaset sahnesinde kollarını yeniden sıvasa iyi olur. Samuil Belediye Başkanlığı da onu bekliyor. Deliormanlıların yeni bir umuda, yeni bir öndere ihtiyaç duyduğu 2014’ten beri gün gibi ortadadır. Bu yörede DPS örgütleri köy ve belediye merkezlerinde bölündü. DPS’den ayrılanlar yeni merkez aradılar. Birkaç köyün yoluna asfalt döşeyen GERB partisi Deliorman seçmenimizin 120 bin oyunu çaldı. Hareketlenmenin bilinçli olması herkese ağır geldi. Bu işleri toparlamak isteyen parti başkanlarının Sofya’da ofis beklemesi sonuç vermedi ve vermeyecektir. Halkın arasına inme, değişiklik bekleyen vatandaşın önüne geçme zamanı gelmiştir. Güner Tahir Valiko Tırnovo şehrinde ve köylerinde elde ettiği yerel seçim başarılarını Deliorman’a taşıyabilir.
Bu açıdan yaklaşınca, Bulgaristan Hanefi Müslümanları Başmüftüsü ve aynı zamanda Adalet Partisi Başkanı Nedim Gençev’in de nüfus sahibi olduğu köy ve kasabalarda muhtarlık ve belediyelerde aktif ve etkin olma zamanı gelmiştir.
Bu bakıma yerel seçimler, Bulgaristan’da Müslümanların yaşadığı yerleşim yerlerinde güvenli ve huzur tesis edilmesi, Müslümanlar arasında daha sıkı komşuluk, yardımlaşma ve dayanışma sağlanması için olağanüstü önemlidir. Muhtar köyün, belediye başkanı şehrin orta direğidir. O kişinin bizden birisi olması, daha önce kendisine güvendiklerimizin arasından gelmesi Müslüman Türk toplumunu daha güçlü kılacaktır.
27 Ekimde yapılması hazırlıklarına katılmak istediğimiz yerel seçimlerde hepimizi çok önemli ödevler bekliyor. Bilmem biliyor musunuz? Yerel idare organları – muhtarlıklar, belediyeler, belediye başkanları ulusal konseyi memleketimizde düzen, huzur ve güven sağlayabilecek olan en güçlü organlardır.
Devletin askeri, jandarması olabilir, fakat halkın devlete güveni yoksa hiçbir güç güven ve huzur sağlayamaz. Diktatörlükle halkın gönlü kazanılamaz. Todor Jivkov yıllarında bunu yaşamıştık. Yerel yönetim fonksiyonlarını BKP komiteleri ve savcılık üstlenmiş ve belediyeler felç olmuştu.
Komünist adayların her seçimde % 99,8 kazandıkları bir ortamda, özellikle etnik azınlıkların yok edilmeye çalışıldığı yıllarda, birçok yerde muhtar ve belediye başkanlarının işlerinden olmamak için ırkçı devletin siyasetine yamanmaları derin yaralar açmıştı. Yerel idare organları halktan kopmuş, insanlar dertleriyle ortadan kalkmış, merkez idare gibi yerel makamlar da insanlardan kopmuştu.
Şu an Bulgaristan Müslüman seçmenini temsil ediyoruz havasında, politik parti başkanlığı şemsiyesi altına sığınmış genç ve perspektifli kadroların halkımızın arasına dönerek belediye başkanlıklarına yerleşmelerine sağlık veriyoruz.
Emin adımlarla tırmanarak yükselmenin yolu seçmenin güvenini kazanmaktan, halkın omuzlarına basmaktan geçer.
40 belediye başkanlığı, 800 muhtarlık ve 1000 belediye meclis üyeliği deneyimli kadrolarımızla birlikte öğrenimli ve nitelikli genç kadrolarımızı da bekliyor.
Seçimler yaklaşıyor.
Bizi izleyiniz.
Teşekkür ederim.