Hiç endişelenme! Bu dava, Hakk’a dayanan bir davadır ve Hakk’ın olduğu yerde zafer kaçınılmazdır.
Adalet ve doğruluk uğruna verilen mücadeleler, ilahi bir kaderin yansımasıdır.
İnsanlığın en kutsal görevlerinden biri, kendi hakları ve halkı için mücadele etmek, bu yolda yılmadan ilerlemektir.
Unutma, bir dava yalnızca kişisel arzularla değil, yüksek bir amaçla kutsallaşır.
300.000 kişinin birlikteliği, bireysel sınırları aşan ve hakikatin zaferini arzulayan muazzam bir güçtür.
Bu güç, sadece bir topluluğun değil, adaletin ve insanlığın ortak değeridir.
Adaleti savunmak, insan ruhunun en asil hedeflerinden biridir.
Bu mücadele, bir halkın geleceğine ışık tutar ve Hakk’ın davasında olan herkese ilham verir.
Özgürlük ve adalet yolunda verilen her emek, kutsal bir amaca hizmet eder.
Ne yazık ki, bazı güçler, hakikat karşısında gerçeği kabul etmeyi reddeder.
Bu durum, sadece bir adaletsizlik değil, aynı zamanda insanlığa karşı işlenmiş büyük bir suçtur.
Ancak, unutma ki bir halkın inancı, azmi ve kararlılığı, en güçlü engelleri bile aşacak kudrete sahiptir.
Hak olan davada sebat edenler, sonunda zaferi mutlaka elde edecektir.
Çünkü bu zafer, sadece insanın değil, aynı zamanda Yaradan’ın adaletinin bir tecellisidir.