Gülten RAYİMOĞLU

Hayat dediğimiz bu koca sahne, bir yandan değişimin ve dönüşümün; diğer yandan adaletin ve dengelerin oyun alanı. Gün gelir, iç oğlanlar padişah olur, hırsızlar zengin, eşekler adam… Oysa hepimiz biliriz ki bu döngü sonsuz değildir. Değişimin şiddeti kadar dönüşümün adaleti de vardır.
Evet, gün gelir. Her şeyin yerinden oynadığı, anlamların altüst olduğu, değerlerin eridiği günler gelir. Bir bakarsınız, had bilmeyenler özgüvenle alkış toplar. Sevgi dediğiniz, sahte maskelerle satılır hale gelir. Çivisi çıkmış bir dünyanın, başıboş gidişatına tanıklık edersiniz.
Konuşmayı bilmeyen hatip olur, şifa veremeyen tabip…
Yüreği kalem tutmayanlar kâtip olur. Odundan kapılar saraya dönüşürken, ruhlar taşlaşır. Ama işte tam o noktada, hayatın dengesi devreye girer. Ters döner her şey.
Hayatın Geri Çağırdığı Günler
Gün gelir, koşarak merdiven çıkanların ayağı takılır. Hırsla baş döndürenler, sessizliğe mahkûm edilir. Sevgisini esirgeyenler, kimsesiz kalır. Bugün gücü elinde tutanlar, yarın güçsüzlüğe boyun eğer. Adalet, bir an için yitirilebilir; ama hiçbir zaman tamamen kaybolmaz.
Aldatan, sadakate hasret kalır. Çalan, hakkın peşinde koşar.
Döven, bir gün şefkat arar. Hayatın en büyük ironisi de burada saklıdır: Bugün şâh olan, yarın mat olur. Bugün zalimlik taslayan, bir gün merhamet için dilenir.
Hayatın Döngüsü: Değişim ve Adalet
Hayat, her zaman dengeler üzerine kuruludur.
Gün gelir, kominist kapitalist olur; mücahit, müteahhit. Ahlaksızlar ahlâk dersleri verir, hak yiyenler adalet bekler. İnsan, yaratıcısına bile nankörlük ederken, birbirine vefalı olmayı nasıl başarır? Bu çelişkiler içinde büyür, öğrenir, savrulur insan.
Ama bir gerçek var ki: Ne kadar döngüye girersek girelim, hayat kendi adaletini sağlar. Doğaya karışır her şey. Bahar biter, kış olur.
Gün biter, gece olur. Söz biter, sükût başlar. Güzel yüzler solarken, güçlü bedenler zayıflar. Zenginler meteliksiz kalır, hayaller yerini yorgun bir boşluğa bırakır.
Son Durak: Kaçınılmaz Gerçek
Sonunda gün gelir ki artık hiçbir şey kalmaz.
Ne yarış, ne hırs, ne gözyaşı… Gün gelir, hayaller biter. Umutlar söner. Hayat, en büyük finaline hazırlanır: Ölüm. İşte o gün geldiğinde artık hesaplaşacak kimse kalmaz. Hayat, tüm yaşananların ardında derin bir sessizlik bırakır.
Bu yüzden, hayatın akışına direnmeden, olacağına bırakmalı.
Çünkü bilmeliyiz ki: Hayatın terazisi şaşmaz. Herkes, ektiğini biçer.
Gün gelir, adalet sessizce kapıyı çalar. Ve en sonunda, herkes hak ettiğiyle baş başa kalır.
Gün gelir, her şey yoluna girer. Ve gün gelir, o gün artık hiç gelmez…

Reklamlar