Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, son dönemdeki terör saldırılarını değerlendirerek, “Hedef Ak Parti, Hükümetimizi devirmek, onu oyun dışına itmek ama arka planda da hedef Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Devlete yönelik bu tür tehditler, saldırılar söz konusu olduğunda bütün diğer ülkelerde olduğu gibi herkesin tek vücut olarak çalışması, tek bir yerde durabilmesi gerekir” dedi.
Bakan Canikli katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bulgaristan‘dan gelen bir otomobilde bulunan kaçak mermilere ilişkin bir soruyu yanıtlayan Canikli, yakalanan miktarın çok fazla olmadığını ancak getiriliş biçiminin dikkat çekici olduğunu bildirdi.
Canikli, söz konusu otomobilin Bulgaristan’dan geldiğini, Bulgar plakalı ve şoförünün de Türk uyruklu olduğunu belirtti.
Bu kaçakçılıkların eskiden beri yapıldığını, ellerinden geldiği kadar engel olmaya çalıştıklarını dile getiren Canikli, “Ama genelde silah kaçakçılığı, mermi mühimmat kaçakçılığı toplu yapılır. Ama bu şekilde küçük parçalar halinde insanların doğrudan vücutlarına sararak ya da ona benzer yöntemlerle getirilenlerin özellikle belli amaçlar için, suikast ya da buna benzer amaçlar için kullanılması çok daha kuvvetle muhtemel. Çünkü iz bırakmıyor tek bir kişi tarafından getiriliyor, tek kişi bunu biliyor. Bu tür kaçakçılık olaylılarından muhtemelen küçük boyutta olması ve bir kişi tarafından üzerine sarılı vaziyette getirilmiş fotoğrafı vardı. Kuvvetle muhtemeldir ki terör ve benzeri olaylarda kullanılmak üzere getiriyor. Şu anda soruşturma sürüyor.
Son dönemlerdeki terör faaliyetlerine işaret eden Canikli, böyle eylemlerin seçim öncesinde insanların düşüncelerini yönlendirme amacı da taşıdığını bildirdi.
Canikli, şimdilerde farklı bir yöntemin devreye sokulmaya çalışıldığını, özellikle güvenlik zafiyeti algısı oluşturulmaya çalışılan bir yöntemi denediklerini ifade ederek, son dönemdeki olayları da bu çerçevede okumak gerektiğini belirtti.
Bakan Canikli, “Kamuoyuna yansımayan ama teşebbüsler neticesinde engellenen bazı terör olayları suikast girişimleri mi var” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Kesinlikle aynen öyle. Bunlar yeni değil yani. Bunlar uzun zamandan beri var. Çıkıp da emniyet güçlerimizin ya da MİT‘in, ‘ben şunu engelledim, söyle bir çalışma vardı, söyle bir suikast teşebbüsü vardı, şöyle bir terör faaliyeti vardı’ kamuoyuna bilgi verilmesi mümkün değil. Özellikle dışarıdan çok büyük güçlü yapılar tarafından desteklendiğini dikkate alırsak bu çalışmaların önlenmesinin ne kadar büyük bir değer olduğu bir kez daha ortaya çıkar. Dolayısıyla bu konseptte değerlendirmek lazım.”
Son dönemdeki terör saldırılarını yapanların “taşeron” olduğunu ifade eden Canikli, şöyle konuştu:
“Hedef Ak Parti, Hükümetimizi devirmek, onu oyun dışına itmek ama arka planda da hedef Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Devlete yönelik bu tür tehditler, saldırılar söz konusu olduğunda bütün diğer ülkelerde olduğu gibi herkesin tek vücut olarak çalışması, tek bir yerde durabilmesi gerekir. Tam aksine özellikle muhalefetin bu konudaki yaklaşımları, söylemleri, tavırları bunları cesaretlendirici motive edici bir özelliğe sahip. Bir de bunlarla mücadele ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz. Ama dediğim gibi bunlar ilk defa bugün ortaya çıkan, ilk defa teşebbüs edilen hadiseler değil. Türkiye bu konuda gerçekten çok pişti. Çok tecrübeye sahip. O kadar çok teşebbüs var ki bunların büyük çoğunluğu engelleniyor. Ama arada tabi bunlar kaçabiliyor. Amaçlarına ulaşmaları Allah’ın izniyle kesinlikle söz konusu olmayacaktır.”
-“Enflasyon rakamları beklentilerin çok üzerinde değil”-
Bir soru üzerine bugün açıklanan enflasyon rakamlarını da değerlendiren Canikli, rakamların beklentilerin çok üzerinde olmadığını, söz konusu artışın kur etkisinden kaynaklanabileceğini söyledi.
Canikli, faiz konusunda da Merkez Bankası‘nın faizleri yükseltmesini beklemediğini ifade ederek, enflasyonda hala düşüş beklentisini sürdüğünü ifade etti.
Ak Parti’deki 3 dönem kuralına ilişkin bir soruyu da değerlendiren Canikli, bu kuralından vazgeçilmesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Pozisyonun, millet vekili olmanın bir anlam taşımadığını Ak Parti’ye hizmet etmeye devam edeceklerini dile getiren Canikli, “Biz muhafazakar demokrat olarak tanımlanan bu hareketin içerisindeyiz. Üç dönem kuralı gereği milletvekili olmayacağız ama siyasethareketi içerisinde kalmaya ve bize takdir edilen görev, pozisyon neyse o çerçevede hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.
Canikli, Başbakan Ahmet Davutoğlu‘nun açıkladığı emeklilere yapılacak zam ve 65 yaş üzeri vatandaşların aylık gelirlerinin yükseltilmesinin bütçeye toplamda 4,5 milyar liraya yakın ilave bir yük getirdiğine dikkati çekerek, bundan yararlanacak emeklilerin oranının yüzde 58 olduğunu ifade etti.
Bu yardımların sosyal boyutu olduğunu ifade eden Canikli, yardımların ekonomiye toplam 7,5 milyar lira doğrudan harcama olarak döneceğini belirtti.
Canikli, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun emeklilere ikramiye sözünün hatırlatılması üzerine de şöyle konuştu:
“Bakın 2011 seçimlerinden önce Sayın Kılıçdaroğlu emekliler dahil öğretmenler, aklınıza gelen herkese taahhütte bulundu, söz verdi, gittiği her yerde akılınıza gelen herkes her şeye söz verdi. İnsanlara şu kadara maaş bağlayacağım. Biz o zaman bir çalışma yapmıştık bunların toplam maliyeti ne diye? 2011 rakamlarıyla 220 milyar lira bir yük getiriyordu. Yani neredeyse yeni bir bütçeye ihtiyaç vardı. Siz böyle bir hesapsız, kitapsız yani gayri ciddi bir şekilde bu tür taahhütleri veremezsiniz. Sayın Kılıçdaroğlu verebilir. Yani onun sırtında yumurta küfesi yok, biz yönetiyoruz. Biz iktidarız ve yeni dönem için beklentisi de yok zaten. İktidar olmak için beklentisi de yok.”
Yeni teşvik paketinin büyümeye etkisinin olacağını dile getiren Canikli, paketin son derece ince hesaplarla hayata geçirildiğini bildirdi.
Canikli, “2015’te Orta Vadeli Program’daki büyüme hedeflerinin tutturulacağından ümitli misiniz” sorusuna da “Kuvvetle muhtemel evet. Üzerine çıkma ideali bir şey olabilir ama aşağıya yönelik revize etmiyoruz” diye yanıt verdi.
-“Öncüpınar ve Cilvegözü sınır kapılarında ilave tedbirler aldık”
Irak ve Suriye sınırında da kaçakçılık anlamında her türlü tedbirin alındığını dile getiren Canikli, hiç bir zafiyetin söz konusu olmadığını kaydetti.
Bazı duyumlar üzerine Öncüpınar ve Cilvegözü sınır kapılarında ilave tedbirler aldıklarını ifade eden Canikli, şöyle konuştu:
“Bunlar geliyor, yeni değil bunlar. MİT‘in çok kuvvetli. Hiç bir zaman böyle bir politika üretilmesine katkı sağlayacak bilgi sunum durumu yoktu MİT‘in ya da diğer istihbarat örgütlerimizin, ama şimdi dünyanın her yerinden özellikle bölgemizde olan biten her şeyden haberimiz var. Bütün gelişmeleri takip ediyoruz. Ayrıntıya giremiyorum, yani girmek de doğru değil. Gelen bilgiler bu istihbarat çerçevesinde biz tedbirlerimiz alıyoruz, sıkılaştırıyoruz neyse almamız gereken tedbir koordineli bir şekilde alıyoruz. Oralardan her hangi bir şeyin girmesi hemen hemen mümkün değil. Sıfıra yakın diyebilirim. İnsan dahil olmak üzere. Biliyorsunuz Reyhanlı saldırısının da yine deniz yoluyla gelenler tarafından gerçekleştirildiğini biliyoruz. Dolayısıyla deniz girişleri kara kapıları dahil, 911 kilometrelik sınırı kontrol etmek kolay değil. Yaklaşık 470 kilometre de Irak sınırı var, Türkiye bunları kontrol edebiliyor. Ayrıca insani olarak yapılması gereken adımlardan da taviz vermeden yapıyoruz bunu. Yöntem olarak ne yaparsınız? Tüm sınırları kapatırsınız, beton duvarları örersiniz, çitlerinizi çekersiniz. En güvenli yöntem budur. Ama onun sonucu ne olur, 1 milyon insanı katlederler. Bugün Suriye‘de olan 2 milyon mülteciyi orada ne yapar, sıkıştırırlar, katlederler. Hem bu insani meseleyi halledeceksiniz, onunla uyumlu bir sınır politikası uygulayacaksınız. Ama aynı zaman da yüzde yüze yakın güvenliği ve kontrolü sağlayacaksınız. Bunun ikisini bir arada yürütmek kolay değil. Türkiye bunu başarıyor hamd olsun.”