Musa VATANSEVER

Görmezden Gelinen Kahramanlar: Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ın Türk Havacılığına Bıraktığı Dersler

Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ, Türkiye’nin modernleşme yolunda unutulmaz izler bırakan iki idealist. Her biri, Cumhuriyet’in ilk yıllarında, kendi imkânlarıyla Türk havacılığını kurma çabasıyla tanınır. Ancak onların hikayesi, sadece bir başarı destanı değil; aynı zamanda hayalleri engellenen, görmezden gelinen ve hak ettikleri değeri göremeyen kahramanların öyküsüdür.

Vecihi Hürkuş, Kurtuluş Savaşı’nda üstün cesaretiyle Türk ordusunun gururu haline geldi. Savaştan sonra ise bir adım daha ileri giderek Türkiye’nin ilk yerli uçağını tasarlayıp üretti. Ancak tüm bu çabalarının karşılığında desteklenmek yerine, çeşitli engellerle karşılaştı. Türkiye’nin kendi uçağını yapabileceğine inanmayan ve yurtdışından hazır alımlar yapmayı tercih eden bazı yetkililer, Hürkuş’un bu gayretini görmezden geldi. Kendi topraklarında yüceltilmesi gereken bir kahraman, maalesef bürokratik engellerin altında ezildi. Yurtdışına satmayı başardığı uçağının ardından bile, Türkiye’de kendisine bir fırsat tanınmadı.

Nuri Demirağ ise, sanayici ve iş insanı kimliğiyle bilinir. Ancak Demirağ’ın en büyük hayali, Türkiye’nin modern bir havacılık sanayisine sahip olmasıydı. Fabrikasında ürettiği uçaklar ve kurduğu uçuş okulu, Avrupa ülkelerinde büyük yankı uyandırdı. İtalya gibi ülkelerden siparişler aldı; ancak kendi ülkesinde karşılaştığı engeller, onun da yolunu kapattı. Uçakları gömülerek tarihten silinmeye çalışıldı, emekleri görmezden gelindi. Vecihi Hürkuş gibi Demirağ da, devlet desteği beklerken haksızca kösteklendi.

Bu iki öncü, aslında sadece uçak yapmayı değil, Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde durabilmesini hayal ediyorlardı. Fakat ülke olarak içimizdeki bu gücü ve potansiyeli görmekte geciktik. Onların mirası, kendi değerlerine inanmayan, yeniliğe kapalı bir toplumun kaybettirdiklerinin acı bir hatırası olarak kaldı.

Bugün gençlerimiz bu hikayelerden çok şey öğrenebilir. Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ, yalnızca mühendis ya da iş insanı değil, aynı zamanda birer örnek idealist ve azim timsaliydi. Onların vizyonu, bu ülkenin potansiyeline olan inançlarını gösteriyor. Bu inanç, kendi insanımıza ve üretimimize duyduğumuz güvenin ne kadar önemli olduğunu bize anlatıyor.

Bu yüzden, Hürkuş ve Demirağ’ın başına gelenleri öğrenmek, bugünün gençlerine bir ders niteliğinde olmalı. Türkiye’nin daha güçlü yarınlara ulaşabilmesi için içimizdeki değerleri tanıyıp sahip çıkmamız gerektiğini, bu iki unutulmaz kahramanın hikayesinden anlayabiliriz.

Reklamlar