Alptekin CEVHERLİ
+++++++
Lise yıllarında yeni bir ders ile tanışmıştık:
Mantık.
O dersi görenler hatırlar, meşhur bir önerisi (!) vardır:
“Gerçekler acıdır, biber de acıdır. Öyleyse gerçekler, biberdir (?)”
Dünyanın gidişatına bakıyoruz, pek iç açıcı değil. Bölgemizin gidişatına bakıyoruz felâket. ABD ve Rusya oturmuş, Musul’u ve Halep’i kim işgal edecek pazarlığını yapıyor.
İşin acı tarafı her iki kent de kadim Türk şehirleri ve hali hazırda nüfuslarının çoğunluğunu hâlâ Türkler (Türkmenler) oluşturuyor.
Bir yandan da Türkiye üzerinde müthiş bir dezenformasyon politikası uygulanıyor. Bir kısıma dedirtiyorlar ki; “Bizim Suriye’de ne işimiz var?”, bir kısıma da dedirtiyorlar ki; “Musul’daki Türkmenler Şii’dir, bizi alâkadar etmez!”
Oysa her iki kent de Müslüman Türk’ün tarihi yurdudur. İstanbul’dan, Ankara’dan, Edirne’den veya İzmir’den çok çok daha önce Müslüman Türk kenti kimliğine kavuşmuştur.
Suriye de bizim ilgi alanımızdır, Irak da bizim ilgi alanımızdır. Misak-ı Millî içerisindeki bu kentlerden Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi vazgeçmedik, sadece rafa kaldırdık. Tıpkı Hatay gibi, tıpkı Kıbrıs’ın henüz kurtarılmış kuzeyi gibi…
Millet ömründe yüz yıl, bir gündür. Zamanı gelince raftan indirilir…
Yeter ki millî hafızamız yerinde dursun. Mankurt gibi özümüze düşman olmayalım!
Geçen gün Listverse adlı ABD kaynaklı bir haber sitesinde Alex Hanton adlı bir yazarın “Dünya Tarihini Değiştiren 10 Savaş” isimli makalesine denk geldim.
Konu ilginç geldi tabi, baktım nelermiş diye:
10- Kadeş Savaşı (Delta Savaşı) Mısır Firavunlarıyla Hititler arasında dünyanın ilk yazılı barış antlaşması yapılan savaşı.
9- Caudine Forks savaşı Samnitleri yenen Romalıların ilk kez Roma kenti dışına çıkması ve emperyal güce dönüşmesinin kıvılcımı.
8- Camel (Deve) Savaşı ve İslâm İmparatorluğu’nun Şii ve Sünni olarak ikiye bölünmesi. Yazının giriş kısmındaki bölümde görüldüğü gibi geldiğimiz nokta…
7- Talas Savaşı ve Türklerin İslâm ile resmen tanışması ve ilk büyük Türk kitlesinin Müslüman olması.
6- Nayman Savaşı ve Moğolların arasında birliğin sağlanması ile Cengiz İmparatorluğu’nun fetihlerinin başlaması.
Şimdi sıkı durun.
5- Diu Deniz Savaşı.
Evet, doğru okudunuz. Diu Savaşı.
Buraya kadar okuduğunuz bütün savaşları iyi – kötü ilkokul tahsili olan biri de, Üniversite mezunu birisi de bilebilir, değil mi? Peki bu Diu savaşı da neymiş ki dünyanın kaderini değiştirmiş? Birazdan…
Önce şu listeyi bitirelim.
4- Lima Savaşı ve İnka imparatorluğundaki taht kavgasından yararlanan İspanyolların, kardeşlerden birine yardım edip sonra da müttefiki olduğu kardeşi de öldürüp Güney Amerika’yı işgali.
3- Orel Savaşı ile komünist Rus ordularının Beyaz Rus ordularını yenerek SSCB’yi kurmasının önünün açılması.
2- Varşova Savaşı ile SSCB’nin Polonya topraklarının bir kısmını işgali ve Komünizmin Avrupa’yı tehdidi.
1- Saygon Savaşı ile ABD ordularının Vietnam’da mağlubiyete uğraması.
Evet, ABD’lilere göre dünya tarihini değiştiren 10 büyük savaş bunlarmış. Elbette bize göre farklı bir 10 sıralanabilir. Meselâ Malazgirt Savaşı, Bedir Savaşı, Preveze Deniz Savaşı, İstanbul’un Fethi, Balkan Savaşı vb. ama burada önemli olan şu, adını hiç duymadığımız ve sonuçları açısından ABD için dünyanın en önemli 10 savaşından biri olan Diu Savaşı nedir?
Size zahmet olmasın, ben araştırdım. Araştırınca da aslında üç Diu Savaşı olduğunu ve bu üç savaştan birini Osmanlı Devleti’nin kazandığını ve diğer 2’sini de kaybettiğini öğrendim. Siz de şaşırdınız değil mi?
ABD’lilerin önemli dediği ise 1. Diu Savaşı.
Tarihimizdeki ilginç bir yenilgi…
Bakın Wikipedia bu savaşı nasıl özetlemiş: “Diu Muharebesi, diğer adıyla 2’nci Chaul Muharebesi, 3 Şubat 1509 tarihinde Umman Denizi‘nin Diu açıklarında, Portekiz İmparatorluğu ile Osmanlı, Venedik ve Ragusa destekli Memlüklü–Gucerat Sultanlığı–Kalküta Krallığı birleşik donanması arasında gerçekleşmiş bir deniz muharebesidir. Muharebede birleşik donanmanın geri çekilmesiyle, Portekizliler kritik bir zafer kazanmış oldu. Portekizlilerin Ümit Burnu‘ndan geçecek ticaret yolunun güvenliği büyük ölçüde sağlanmış oldu. Bu ticaret yoluyla, Portekizlilerin bir asır boyunca sürecek ticari üstünlüğü oluştu.”
Türkçe tercümesi ile yani Baharat Yolu’nun Batı’nın kontrolüne geçmesi.
Düşünün ki, bir tarafta sadece Portekiz donanması var. Diğer tarafta ise Osmanlı, Memlüklü, Kalküta ve Gucerat (Hint) Türk Devletleri ile birlikte Venedik ve Raguza Cumhuriyetlerinin birleşik donanması var.
Portekiz ordusu 13 gemi ve 1300 asker, bizim Birleşik Donanma ise 250 gemi ile 25 bin civarında askerden oluşuyor.
Normal şartlarda savaş bile olmayacak bir güç dengesizliğinde gelen sürpriz galibiyet ve Baharat Yolu’nun hâkimiyetinin 4 Türk devletinden ve Venediklilerden alınarak Batılılara geçmesi…
Ve zenginliğin, Hindistan ve Çin’den baharatlar (kimyasallar) ile Batıya aktarılması süreci ve coğrafi keşiflerin Batı tarafından önünün açılması…
Ve biz bu savaşın adını bile duymamışız… Enteresan bir ‘Millî’ Eğitimimiz var, vesselâm…
Şimdi Musul ve Halep Savaşları meselesine bu bilgi ile bir daha bakın bakalım, Ümit Burnu’ndan bu kez kimin gemileri geçecek…
Not: 2’nci ve 3’üncü Diu muharebeleri Osmanlı Devleti’nin durumu kurtarma mücadelesidir. Diu ise Hindistan’ın batısında kalan tarihi bir kasabadır. Portekiz işgalinden 1961’de kurtulmuştur.
Reklamlar