Rafet ULUTÜRK
Tarih: 29 Aralık 2020
“Türkiye Bulgaristan değildir. Türkiye bir imparatorluktu. Türkiye yönetim eliti her zaman imparatorluk kategorileriyle düşünmüştür. Türkiye hiçbir zaman başka bir devlet tarafından işgal edilememiştir ve halkı, eskiden dedikleri gibi, Ordulu halktır. Türkler yenilmez asker yetiştiren bir halk olmalarıyla gurur duyuyorlar. Bu açıdan değerlendirildiğinde, Avrupa Birliği’nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs çıkarları için T.C.’ye yaptırım uygulaması ters sonuçlar doğurur. Bu her zaman böyle olmuştur. Başkan Erdoğan halkının mantalite ve psikolojisini çok iyi bildiğinden dolayı, endişelenmiyor. “Bu bizi ırgalamaz!” diyor.
Türkiye kendi yolunda yürüyen bir devlet. Bu yolu Türkiye kendisi açmış ve döşemiştir. Ankara’da olup bitene ve konuşulanlara bakmaksızın Türkiye’nin kendi Jeo-politik rolü olduğu biliniyor, Türkiye kendi jeo-politiğimi inşa ediyor. Türkiye’nin istekleri var. Türkiye dünya çapında bir güç olmak istiyor. Bunu yapabilmesi için Türkiye’nin üç şeye ihtiyacı var:
- Enerji kaynaklarına sahip olmak. Türkiye karasında petrol ve doğal gaz boru hatları kurulmuştur. Akdeniz ve Karadeniz’de öz enerji kaynakları geliştiriliyor. Libya’da Saraç hükümetini destekleyen Türkiye’nin Afrika petrollerinin % 40’ıma sahip olan bu ülkeden pay alması doğaldır. Türkiye Hazar Denizi bölgesinde de Azerbaycan üzerinden stratejik etkinlikler alanına çıkmıştır.
- Atalarının toprakları Orta Asya’da Türk Dünyası var. Türkiye’nin Turan dünyasına çıkması gerekli demografik potansiyele ulaşmayı sağlayacaktır. 80 milyon nüfuslu bir ülke dünya çapında etkin bir devlet olamaz. Fakat 200 milyon nüfusla her şey değişebilir. Bu genişleme Kafkaslardan sonra Orta Asya ve İdil (Volga? Nehri boyları halklarını da içine alabilir.
- Askeri alanda Türkiye kendi milli askeri sanayine güveniyor. Türkiye artık değişik tasarım ve teknolojik aşamalarını ardında bırakmış ve kendi modern silahlarını başarıyla üretiyor. Geçen sene Türkiye silahlı kuvvetleri Libya’da yerli üretim lazer silahını denedi. Bir Çin yapımı İHA’yı lazerle düşürdü. “Bayraktar -2” Karabağ Savaşındaki sonuç belirleyen rol gördü. Bu örnekler T.C. askeri sanayi emsalsiz silahlar yapma çabalarında çok uzun bir yol aldığı ortadadır.
Bu cümleden olmak üzere, Türkiye bundan böyle Batı stratejisine asla maşa ve kukla olmayacaktır. Türkiye şunu da iyi bilmektedir. Karabağ Savaşından sonra İngiltere ve Birleşik Amerika’da bazı çevreler Türkiye’yi Rusya’ya karşı buzkıran olarak kullanmayı hayal ediyorlar. Türkiye eliti bunları biliyor ve bölgedeki çok karmaşık diplomatik oyunu başarıyla oynuyor.”
Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) milletvekili Prof. D-r. İvo Hristov.
Bu demeci “Pogled. İnfi. Bg” den aldım. Türkiye ile ilgili Bulgaristan medyasından tercüme ettim. 2020’nin bu kısa özeti geleceğimize ışık tutar nitelikte.
Yani yılda nasıl yaşayacağız?
Bu sorunun cevabı bu sene nasıl yaşadık sorusuna sımsıkı bağlı. Biz tarihin önü bilmeyen ve öğrenmek istemeyenleri ceza kestiğine inanarak giriyoruz konumuza. Bu her insan, her ülke ve tüm dünya için geçerlidir.
Benin 2020 yılı izlenimlerime göre yılın olayın Corona virüsü algını ve her birimiz, ülkeler ve dünya üzerindeki etkileri oldu. Virüs dünyayı hazırlıksız yakaladı. Avrupa’yı dize getirdi. ABD’den en fazla kurban aldı. Türkiye’mizi de eve kapadı. Bunalım yaşattı. Virüsle en az kurban vererek başa çıkan Güney Kore oldu. En az kurban verdi. 10 yıl önde yaşanan virüsten sonra hazırlıklı, örgütlü, hazırlıklı yakalandı ve “Covid-19”a yenilmedi. Salgın Türk medyasında kırmızıçizgi oldu. Aşılar Çin’den ilk parti artık gelse de, kısıtlamalar devam ediyor. Toplum etkilendi.
Bu salgına aşıyı Almanya’da çalışan bir Türk doktor aile buldu. Dr. Şahin eşine, bir karı kocaya dünyada ilk kez birlikte Nobel ödülü verilecek. Bu hepimizin günlünü okşadı.
Aşı Doğu ile Batıyı birbirine düşürdü. Rusya eski Sovyet ülkelerini aşılamak istiyor. “Senin aşın, benim aşım” yeni ideolojik savaşım konusu oldu.
- Yılın büyük olayı Yukarı Karabağ zaferidir.
1992’de Yukarı Karabağ işgali, yürütülen savaş Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılmasına neden olmuş ve dünyada güçler dengesi bozulmuştu. Çok kutuplu dünya tek kutuplu olmuştu. Orta Asya Türk devletleri bağımsızlıklarına kavuşmuş ve Turan devletler birliği oluşmaya başlamıştı.
Karabağ savaşını Azerbaycan ve Türkiye kazandı. Saldırgan Ermenistan işgal bölgelerinden çekildi. 28 yıl topraklarından kovulmuş yaşayan Azerbaycanlılar köy ve kasabalarına dönüyorlar. Batı ile Rusya arasında Erivan’da kurulacak hükümet konusunda sert kavga var. Halk Başbakan Paşinyan hükümetinin istifa etmesini ve seçim istiyor. Tabii görüşme masasına yeniden oturulacak, fakat bu defa çözümleri Azerbaycan dikte edecek, çünkü savaşı kazanmış ve kendinin olan toprakları kurtarmıştır. Azerbaycan problemi Türkiye’nin yardımlarıyla NATO, ABD ve AB dışında çözdü ve bu yeni bir başlangıç oldu. Bu savaşta, Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, İsrail, Ukrayna ve Pakistan birliği oluştu. Bu güçler arasındaki birliğin güçlenmesi ve bölgede belirecek yeni sorunlarının çözümünde 2021’de son söz sahibi olması gerekir.
- 2020 Amerikan seçimleri
Politik iktidar ve Cumhuriyetçiler ve Liberallerin dünyayı yönetme hırsı pek çok şeye damga vurdu. İnsanlar genelde Amerikan dış siyasetinden ilgilenir. Cumhuriyetçiler Beyaz Saraya gelse, dünya biraz sağ kayar ve tutucu olur, Liberaller kazansa, dünya biraz sola kayan ve demokratikleşir klasiğine alışmıştık. Tranp’la birlikte ABD yönetimine gelen dev iş çevreleri sistemi etkiledi, NATO ve Avrupa Birliği de karıştı. Seçim kavgası büyük oldu. Yüksek Mahkeme kararıyla kesinleşti. Jeo Biden (demokratlar) kazandı. Bll Clinton, Barack Obama, Başkan Yarımcısı Bayan Kamala Harris ve Başkan Leo Binden ekibi iktidara geldiler. Yeni ekip dünya siyasetinde gevşeme olmayacağını, somunların sıkılacağını hemen açıkladı. Hangi somunların sıkılacağını ise 2021’de birlikte izleyip göreceğiz.
Ben yeni yılda bu 3 ana konunun gelişmeye ve gündem olacağına inanıyorum. Corona virüsü henüz dünyayı terk etmedi. Aşılar yeni başladı, mücadelenin güze kadar gideceğine inanıyorum.
Karabağ uzlaşmazlığının da kesin olarak çözüldüğüne henüz inanmıyorum, çünkü Ermenistan’da ırkçı milliyetçilik ses yükseltiyor ve yumruk sıkıyor. Geçici barış gücü olarak Ruslar görev yerlerini aldı, fakat itiraz sesleri henüz kesilmesi. Obama da Ocağın 20’sinde Beyaz Saray’dan çıkacak, fakat çıkmazdan önce daha neler olacak, pek belli değil. Dünya’da pek tabii ki büyük sayıda başka olay oldu, fakat başat olanlar bunlardı.
- Rusya’nın yayılmacılığı.
2020 yirmi olaylarını analiz ederken bu konuya özel olarak değinmek gerekir. Güney ve Kuzey Osetya’da, Kırım’da ve Ukrayna’nın Dombas bölgesinde Rusya işgalleri devam ediyor. Rusya Rus dili konuşulan bölgeleri ilhak ediyor. Kandırılıyor. Avrupa Birliği ve ABD 2007 – 2015 yılları arası Rusya’nın eski Sovyet bölgesindeki yayılmacı siyasetine seyirci kalmıştır. Rusya’nın bu bölgesi üzerindeki etkisi yoğunlaştı. Bulgaristan’da 2020’de bu etki güçlü hissedildi. Yeni Rusya yanlısı politik partiler kuruldu. Propaganda şiddetlendi. Rusya Balkanların birleşmesine karşı çıktı. Bulgaristan’la Makedonya’nın arasını açtı. Bugün de Ukrayna ve Beyaz Rusya’nın Avrupa Birliği’ne yakınlaşma sürecini durdurmaya çalışıyor. 2016 yılında D. Trump’un iktidara gelmesiyle oluşan sistemsizlik ve 2-3 dereceli yaklaşımlar. Rusya konumlarının güçlenmesine yardım etmiştir. Macaristan’ın Corona aşılarını Moskova’dan alması da buna bir örnektir.
Aynı zamanda Beyaz Rusya, Ukrayna, Kırım, Kafkaslar cephesinde Rusya’ya karşı bir fırtına koptuğu hissediliyor.
- NATO artık Kafkaslarda.
200 yıldan sonra Türkiye Kafkaslara döndü. Son defa Türkiye 100 yıl önce (1918-1920) Azerbaycan’da, Kafkaslardaydı. Memed Emin Rasulzade Azerbaycan Demokratik Cumhuriyetini kurduğunda Türkler yardıma geldiler. 2020’de de oradaydılar. Rus silahına karşı savaş kazandılar. NATO’nun Kafkaslardaki eli kolu Türkiye’dir. Geçen hafta NATO Avrupa güçleri Başkomutanı General B. Hodjars bir demeç verdi ve “Biz Yakın Doğu sorunlarımızı Türkiye ile birlikte çözeceğiz” dedi. 2021’de NATO Suriye’de Başar Esad’ı siyasetten uzaklaştırmak istediğinde Türkiye’nin yardımını arayacaktır. NATO Libya sorununu çözmek isterse, yine Türkiye’nin yardımlarını arayacaktır.
- Dış siyasette sistem dışılık
2020 sonunda ABD senatosunda ve AB konseyinde Türkiye’nin askeri sanayi endüstrisi ve Doğu Akdeniz’de doğal gaz arama çalışmalarını yöneten önemli yöneticilerine karşı yaptırım uygulandığına tanık olduk. Bu stratejik çizgiden yan çizmektir. Bu, Batıda D. Trump döneminde gelişen sistem dişi, gelenleri bozan siyasetin sorucudur. J. Biden döneminde bu yaptırılmanın kaldırılması bekleniyor. Dünya T.C. Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Baiden arasında görüşmeleri bekliyor. Ayrıca NATO Komutanlığını T.C. Silahlı Kuvvetlerinin Karabağ zaferini kutlamasını da bekliyor. Bu arada NATO Genel Sekreteri Stolsenberg ile Almanya Savunma Bakanı Bayan Anagren Korenbaum’un son demeçleri de ilginçtir: 2021 yılında “Geçmiş geçmişte kalsın. Stratejik çizgimizi daha kesin belirleyelim. Dostlarımızla düşmanlarımızı birbirinden ayıralım. Taktik yanlışmara son verelim.” Sayın Erdoğan’ın “geleceğimizi NATO ve AB görüyoruz” sözleri de tarihsel önemlidir.
- Yılın En Etkileyici konuşması
Bakü’de 10 Aralık tarihinde yapılan Askeri gösteride Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması yalnız bölgemiz için değil dünya siyaseti için de çok büyük değer taşıyan bir konuşmadır. Baku askeri zafer gösterisini kutlarken Sayın Erdoğan 21. Yüzyıla ışık tuttu.
Bu mitingde Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Haydar Aliev de konuştu.
Bu konuşmalarda, Ermenistan halkı yenilmiş, savaştan yaralı yolda sefil bırakılmak istenmediği, kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma duyguları dile getirildi. 30 yıldan beri Türkiye ve Azerbaycan Ermenistan’la ticaret yapmıyor, hiçbir konuda yardımlaşmıyordu. İşbirliği yolları kapalıydı. Kapıları açma, beraber olma, yardımlaşma ve Kafkaslar ’da Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, İran ile Ermenistan ortaklıklarına el uzatıldı. Yeni bir alt yapı ile birlikte modernleşme çağrısında bulunuldu.
XX.yüzyıl boyunca yapılan savaşlarda hiçbir Büyük Devlet mağlup ettiği başka bir devlet ve halka böyle bir teklifte bulunmamıştır.
XXI.yüzyıl Büyük Türkiye, Türk Dünyası ve Turan Birliği çağının başlangıcı olacaktır.
Hepimize kutlu olsun!