Ertaş ÇAKIR
Gençlik, her toplumun en büyük gücüdür. Ancak, sadece gençlerin enerjisi ve potansiyeliyle geleceğin şekillendirileceğini düşünmek, eksik bir bakış açısına sahip olmaktır. Geleceği, gençler değil, bugünün yöneticileri ve liderleri şekillendirir. Çünkü gençlerin bu potansiyelini doğru bir şekilde yönlendirecek, toplumu ilerletecek stratejiler geliştirecek kişiler de, bugünün karar alıcılarıdır. Gençlik, yalnızca yarının gücü olabilir; ama bugün onlara yön verecek olanlar, toplumu değiştirme yeteneğine sahip olanlardır.
Gençlerin Potansiyeli ve Bugünün Yöneticilerinin Rolü
Her toplumda gençler, tıpkı birer tohum gibi, ilerleyen yıllarda büyüyüp gelişecek ve o toplumun geleceğini inşa edecek bireylerdir. Gençlerin sahip olduğu enerji, yaratıcılık ve yenilikçilik potansiyeli büyük bir öneme sahiptir. Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi için, onları yönlendirecek ve toplumun ihtiyaçlarına göre şekillendirecek yöneticilere ihtiyaç vardır.
Bugünün yöneticileri, gençlerin karşılaştığı zorlukları aşabilmesi için onlara fırsatlar yaratmakla yükümlüdür. Eğer gençlerin karşısında doğru örnekler yoksa, onlara yol gösterecek liderler bulunmazsa, gençler sadece kendi potansiyellerini değil, toplumun da potansiyelini gerçekleştirme şansını kaybedebilirler. Burada kritik olan, sadece gençlerin bireysel çabası değil, aynı zamanda onları destekleyen, eğitimde fırsatlar sunan ve toplumsal değerlerle büyüten bir yöneticilik anlayışıdır.
Türkiye’de Bugünün Yöneticilerinin Sorumluluğu
Türkiye, genç nüfus açısından büyük bir avantaja sahip bir ülke. Ancak bu avantajın bir değere dönüşmesi için, bugünün yöneticileri, sadece altyapı, ekonomi ve güvenlik gibi temel alanlarda değil, aynı zamanda eğitim, kültür ve bilim gibi alanlarda da ciddi adımlar atmalıdır. Gençlerin eğitimine yatırım yapmak, onların kişisel gelişimlerine odaklanmak, onları toplumsal sorumluluk bilinciyle yetiştirecek bir sistem kurmak, liderlerin sorumluluğundadır.
Bir ülkenin geleceğini, yalnızca gençlerin öğrenim düzeyi ya da akademik başarıları değil, aynı zamanda onları şekillendiren eğitim politikaları ve toplumsal değerler belirler. Gençlere yalnızca “oku, çalış” demek, onları başarıya ulaştırmak için yeterli olmayacaktır. Çünkü bu gençler, başarıya ulaşırken karşılaştıkları engellerle başa çıkabilmek için rol model arar. İşte burada yöneticilerin, öğretmenlerin, toplumun liderlerinin, gençlerin karşısına doğru örnekler koymaları gereklidir.
Örnek İnsanlar ve Liderlik
Bugünün gençleri, topluma örnek olacak insanlara, bilim insanlarına, sanatçılara, liderlere ihtiyaç duyar. Bu insanlar, sadece kendi başarılarını değil, aynı zamanda toplumu ileriye taşıyacak fikirleri ve değerleri de yaymalıdır. Liderlik, yalnızca kararlar almakla değil, aynı zamanda o kararların arkasındaki vizyonu gençlere doğru bir şekilde aktarabilmekle ilgilidir. Örneğin, bir yönetici sadece ekonomik kalkınmayı hedef almaz, aynı zamanda gençlerin eğitimine, onların yaratıcılıklarını geliştirmelerine ve topluma katkı sağlayacak şekilde yetişmelerine olanak tanır.
Türkiye’de, bu örnek insanlara ihtiyaç vardır. Gençler, sadece başarısızlıklarıyla değil, aynı zamanda başarı hikayeleriyle de cesaret bulur. Ancak bu hikayeler, yalnızca geçmişten değil, bugün yaşanıyor olmalı. Gençler, bugün ortaya koydukları değerler ve mücadelelerle şekillendirilen bir toplumda kendilerini bulabilirler.
Sonuç: Geleceği Bugün Şekillendiriyoruz
Unutmayalım ki, gençlerin geleceğini inşa etmek yalnızca onlara umut vermekle olmaz. O umut, ancak bugünün yöneticileri tarafından şekillendirilen politikalarla, oluşturulan fırsatlarla gerçek bir anlam taşır. Geleceği gençler değil, bugünün yöneticileri ve liderleri şekillendirir. Onların alacağı kararlar, oluşturacağı sistemler, sunacağı fırsatlar ve göstereceği örneklerle gençlerin potansiyeli hayata geçebilir.
Bir toplumda gençler ne kadar başarılı olursa, o toplum o kadar güçlüdür. Ama bu başarıyı sağlamak, onları doğru şekilde yetiştirecek, onların karşısına örnek insanlar koyacak liderlerin elindedir. Bugünün yöneticileri, geleceği kurarken, gençlerin sadece potansiyelini görmekle kalmamalı, onları bu potansiyeli gerçekleştirecek araçlarla donatmalıdır.
