UNUTMA demeyeceğim
Zaten UNUTAMAZSIN!
Unuttum demek bile,
UNUTAMAMAKTIR
AKLINDA KALSIN!!!!!

 

AVUCUMDA KUŞ

Mutfak penceresinin camını okşayan yasemin dalına minik bir serçe kuşu kondu ve gözlerimiz karşılaştı bir anada.

Öylesine bakıştık bir hayli zaman, camın öte yanında o, berisin de ben, aramızda bir metre kadar yakın bir mesafe olmasına rağmen, ürküp kaçmamasından cesaret alarak kahvaltı masamdan ekmek kırıntılarını toplayarak camın kenarına koyarken fırladı gitti gözlerimin önünden.

Bakışlarını bende bırakmıştı sanki. Ne zaman mutfağa bir göz atsam onu görüyordum pencereden el eden yasemin ağacının dalında.

Son bahar dişlerini tenimize batırmaya başladığı bir günde onu gördüm yine ayni yasemin dalına konmuş kuru dalda arasından bakışlarını fırlatıyordu bana.

Yine uzun uzun bakıştık sanki arada mutfak camı olmasa gelip konuverecekti omzuma.

Onu korkutmaktan korktuğum için mıhlanmış gibi kaldım yerimde o da camın öte yanından cik cik diye sesler çıkarsa da onu tekrar ürkütmeyi göze alamadığım için soluğumu bile kesmiş öylece bakışıyorduk biri birimize.

Bir ara rüzgâr dalı yerlere kadar eğdi ve arka bahçemde, kedilerimden kalan bir yudum ekmeği gagasına alıp, uçup gitti yeniden.

Anladım o bir anne idi kendi karnını doyurmadan önce yavrularını düşünüyor, aynen insanlar gibi.

Arka bahçeye sık sık gelişi ise, kedilerden kalan ekmek kırıntılarından yararlanmasıdır.

O günden sonra cam kenarına kocaman yudum yudum ekmekler ve elma parçacıkları bırakmaya başladım ve kısa bir zaman içinde arkadaşlığımız pekişti. Cam kenarına koyduklarımı her gün alıp gidiyor bazen benden erkenci olduğu zamanlar olursa gagası ile cama vurarak gelişinden haberdar ediyordu.

Son günlerde,, elimden yemeğe de başladı, aramızdaki güven yasemin ağacından kalbime kadar kök salmıştı .

Yuvasına doğru her kanat açtığında bile uzaklara değil kalbime yol alıyordu.

Firdevs BÜYÜKATEŞ
KIRKLARELİ

Görüntünün olası içeriği: yazı

MENDİL YERİNE

Türkünü söylerken esmer rüzgârlar
Anılar ağını sarar boynuma
Gönlümün dalına konan hüzzamlar
Seni dolduruyor gamlı koynuma

Gülüşün sallanır gül dallarında
Hayallerim uzak yollara düşer
Götürmedin diye beni yanında
Gözlerim güllerin rengine küser

Kirpiğimde yağmur elimde umut
Seni ekiyorum her doğan güne
Artık yüreğini gönlümde unut
Hasretleri savur mendil yerine

Firdevs BÜYÜKATEŞ
KIRKLARELİ

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, oturan insanlar ve yazı

BENDE ÇOK SEN VAR.

Kırları kuşatmış bu gün gözlerin
Gülümsüyor yeşil yeşil uzaktan
Gönülden yollara taşmış özlemin
İstediğin kadar beni uzak san.

Gözümün önünde beyaz bulutlar
Kucağını açmış gel diyor bana
Senin kollarınla beni sardılar,
Teninin kokusu can oldu cana.

Bir daha geriye dönüp gelmesen
Olduğun yerlerde mutlu mesut kal.
Geçmişten ne kadar sen vardır bilsen,
Seni yaşatacak bende çok sen var.

Firdevs BÜYÜKATEŞ
KIRKLARELİ

Görüntünün olası içeriği: çiçek, bitki, ağaç, açık hava ve doğa

DÜNYANIN EN MUTLU İNSANLARI……

En büyük doktor, en etkili ilaç, en iyi öğretmen zamandır.
Kimisi kredi borçlarının bitmesini, kimisi beyaz atlı prensinin gelmesini, kimisi eşitlik, kimisi diploma, kimisi de şafak bekler.
Daha nice nice bekleyişlerle doludur hayat.
Kimisi için yıllar kuşkanadında, kimisi için de yerinde sayar.
Neyi ve nasıl, nerede beklediğimize çok bağlıdır.
Bazen sevdiklerimizle beraberken geçmesini istemediğimiz zaman su gibi akıp gider, yolunda gitmeyen bir şeyler varsa, engellere takılmış gibi yerinde sayar. Zaman hep ayni zamandır sadece bıraktığı etki değişiktir.
Doru atın yelesindedir sanki mutlu anlarımız, birde sabahı dört gözle bekleyenler vardır saatleri yıldan ibaret.
Süreç ayni süreç olsa da hissedilenler baksa başkadır
Zamana yüklenmeler, yıllara darılmalar boşa, her şey bizde başlayıp bizde bitiyor.
Bazen büyük kayıplar yaşar insanoğlu ama zamanla yenisini koyar yerine.
Her şeyin bir tekrarı bulunur da hayatin tekrarı olmaz asla.
Öyleyse hayatımızı önemseyelim, boşuna harcamayalım.
Bizler hayatta birer ağaç, günlerimiz ise ağacın yapraklarıdır. Onları zamansız soldurmayalım. Pembe dertlerle kendimizi tekrar tekrar yıpratmayalım, yoksa gerçek dertlerle yüz yüze geldiğimiz anda, onlara göğüs gerecek gücü kendimizde bulamayabiliriz.
Yasam bizlere bir armağandır, acısıyla tatlısıyla bir bütünü oluşturur.
Çok sert olmak kırar, fazla yumuşaklık eğer, bunun arasını bulmaya mecburuz.
Acısız doğan sabahlara şükredelim.
İsrafçı olmayalım asla, çünkü dünyanın bir yerlerinde çocukların yetişkinliğe eremeden açlıktan öldüklerini unutmayalım. Vatanımızda kardeşliğe, dünya barışına değer verelim.
Her günümüzü son günmüş gibi yaşayalım.
Savaş görmemiş nesiller dünyanın en mutlu insanlarıdır.

FİRDEVS BÜYÜKATEŞ.
KALEMİN DİLİ kitabımdan.

Görüntünün olası içeriği: yazı

BRAİLA.

Her sabah güneşle yıkanan şehir
Gülümser Tuna’nın dört bir yanından
Hangi yana baksan büyülü sihir,
Rüyalar içinde yaşanan zaman.

Yeşilin her tonu onda gizlidir
Kahve kokuları duvarlar deler
Her insanı ayrı, ayrı farklıdır,
Braila’da olmak ömürmüş meğer.

Mümkün mü anlatmak kalemle seni
Her köşende ayrı bin tarih yatar
Gönüllere çizdik güzel çehreni,
Seni sevmeyenler aşktan ne anlar?

Firdevs Büyükateş
Romanya- Braila.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, çiçek

2017 yılında bu günde Romanya’ın Braila Kentinde yapılan Balkan Ülkeleri’BALKANİKA’ Edebiyat yarışmasında davet edilmiştim. On iki Balkan ülkesinden katılan şair arkadaşlarla birlikte beş gün kaldık Romanya’nın BRAİLA şehrinde .
Şiir tadıyla gecen günler sonrasında birincilik ödülü bana nasip oldu.
Şiirlerimin derecece girmeyi beni çok mutlu etti .
Bu konuda şiirlerimi Türkçeden Roman’caya çeviren İSMAİL Bey’e de teşekkürü borç bilirim.
Eserlerim üstünde gereken titizliği göstermeseydi eğer,jüri şiirlerimin derinliğini hissedemeyebilirlerdi.
Bizleri davet eden ,ödüle layık gören ,misafir eden tüm yetkililere bir daha sevgi ve saygılarımla teşekkürlerimi sunarım

Firdevs BÜYÜKATEŞ.
KIRKLARELİ

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi
Reklamlar