Derya YILDIRIM

Ey hayat, ne zorluklar çıkarırsan çıkar karşımıza, ne engellerle sınarsan sınar bizi, bil ki gülümsemekten asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biz, gülümsemeyi bir teslimiyet değil, bir zafer olarak görüyoruz.

Gülmek…

Basit gibi görünse de, insanın içindeki en güçlü direniştir. Yıkılmamış bir ruhun, tükenmemiş bir umudun, asla pes etmeyen bir kalbin işaretidir.

Hayat ne kadar sert olursa olsun, biz yüzümüze bir tebessüm kondurmayı başarabiliyorsak, o an zafer bizimdir. Çünkü gülümsemek, sadece mutluluğun değil, aynı zamanda cesaretin de simgesidir.

Hayat bir gül gibidir; hem güzelliklerle bezenmiş hem de dikenlerle dolu. Dikenlere takılıp canımız yansa bile, gülün kokusunu hissetmek için her zaman ileri bakarız. Çünkü biz biliriz ki, dikenlerin arasındaki o güzellik, hayata anlam katan şeydir. Gül, bu hayatın sırrıdır.

Ona nasıl baktığımız, hayatı nasıl anlamlandırdığımızı belirler.

Eğer hayata gülümseyerek bakıyorsak, bizi hiçbir şey yıkamaz. Hüzünler, acılar ve kayıplar bizi sarsabilir, ama yüreğimizdeki umudu asla söndüremez.

Çünkü her gülümseyiş, yeni bir başlangıçtır; geçmişin yükünü hafifletip, geleceğin kapısını aralayan sihirli bir anahtardır.

O halde, ey hayat, biz sana gülümseyerek bakmaya devam edeceğiz.

Acılardan ders alarak, sevinçleri çoğaltarak, güzellikleri paylaşarak…

Çünkü biz biliyoruz ki, zafer her zaman gülümseyenlerin olacak.

Gülmek, yaşamaktır.

Gülmek, zaferdir.

Ve bu hayat, bir gül kadar güzel SEN ise dünyaların en güzelisin.