“Sarı kaldırım taşları sanatı” başlıklı yaz sanat sezonu açıldı. Ekim ayının sonuna kadar her ayın son haftasonu düzenlenecek olan festival, el sanatları ve uygulamalı sanatlara yer verecek. Açık hava festivali Şehir bahçesinde düzenlenecektir. İşte bundan dolayı da ismi “sarı kaldırımlar taşları” olmuş. Hatırlatmak gerekiyorsa, onyıllar boyunca Sofya’nın merkezindeki sokakları süsleyen dikdörtgen biçimindeki sarı taşlar, yerini daha modern taşlara bıraktı. En azından sokakların büyük bir bölümünde. Fakat başkentliler için sarı kaldırım taşları, şehrin tarihi merkezinin ayrılmaz bir parçasıdır. Eski mazole bölgesinde küçük dükkanlar, atölyeler bulunuyor. Sergi günlerinde burada seramik, doğal malzemelerle yapılmış süsler, resimli eşarplar ve elbiseler, ilginç örgüler, deriden, camdan ve ağaçtan yapılan sanat objeleri sergileniyor. Burada herşey el yapımı. Festivalin organizatörü Antoniya Balabanova, Sofya Bölge Sanatkâr Odasının desteğini de arkasına almış:
“Yaz boyunca, haziran ayından ekim ayına kadar, sanatkarlara el sanat ürünlerini sergileme fırsatı veriyoruz. Tüm etkinlikler hayırsever ağırlıklı olup kaynaklar “Deçitsa” Vakfına verilecek. Bu vakif, kimsesiz çocuklar yurtlarında kalan çocuklara destek oluyor. Festivale katılan sanatkarlar, Sofya Bölge Sanatkâr Odasının usta diplomalarına sahiptir. Fakat böyle diplomalara sahip olmayan ustalar bile, elleriye değil kalpleriyle çalıştıkları için burada bulunuyor. Festivalin ana amaçlarından biri, Bulgar el sanatlarını korumak ve sözüm ona “sanat ekonomisini “ teşvik etmektir. Çünkü bu insanlar ürünlerini satarak geçiniyorlar.
Daha ilk günde Bulgar ve yabancı olmak üzere, birçok konuğumuz vardı. Burada çocuklar için özel atölyeler düzenliyoruz. Burada çocuklar, sabun, seramik figürler, kağıt figürler, bebek kuklalar yapabilirler. Anne babaları da el sanat becerilerini sergileyebilirler. Ben mesela çömlekçiliğe çok düşkünüm. Aslında mesleğim çok farklı. Son 10 yıldır, lüks lokantalarda yönetici olarak çalışıyorum. Artı bilim kurgu edebiyatı çevirmeniyim. Mesela kendimi çömlekçi çarkının önünde bulunca sanki tüm yorgunluk ve stres ellerimden uçup gidiyor.”