SİNAN ÖZMÜŞ – Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hüsnü Can Başer, dünyanın en iyi ve en temiz kekiğini veren ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, kalite standardını arayan ilaç üreticilerinin Türk kekiğini kullanmak zorunda olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Başer AA muhabirine yaptığı açıklamada, aromatik bitkilerin gıda sanayisinde çeşni ve baharat olarak, uçucu yağ denilen bitkisel esansların üretiminde ve kozmetik ile parfümeri sanayisinde hammadde olarak kullanıldığını belirtti.
Asya ve Avrupa kıtalarında toprakları olan ve Afrika’nın Asya’ya geçiş noktasında bulunan Türkiye’nin, tanımlanmış üç önemli bitki coğrafyası olan Avrupa-Sibirya, İran-Turan ve Akdeniz’in de kesişme noktasında bulunduğunu anlattı.
Başer, bu üç bitki coğrafyasının kesişme noktasında olduğu için Türkiye’nin bitki örtüsünün son derece zengin ve çeşitli olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Türkiye, 12 bin bitki çeşidine ve 10 binin üzerinde de türe sahip. Bu neredeyse bir kıta florası gibi. Düşünün, Avrupa kıtasından 2 bin eksik bitki Türkiye’de bulunuyor. Koca bir kıta florasına neredeyse sahip olan bir ülke konumunda. Bu floramıza müthiş bir çeşitlilik veriyor. Dünyada tıbbi ve aromatik amaçlarla kullanılan bitkilerin büyük bir kısmı, tropik olanlar hariç, Türkiye’de doğal olarak yetişiyor. ”
“Kekiğin önemi büyük”
Aromatik bitkileri doğadan toplayarak bir ticarette sürekliliğin sağlanamayacağını ifade eden Prof. Dr. Başer, süreklilik için aromatik bitkilerin ticaretinin yapılması gerektiğini vurguladı.
Başer, son yıllarda aromatik bitkilerin tarımının Türkiye’de çok geliştiğini vurgulayarak, “Dünyanın en iyi kekiğini veren ülke Türkiye’dir. En temiz kekiğini veren ülke de Türkiye. Kalite standardını arayan ilaç üreticileri Türk kekiğini kullanmak zorundalar. İlaç sanayinin dışında, gıda ve kozmetik sanayilerinde de kekiğin önemi büyük.” diye konuştu.
” Türkiye her yıl 100 milyonlarca dolarlık aromatik bitki ihracatı yapıyor.” diyen Başer, bu rakamların her yıl gittikçe arttığını vurguladı.
“Gül yağı üretiminin yarısı Türkiye’den”
Başer, yaşanan ihracat artışının Türkiye’nin dünya pazarlarına kaliteli ürünler sağladığını gösterdiğinin altını çizerek, “Tarım yapacaksınız, kaliteli ürün üreteceksiniz. Dünya sizden alacak. Kekikte olduğu gibi tarım yapacaksınız. Başka bir yolu yok. Türkiye kekik, defne ve adaçayında önemli bir bölge. Dünyanın gül yağı üretiminin yarısını Bulgaristan, yarısını Türkiye sağlıyor.” dedi.
Aromatik bitkilerin tarımının devletin değil, özel sektörün yapacağı bir iş olduğunun belirten Başer, özel sektörün fabrikalar kurarak üretim yapması halinde Türkiye’nin ihracat gelirinin çok daha fazla artacağını kaydetti.