Hüseyin YILDIRIM

Develer, doğanın çetin şartlarına meydan okuyan harika birer canlıdır. Çölün kavurucu sıcaklarında, su ve yiyecek kıtlığında hayatta kalabilmeleri onların ne kadar dayanıklı ve adaptasyon yeteneği yüksek canlılar olduğunu gözler önüne seriyor. Fakat develer, yalnızca dayanıklılıklarıyla değil, aynı zamanda biyolojik açıdan şaşırtıcı özellikleriyle de hayranlık uyandırır.
Öncelikle, devenin su tüketimi konusunda sıra dışı bir yeteneği vardır. Hem tatlı hem de tuzlu suyu içebilen bu hayvan, gerektiğinde Ölüdeniz’in tuzlu suyunu bile tüketebilir. Peki, bu nasıl mümkün oluyor? Devenin böbrekleri, suyu tuzdan arındırarak içilebilir hale getiriyor. Bu olağanüstü mekanizma, suyun en kıymetli kaynak olduğu çöl gibi bölgelerde devenin en büyük avantajıdır. Üstelik devenin menüsü de oldukça sıradışı. Sert ve dikenli bitkileri rahatlıkla tüketebilir. Tükürüğünde bulunan özel bir bileşen, dikenleri adeta asit gibi eriterek mide ve bağırsaklarına zarar vermesini önler. Bir diğer ilginç özellik ise devenin göz kapaklarıdır. Deve, iki farklı göz kapağına sahiptir: biri ince ve şeffaf, diğeri ise kalın ve etlidir. Çöl rüzgarlarının kumla dolup taştığı anlarda, şeffaf göz kapağını kapatarak kum fırtınasında bile görüşünü kaybetmez. Bu, doğanın hayatta kalma sanatında devenin ustalığını bir kez daha gösteriyor.
Develer ayrıca termoregülasyon, yani vücut ısısını ayarlama konusunda ustadır. Günün en sıcak saatlerinde vücut ısısını düşürerek çöl sıcağına direnç gösterirken, gecenin soğuk saatlerinde ısılarını artırabilirler. Bu özellik, çöl gibi aşırı sıcaklık farklarının yaşandığı bölgelerde hayatta kalmalarını sağlar.
Doğa, deveyi adeta hayatta kalma sanatçısı olarak tasarlamış. Onların bu sıra dışı özelliklerini öğrenmek, yalnızca biyolojik bir hayranlık yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda doğanın ne denli mükemmel işlediğini de bir kez daha gözler önüne seriyor. Deve, dayanıklılığın, adaptasyonun ve doğanın yaratıcılığının yaşayan bir simgesi. Belki de bu yüzden, deve dendiğinde yalnızca bir çöl hayvanını değil, aynı zamanda doğanın bize sunduğu bir mucizeyi görmeliyiz.