Durmuş MUTLU

Bu Seçimde Ahmet Doğan’a Oy Vermek,
Türk Halkına İhanet Etmektir

Bulgaristan’da yaklaşan 27 Ekim 2024 seçimleri, yalnızca politik bir yarış değil, aynı zamanda Türk halkının onuru ve geleceği için önemli bir dönüm noktası olacaktır. Bu seçimlerde Ahmet Doğan’a oy vermek, yıllardır Türk halkına yapılan zulümlerin ve ihanetlerin devamını onaylamak anlamına gelir. Ne Türkiye’deki çifte vatandaşlar ne de Bulgaristan’daki soydaşlarımız, artık bu oyuna boyun eğmemelidir.

Bu kez, sandık başına giden herkesin vereceği oy, kendi halkına olan sorumluluğunun bir yansıması olacaktır. Ahmet Doğan’ın yıllar boyunca sergilediği ihanetin ve halkın iradesini hiçe sayan politikalarının devamını isteyenler, ona oy vermeye devam edebilir. Ancak bu seçim, kimin gerçekten Türk halkının yanında olduğunu, kimin ihanet içinde olduğunu açıkça gösterecek.

1. Ahmet Doğan’ın Gerçek Yüzü: Halkın Temsilcisi Değil, Kendi Çıkarlarının Temsilcisi

Ahmet Doğan, 34 yıldır Türk halkını bir kalkan olarak kullanarak kendi çıkarlarını koruyan bir siyasetçi olarak sahnede yer aldı. Onun gerçek amacı, halkı temsil etmek değil, kendi politik ve ekonomik gücünü korumak oldu. Ahmet Doğan, halkın iradesini hiçe sayarak, kişisel dokunulmazlık ve zenginlik peşinde koştu. Bu süreçte, Türk halkının sorunlarına çözüm üretmek yerine, halkı manipüle etti ve kendi çıkarlarına yöneldi.

Bu gerçekler ortadayken, ona verilecek her oy, Türk halkının geleceğini tehlikeye atmak anlamına gelir. Ahmet Doğan’ın temsil ettiği çıkarcı siyaset, Türk halkının ihtiyaçlarını karşılamak yerine, sadece kendi gücünü artırmayı hedefledi. Bu seçimde ona oy vermek, bu düzeni desteklemek demektir.

2. İsim Değiştirme Sürecine Sessiz Kaldı, Hatta Destek Oldu

1980’lerde Türklerin isimlerinin zorla değiştirilmesi sürecinde, Ahmet Doğan’ın sessiz kalışı, onun Türk kimliğine olan ihanetinin en büyük göstergesidir. Türk halkının kimliğine yapılan bu büyük saldırı karşısında bir liderin sessiz kalması, halkına yapılan en büyük ihanettir. İsim değiştirme kampanyasının doğrudan veya dolaylı destekçilerinden biri olan Ahmet Doğan, bugün hâlâ bu ihanetin yükünü taşımaktadır.

Bu kadar büyük bir ihanete ortak olmuş birine oy vermek, Türk kimliğine, diline ve kültürüne yapılan saldırıyı onaylamak anlamına gelir. Türk halkının bu seçimde en önemli sorumluluğu, bu ihaneti asla unutmamak ve ona oy vermemektir.

3. Ahmet Doğan’a Oy Vermek: Geleceğe İhanet Etmek

Ahmet Doğan, yıllardır halkın geleceğiyle oynayan bir siyaset anlayışı sergiledi. Onun peşinden gitmek, Türk gençlerinin geleceğini karartmak demektir. Gelecek nesillerin kimliklerini özgürce yaşaması, haklarını koruması ve adil bir düzende var olabilmesi için Ahmet Doğan gibi siyasetçilerin etkisiz hale getirilmesi şarttır.

Bu seçim, yalnızca bugünün meselesi değil, geleceğin de meselesidir. Türk halkı, çocuklarının ve torunlarının geleceğini düşünerek, Ahmet Doğan’a kesin bir hayır demelidir. Bu seçim, Türk kimliğinin ve özgürlüğünün korunması için bir fırsattır.

4. Korku Siyaseti Artık İşe Yaramıyor

Ahmet Doğan, yıllarca Türk halkını korku siyasetiyle yönetmeye çalıştı. “Bize oy vermezseniz isimleriniz değişir, haklarınız elinizden alınır” gibi söylemlerle halkı manipüle etti. Ancak halk artık bu korkutma politikalarına boyun eğmeyecek kadar bilinçli. Korku siyasetiyle gücünü korumaya çalışan bir lider, halkını sadece baskı altında tutar. Bu, gerçek bir liderliğin değil, bir korku imparatorluğunun göstergesidir.

Halk artık korku altında değil, umutla ve cesaretle hareket etmek istiyor. Kendi geleceğine sahip çıkmak isteyen bir halk, korkuya değil, gerçek çözümler sunan liderlere ihtiyaç duyar. Ahmet Doğan’ın bu eski, yıpranmış politikası artık halk nezdinde geçerli değildir.

5. Yolsuzluk ve Zenginleşme: Halk Fakirleşirken O Saraylarda Yaşıyor

Ahmet Doğan, halkın sırtından zenginleşen bir siyasetçi olarak tarihe geçecek. Kendi refahını sağlamak için halkın oylarını topladı, ama halkın sorunlarına asla çözüm üretmedi. Yıllardır halk fakirleşirken, o saraylarda lüks içinde yaşadı. Bu kadar büyük bir adaletsizliği görmek ve ona oy vermek, Türk halkının haklarını hiçe saymak demektir.

Halkın refahı ve geleceği için Ahmet Doğan’a oy vermemek, yolsuzluk düzenine son vermek anlamına gelir. Bulgaristan Türkleri, artık adil ve halkın refahını önceleyen bir yönetim istiyor.

6. Gerçek Temsilciler Aranıyor

Bu seçim, sadece Ahmet Doğan’a karşı bir seçim değil, aynı zamanda Türk halkının gerçek temsilcilerini bulma seçimi olacaktır. Ahmet Doğan, halkın gerçek temsilcisi olamayacağını yıllardır gösterdi. Artık halk, kendi haklarını ve kimliklerini gerçekten savunacak yeni liderlere ihtiyaç duyuyor. Bu seçimde, halkın geleceğine sahip çıkan, çıkarlarına değil halkın refahına odaklanan liderlerin ön plana çıkma vakti geldi.

Ahmet Doğan’a oy vermek, Türk halkının gerçek temsilcilerinin önünü tıkamak demektir. Bu yüzden, sandıkta halkın kendi çıkarlarını koruyan liderlere yönelmesi şarttır.

Sonuç: Ahmet Doğan’a Oy Vermek, Hainliğe Ortak Olmaktır

Ahmet Doğan, *halkına ihanet eden bir siyasetçi* olarak bu seçimde bir kez daha halkın karşısına çıkıyor. Ancak Türk halkı artık bu oyunu görüyor. Ahmet Doğan’a verilecek her oy, Türk halkının kimliğini, haklarını ve geleceğini satmak demektir. Halkın ihaneti kabul etmemesi, kendi haklarına ve onuruna sahip çıkması gerekiyor.

Bu seçimde Ahmet Doğan’a oy vermek, halkın sırtından geçinen, onu manipüle eden, kimliğine ve haklarına ihanet eden birine destek olmak anlamına gelir. *Bu ihanete ortak olmayın.* Ahmet Doğan’a oy vermeyin, geleceğinize sahip çıkın!

Reklamlar