7. Balkan Ülkeleri Diyanet İşleri Başkanları Toplantısı Edirne’de yapıldı. Geçtiğimiz yıl Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen toplantının Edirne’de düzenlenen bu yıl ki toplantısına Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve 30 Balkan ülkesinin Diyanet İşleri Başkanları katıldı.
Edirne’de Margi Otel’de düzenlenen toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Türkiye ile Balkanların tarihi birlikteliğine değinerek, “Türkiye ile Balkanlar tarihte olduğu gibi bugünde birlik ve beraberliklerini güçlendirmelidir. İstanbul ile Saraybosna’nın, Üsküp’ün, Sofya’nın birlikteliği tarihte nasıl önemliyse bugün çok daha büyük bir önem arz etmektedir. Osmanlı bakiyesi Anadolu ve Rumeli’ye bugün büyük görevler düşmektedir” dedi.
Türkiye ile Balkanların dini kurumları arasındaki ilişkilerin gelişmesinin İslam ümmetine faydası olduğuna da değinen Başkan Görmez, bazı hatırlatmalarda bulunarak şunları söyledi;
“Türkiye ile Balkanlar arasındaki ilişkileri yeniden inşa etmek, İslam ümmetinin faydasınadır…”
Türkiye ile Balkanların dini kurumları arasındaki ilişkileri yeniden inşa etmek, İslam ümmetinin faydasınadır. Bu anlamda bizim çok daha fazla bir araya gelmemiz gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, Balkan ülkelerindeki kardeşlerimizin hizmetindedir. Bugüne kadar olan dostluk ilişkilerimizi geliştirerek aramızdaki işbirliğini de sistematik bir hale dönüştürmemiz gerekiyor. Balkan ülkelerindeki İslam enstitülerinin din eğitimi ve din hizmeti vermesi hususunda güçlendirilmiş bir yapıya kavuşması da ayrıca önem arz etmektedir. Balkanlardaki hiçbir gencimiz ulumu İslamiye tahsilinde başka ülkelere ihtiyaç duymamalıdır. Bu konuda da bize düşen görev neyse elimizden geleni yapmaya hazırız. Bu fakülteleri daha yüksek konumlara getirmek zorundayız. Din eğitimi ve din hizmetinde yeni bir üslup geliştirmeliyiz.
Toplantının açılış programında yaptığı konuşmada İslam’ın içinden geçtiği süreçlere ve son zamanlarda tırmanan İslamofobi’ye de değinen Başkan Görmez, şöyle devam etti;
“İslamofobi ile mücadelenin tek bir yolu var o da, sevgi ve rahmet dilidir…”
İslamofobi ile mücadelenin tek bir yolu var o da, sevgi ve rahmet dilidir. Bizim ortak çocuklarımız Avrupa’ya göç ettiler. Bugün hala Avrupa’da yaşıyorlar. İslamofobi dalgası hepsini ciddi şekilde etkiliyor. İslamofobi mücadelesi bir tek yolla başarılı olur o da, nefrete nefretle değil, sevgi ve rahmetle mücadeledir. Nefreti sadece İslam’ın barış ve rahmeti ile ortadan kaldırır. Nefreti nefret ortadan kaldırmaz. Bunun için de hikmetli bir dil gerekiyor.

Reklamlar