Dosyalar Komisyonu “Devlet İstihbarat arşivinde düşman radyolar” konulu yeni dosyalarını tanıttı. 14. bölüm bilgi kitabında, sosyalist rejim tarafından, rejim otoritesini zedeleyici, Doğu blok ülkelerinden komunizmin temellerine engel teşkil edici Batı radyoları konu alınıyor. “Düşman radyolar” tanımlamasıyla Devlet İstihbaratı en büyük korkuyu ve istihbarat eylemini “Goryanin”, “Hristo Botev”, BBC” , “Hür Avrupa “, “ Deutche Welle” ve “Amerika’nın Sesi Radyosuna” doğru yönlendiriyor.
Devlet İstihbaratına göre, bu radyoların amacı sosyalist rejimin temellerini yıkmak, halkın ahlak ve politik inancını bozmak, burjuva- kapitalist yöntemleri yenilemektir.
Radyolara karşı tutumda farklılık var. “En düşmanca” tasvip edilen radyo istasyonu “Hür Avrupa” olur. Devlet İstihbaratı açısından ondan daha düşmani bir istasyon olamaz.
“Hür Avrupa” rejim açısından en tehlikeli radyo olarak görülüyor ve ona karşı “ölüm siparişleri” dahi eklenirmiş. 1970 yılından bir arşiv belgesinde, bir şahsın fiziksel imhasına gidilmesi gerektiği yazıyor. “Hür Avrupa” ve “BBC” belgelerinde, sürgün yazar Georgi Markov’un faaliyetleri konu alınıyor. Onun radyodan yayınladığı “Kontakti” programının halkı olumsuz etkilediği yazıyor.
Bulgaristan’a düşmanca radyo programlarıyla “halkın beynini yıkamaktan” vazgeçmeleri için, düşman propagandasının yolu kesilmesi için, radyo frekanslarını engellemeye başlar. Bu engelleme mevzusu, seçici bir şekilde yapılırmış. Bazen bu yayınlar çok rahat duyuluyor, bazen de, örenğin 1968 Çekoslovakya olayları sırasında tamamen susturulmuş.
Devlet İstihbaratı, düşman radyolarını susturmak dışında, kendi ajanlarını da ekiplere sokuyor ve onlar aracılığıyla radyo personeli arasında güvensizlik yaratmaya çalışıyormuş. Devlet istihbaratının radyolara karşı olan tüm faaliyetleri KGB ve eski sosyalist rejimin diğer önde gelen istihbarat birimleriyle koordine ediliyormuş. Medya uzmanı Prof. Georgi Lozanov anlatıyo:
“Biz bir enformasyon perdesi arkasında yaşadığımızı biliyoruz. Bir başka dünyanın, bir başka boyutun sesini dinlemek, susturulmaya da çalışılsa, frekanslarını ayarlamaya çalışmak bize sanki bir romantik hava estirirdi. Bu perdenin arkasında Devlet İstihbaratı dinleyicileri de takip ediyordu. Bu belgeler tamamen DS yorumuyla yazılmış. Sosyalist rejim karşıtı propaganda, düşman radyoları, komunizmin temellerini zedeleyen yayınalr olarak bahsediliyor. Dolayısıyla bu arşivler, o dönemki toplumun tarihi olarak algılanamaz. Bunlar sadece DS tarihi ve istihbaratın ahtopot uzantılarının yorumu. – Bu yabancı radyoların tarihi sayılmaz, bu sadece Devlet istihbaratının onlara bakışını sergileyen bir tarihi kesittir. O yüzden arşivler çok dikkatli yorumlanmalıdır”.
Çeviri: Sevda Dükkancı