BGSAM
Tarih: 07 Mart 2017
Konu: Bulgarlar eriyor. 2050 yılında Bulgaristan’da Çingeneler 3 (üç) milyon olacak.
Bulgaristan Bilimler Akademisi Demografi Siyaseti Enstitüsü Akademisyen Petır İVANOV’la bir söyleşi:
Son 60 yılda yani 1950’den bu yana Bulgaristan’da 6 milyon çocuk aldırıldı.
Akademisyen Petır İvanov’ 1946’da Ruse’de doğdu. Sosyal psikoloji dalında doktor ve Profesördür. Bulgaristan Bilimler ve Güzel Sanatlar Enstitüsü (BANİ) Akademisyenidir. Ruse ve Valiko Tırnovo Üniversitesi gibi 2 Bulgaristan Üniversitesinde Psikoloji Kürsülerinin kurucusudur. BANİ Demografi Enstitüsü Genel Müdürüdür.
Soru: Yakın zamana kadar Avrupa Komiseri Yohanes Han sunduğu raporların birinde, “Önümüzdeki 40 yıl içinde Bulgarların halk olarak yok olacağını” açıklamıştı.
Akademik İvanov, biz demografi uzmanı olarak siz bu konuda neler paylaşmak istersiniz:
Yanıt: Bu rapor merak uyandırıcı, fakat hangi tarafından bakarsanız bakınız, yüzde yüz doğru olduğu söylenemez. Geçen yıl ülkemizde 60 bin çocuk dünyaya geldi, Avrupa Komisyonu hepsinin 40 yıl içinde öleceğini söylemiş olamaz. Bir az çılgın değil mi? Ne var ki, biz şu an konuya ciddi girdiğimizde, Bulgaristan nüfusu içinde Bulgar etnik grubu nüfusunun büyük bir hızla azaldığını izliyoruz. Ve bu azalma aynı tempoyla devam ettiğinde önümüzdeki 100 – 200 yılda Bulgar etniğinin yok olacağını söyleyebiliriz. Hatırlarsınız, ben Avrupa Birliği içinde Çingene etnik grubu için yaşam alanı arandığını, bu yere tüm Çingenelerin toplanmasını ve Avrupa’da Çingene sorununun çözülmesi gerektiğini daha 2 000 (iki bin) yılında yazmıştım.
Soru: Siz Bulgaristan topraklarının Çingene devletine bırakılacağını mı kastediyorsunuz?
Cevap: Ben bu dediğinizi yüzde yüz emin olarak iddia etmiyorum da, işlerin gidiş yönü bu olduğuna göre, şaşılacak bir şey yok – koruyucu kullanmayan Çingene etniği 20 yılda birkaç misli çoğaldığına göre, yapacak bir şey yok. Çingene annelerden % 64’ünün 3-4 veya daha fazla çocuğu var. Bugün Bulgaristan’da dünyaya gelen çocuklardan, daha fazlası Çingene olmak üzere, % 54’ünün ana dili Bulgarca değildir. Bizim hükümetlerimizden hiç biri aile planlaması yapmaya yanaşmadı. Çinde bir ailede 2. çocuk doğduğunda 100 000 (yüz bin” lira ceza geliyor. Bizde Çingeneler özel primleri alabilmek için doğurda yarışına girmiştir.
BGSAM Not: (Çingenelerle ilgili durumun daha iyi anlaşılabilmesi için Sliven şehrinden bir örnekleme) “Trud” gazetesi 6 Mart 2017.
“Çingene anneler Bulgarca bilmediklerinden doktorların kendilerine söylediklerini anlamıyor.
Çocuklara ve hamile kadınlara teçhiz konmasına en büyük engel Çingenecedir.
2016 yılında Sliven devlet hastanesinde reşit olmayan 209 Çingene kızı doğum yaptı.
Çingene çocuklarından yarısı okula gitmiyor. Sliven şehrinde 2016 yılında dünyaya gelen toplam 1 287 Çingene bebeden 209’un annesi 18, 5’inin annesi de 13 yaştan küçüktür. Bulgar Öğretmenler Birliği Başkanı Bayan Yanka Takeva’nın açıklamalarına göre, Çingene Çocuklarından % 49,5’i okula gitmezken, % 28’i okula ayak basmamış, okula gidenler de 4. veya 7. sınıfta okuldan ayrılıyor.”
Devam:
Soru: BANİ’ye bağlı Demografik Enstitüsü araştırmaları bu konuda ne diyor?
Cevap: Analizlerimiz birkaç yıl sonra Bulgaristan’daki Çingenelerin 3 milyon olacağına işaret ediyor. Bulgar Milli İstatistik Enstitüsü (MİE) verilerine göre Bulgaristan’da yaşayan Çingenelerin sayısı ancak 300 000 (üç yüz bin) kişidir. 2011 yılında 325 000 (üç yüz yirmi beş bin) kişi iken 2017 yılına kadar azalmış ve şimdi ancak 300 000 )üç yüz) bin Çingene kalmıştır. % 14 gibi bir azalmadan söz ediliyor.
Neden?
Çingeneler azalıyorsa, Çingene annelerin sadece bir çocuk doğurmuş olması gerekir. Öteyandan biz MSE tarafından yapılan araştırmalarda Çingene annelerin 4’er çocuğu olduğunu görüyoruz. Seçimle ilgili çalışma yapan uzmanların Bulgaristan’da 1.5 (bir buçuk) milyon Çingene olduğunu iyi bilir. Ve aynı tempoyla üredikleri taktirde onların toplam sayısı 2050 yılında 3 (üç) milyon olacaktır.
;ite bu anlamda olmak üzere, Bulgar nüfusu içindeki Bulgar etniği yok oluyor. Çingene ve Türkler de yok oluyor, fakat yeniden üreyebiliyorlar, Bulgarlar ise bunu beceremiyorlar. Ben Dünya Bankası tarafından yapılan bir araştırmaya dayanarak 2050’de nüfusumuzun 4.5 (dört buçuk) milyon kalacağına işaret ediyorum. Merkezi Haber Alma Örgütü (CİA) ile Evrostar araştırmaları da buna işaret ediyor. Fakat bu son 2 kurum nüfusumuzun etnik bileşiminin nasıl olacağı üstüne bilgi vermiyor.
Genellemede, 3 (üç) bin Çingene, 800 000 (sekiz yüz bin) Bulgar ve 600 000 (altı yüz bin) ile 1 (bir) milyon Türk arasında değişen bir nüfus tablosu var.
Soru: Demografi felaketini etkileyen bir sorun da çocuk aldırmalarıdır. Bu konuda eliniz altında rakamlar var mı?
Cevap: 1956 yılında bir yılda Bulgaristan’da 182 bin çocuk dünyaya gelmiştir. Şimdi 60 000 (altmış bin) çocuk doğuyor. 1956 ile 2016 yılları arasında resmi kayıtlara göre 6 milyon çocuk aldırılmıştır. MSE verilerine göre geçen sene 30 000 (otuz bin) çocuk aldırıldı. Çingeneler çocuk aldırmıyor. Her gün 2774 Bulgar kadın çocuk aldırıyor. Katolik ülkelerde olduğu gibi Bulgaristan’da da çocuk aldırmak yasaklanmış olsaydı, biz şimdi 15 milyon kişi olacaktık.
Soru: Bir derginin Bulgaristan’ın dünyanın en hüzünlü yeri olduğunu yazdığını hatırladım.
Cevap: Evet, benim de yüreğim parçalanıyor. Çok güzel bir yer, entelektüel nüfusu olan bir devlettik, şimdi bizim hakkımızda Avrupa Birliği’nin kör cahiller ülkesi olduğumuzu söylüyorlar. Bu gerçek eski komünist ülkeleri de içeriyor. Washington Üniversitesinden eski dostum Prof.Altınkov, dünyada nüfusu en fazla azalan 20 ülkeyle ilgili istatistik bilgiler yayınladı, bu sıralamadaki ülkelerin 18’i eski sosyalist ülke, 19. yerde olan Almanya ve 20. yerde ise Japonya bulunuyor.
Soru: Fakat bu sorunlar ancak vaat torbalarının açıldığı, seçim arifesinde konu ediliyor.
Cevap: Demografik olanda Bulgaristan ölmüş bir ülkedir. Ölüm oranı % 15, doğum oranı ise çok düşük. Birçok köyde 10 kişi ya da 10 ile 50 kişi arasında nüfus var. Bütün küçük köy ve kasabalarda nüfus hızla azalıyor. 10 yıl sonra Bulgaristan’da köylerin % 30’unda insan kalmayacak. Avrupalılar bizim köylerimize sığınmacı yerleştirmeyi düşünüyor.
Soru: Bulgaristan’da demografi sorunları nasıl çözülebilir. Birlerlerden başlamak lazım değil mi?
Cevap: Bu konuda Bulgaristan’da 23 stratejik ve halka indirgenmiş program uygulanması gerekiyor. En önemli sorun olan, varolabilme, ayakta kalma sorununu çözmek için bütün devletin kollarını sıvaması gerekiyor. Fakat bu programlar için milyarlarca levaya gerek var.
Birinci şiarımız: DAHA YÜKSEK GELİR! DAHA YÜKSEK GELİR! DAHA YÜKSEL GELİR! Olmalıdır.
İkinci şiarımız: Yüksek öğrenimli ailelerde daha fazla çocuk olmalıdır!
Çocuklarına bakacak gelirin, paran olmayınca, onlara eğitim veremeyeceksen, ana-baba hakkı da olmamalıdır. (bu ırkçı bir fikir ve siyasettir –BGSAM) Hasta ve mutsuz çocuk doğurmanın anlamı yoktur. Bulgaristan’da aile planlaması kötü bir söz olmaktan çıkmalıdır. Çocuk bakacak şartları olan aileler 2–3 çocuk yapabilir. Macaristan’da üçüncü çocuk için 30 000 (otuz bin” Euro veriyorlar, fakat her aileye değil.
Soru: İyimserlik için asgari temel yok mu?
Cevap: Kulağa iyimser gelsin diye bir saçma bir şey söylemem gerek. Demografik kazadan kurtulmamız için en az 10 milyar leva ayırmamız gerekiyor. Korporatif Ticaret Bankası (KTB) borçlarını kapatmak için 5 milyar ödediğimizi, Boyko Borisov hükümetinin de 26 milyar dış bor aldığını düşündüğümüzde, olmayacak bir şey yok gibi.
***
Dikkatinizi çekmiştir. Bu söyleşide Bulgaristan’da demografik sorunların etnik azınlıklar lehinde de çözümü için tek söz edilmiyor.