Tarih: 25.12.2020

Şöyle biraz derin düşünecek olursak eğer, tabiatın ne kadar mükemmel bir dengeye sahip olduğunu göreceğiz. Doğada her bitkinin ve canlının bir görevi vardır. Biz insanlarda doğanın içinde var olanlardanız.

Her insan elinden geldiği kadar yakınlarını, eşini, dostunu güzelliğe yönlendirmelidir. Güzellik nedir? Herkese göre değişse bile değişmeyen kanunlar ve değişmeyecek güzellikler de vardır hayat yolunda.

Çok uzaklara gitmek gerekmez, şu yaşananları alalım ele, neler dilemiştik neler yaşadık.

Hayat her zaman hak ettiğimizi sunmuyor bizlere. Bazen hakkı olanı bile savaş vermeden alamaz olduğumuz bir zamanda yaşıyoruz. Zemin kaygan insanlar kaypak olunca kırılmıyor karanlığın kabuğu. Bu nedenle bildiğimiz güzelliklerin, inandığımız doğruların peşinde koşmalıyız. Gerçekler, aramakla bulunmaz diyenlere inat, bulanların yine arayanlar olduğuna inanıp inandırmalıyız. Acı geçmişe oturup ağlamak yerine, daha güzel yarınların mimarı olmanın yollarını aramalıyız.

İşte böyle çelik iradeli olmalıyız hayat yolunda. Hepimiz ayni denizin farklı kıyıları olsak bile, Hedeflerimiz, mesleklerimiz, yaşam biçimimiz farklı farklı olsa bile, güçlü olabilmek için ayni noktalarda buluşmak şart. Herkes elinden gelenlerle bir şeyler yapmaya çalışmalı azına çoğuna aldırmadan. Çiftçi tarlasını ekip kazmakla, öğretmen eğitmekle, yazarlar şairler kalemleriyle, anne çocuğunu büyütmekle.

İnsana ve insanlığa hizmet vatana hizmettir. Vatanımız ve dilimiz bizi biz yapandır. Vatanımız olmasa naralarımız bile susturulur sesimizin duyulmayacağı kadar, her harfine kurban olduğum Ana dilimiz olmasa lal olur dillerimiz. Her şey için savaş verdiğimiz gibi, bu iki kutsal için de savaş vereceğiz. Onlar bizde biz de onlarla kalmamız için.

Güzellik, umut ve huzur adına daha bir sürü savaş vereceğimiz aşikâr, bu yüzden el ele olmada yarar var. En büyük görevimiz ise bildiğimiz, inandığımız her şeyin en güzelini aktarmalıyız ardımızdan gelecek nesillere. Bencillikten, egolardan arınma zamanındayız.

Adımlarımızı emin atacağız bildiğimiz yolda ve elif gibi dimdik. Hayat ne kadar zor koşullar sunsa da bizlere, bir umut payı gizlemeliyiz her zaman sol yanımızda. Çünkü umudu olmayan insan kökleri havada ağaca benzer.

Biz köklerimizi bu vatanın çok çook derinine salmalıyız karşı koymak için hayat kasırgalarına. Bir elimizde umudumuz, diğerinde yüreğimiz nice yaralı ırmaklar aştığımız gibi. Yine de aşacağımıza inanmalıyız.

İnanmak bir işi yarı yarıya başarmaktır Mecburuz içimizdeki aydınlıklarla tüm karanlıkları yıkmaya.

Mecburuz el ele vermeye!

Aynen çocuklar gibi dünyamızı sevgiyle boyamaya.

Firdevs BÜYÜKATEŞ

KIRKLARELİ