İstanbul Balat’taki demirden inşa edilen tek kilise olma özelliğini taşıyan Bulgar kilisesi (Sveti Stefan Kilisesi ), nam-ı diğer ‘Demir Kilise’ 7 yıl süren restorasyon çalışması tamamlandı. Bulgar Ortodokslar için tarihi bir öneme sahip olan Demir Kilise bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Bulgaristan Başbakanı Borisov, TC Başbakan Yrd. Hakan ÇAVUŞOĞLU, Bulgaristan ve Türkiye STK temsilcilerinin de katılımıyla düzenlenen törenle açıldı.
ERDOĞAN: ‘ULUSLARARASI TOPLUMA VERİLMİŞ BİR MESAJ’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demir Kilise’nin açılışında yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:
“Bulgaristan şu anda AB dönem başkanlığı görevini sürdürüyor. Böyle bir dönemde bu açılışın yapılıyor olmasını uluslararası topluma verilmiş çok önemli bir mesaj olarak değerlendiriyorum. İstanbul, şu fotoğrafla farklı din ve kültürlerin barış içinde yaşadığı bir şehir olma özelliğini tüm dünyaya bir defa daha göstermiştir.”
“Bizde şu var: Kesrette vahdet anlayışı. Yani çoklukta birlik… Biz işte bu anlayışla diğer dinlere mensup vatandaşlarımızın ibadethanelerini ayağa kaldırma çalışmalarını yürüttük yürütüyoruz. Havra, şapel, kilise gibi din mekanların onarımlarını önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz.”
AB MESAJI
Bu dönemde Bulgaristan’ın farklı bir konumu da var. AB dönem başkanlığı kendilerinde. Böyle bir dönemde bu açılışın yapılıyor olmasını uluslararası topluma verilmiş bir mesaj olarak değerlendiriyorum. İstanbul farklı dinlerin ve kültürlerin bir arada barış içinde yaşadıkları şehir olma vasfını bir kez daha göstermiştir. Bir tarafta patrikhane bir tarafta Demir Kilise. Arada da çok fark yok. 200-250 metre mesafede bir yer.
Bu kilise 1898’den bu yana ayakta duruyor. Kilisenin restorasyonu, belediye başkanlığım döneminde bir restorasyon daha geçirmişti ama 2011’de köklü bir restorasyon gerçekleştirildi. 15 milyon liranın üzerinde maliyetle tamamlanan restorasyon işlerini üstlenen ekip hassasiyetle bu duruma getirdi. Ben kendilerini kutluyorum. Dininizi yaşamakta, ibadetlerinizi yapmakta serbestsiniz anlayışı ile onları hep koruma altına almıştır. Yeni Camii olarak adı konan camimiz bile 400 yıllık bir geçmişe sahiptir. Ayasofya İstanbul ile birlikte tüm dünyanın incisi durumundadır. Her eserin bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var. Camiler var, kiliseler var, sinagog-havralar var. Bizde şu var. Kesrette vahdet anlayışı var. Yani çoklukta birlik.
Havra, şapel, kilise gibi dini mekanların onarımlarını önümüzdeki günlerde de sürdüreceğiz. Biz herkesin özgürce ibadetini yapabilmesini temin etmenin devletlerin sorumluluk alanı olduğuna inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu konuda çok daha güzel görüntülere, çok daha samimi birliktelikleri tüm dünyada şahit olacağız. Türkiye restorasyon alanında oldukça birikimli ve tecrübeli bir ülkedir. Bu eserleri yaşatmak ortak sorumluluğumuzdır. Bulgaristan’daki tarihi vakıf eserlerin ve camilerin de bakıma ihtiyaçları olduğunu biliyorum. Bu çalışmaları birlikte yapabiliriz. Bu projenin diğer benzeri projelere ilham kaynağı olmasını diliyorum.
“İstanbul Demir Kilise’deki ibadet özgürlüğü ile Filibe Muradiye Camiindeki ibadet özgürlüğünü birbirinden ayırmıyoruz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bulgaristan Başbakanı Borisov’un açılış törenine Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Aliş’i de getirmiş olmasının, bu sürece pozitif bir katkı sağladığını ifade etti ve kendisine teşekkür etti.
İnancı ve kökeni ne olursa olsun herkesin özgürce ibadetini yapabilmesini temin etmenin, devletlerin sorumluluk alanında olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Bugün Sayın Borisov’un heyetinde Bulgar Ortodoks Kilisesi Patriği Sayın Niofit ile Bulgaristan Başmüftüsü Sayın Mustafa Aliş Hacı’nın beraber yer alıyor olması, Bulgaristan’ın da bu birlikteliğe verdiği öneme işaret ediyor. İnşallah önümüzdeki dönemde bu konuda çok daha güzel görüntülere, çok daha samimi birlikteliklere hep birlikte tüm dünyada şahit olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu eserleri korumak ve yaşatmak, gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzdur. Osmanlı döneminde şimdiki Bulgaristan toprakları üzerinde çok sayıda cami, han, hamam, köprü, türbe gibi tarihî eser niteliğinde yapılar inşa edilmiştir. Bulgaristan’daki tarihî vakıf eserlerinin ve camilerin de onarıma ihtiyaçları olduğunu biliyoruz. Demir Kilise örneğinde olduğu gibi ortak kültürel mirasın muhafazasına yönelik bu çalışmaları birlikte yapabiliriz. Bulgar dostlarımızla Demir Kilise restorasyonunda gerçekleştirdiğimiz iş birliğini Bulgaristan’daki ibadethaneler konusunda da sürdürmeyi ümit ediyoruz.”
Sofya’da 1882’den beri ibadete açık tek cami olan 450 yıllık Kadı Seyfullah Efendi Camii’nin restorasyonunun tamamlandığını öğrendiğini de aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu önemli kültür mirasımızın açılışını sizlerle birlikte yapmaktan memnuniyet duyacağımızı da ayrıca belirtmek istiyorum” dedi.
Türkiye’nin bu alandaki deneyimini, ihtiyaç duyulması hâlinde katkılarını Bulgaristan’la paylaşmaya hazır olduklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek yenilenen eserlerin, gerek eski eserlerin bakım ve muhafazasının da Bulgar dostlarımızca layıkıyla yapılacağından şüphe duymuyorum. Bulgar Devleti’yle dayanışma ve iş birliği içinde yürüttüğümüz bu projenin diğer benzeri projelere ilham kaynağı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
‘TÜRKİYE RESTORASYON ALANINDA BİRİKİMLİ VE TECRÜBELİ’
“Biz inancı ve kökeni ne olursa olsun herkesin özgürce ibadetini yapabilmesini devletlerin sorumluluk alanında olduğuna inanıyoruz. Türkiye restorasyon alanında son derece birikimli ve tecrübeli bir ülkedir. Bulgaristan’daki tarihi vakıf eserlerinde tamire ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Demir Kilise’de olduğu gibi bu onarımları birlikte yapabiliriz. Demir Kilise’nin restorasyonunda emeği geçenleri tebrik ediyorum.”
YILDIRIM: HOŞGÖRÜMÜZÜN EN GÜZEL NUMUNESİDİR
Yıldırım: “Demir Kilise’nin restore edilerek Hristiyan vatandaşların hizmetine sunulması ülkemizde dinlere karşı ecdadımızdan gelen ve bugün de devam eden hoşgörünün en güzel numunesidir” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşmasını şöyle devam etti:
“Bu eser İstanbul’un yüzyıllardır bütün inançları bir arada tutan karakterini temsil etmektedir. Cemaat vakıflarının mallarının iade edilmesine karar verilmiştir. 167 cemaat vakfına ait 1029 eser, varlık cemaat vakıflarına aktarılmış ve geçmişten beri gelen bu önemli sorun da ortadan kaldırılmıştır.
7 YIL SÜREN RESTORASYON
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) katkılarıyla 2011 yılından başlayan restorasyon kapsamında Demir Kilise’nin yüzde 90’ı elden geçirildi. Yapılan çalışmalar kapsamında Demir Kilise’nin taşıyıcı sistem güçlendirme, dış cephe koruma ve restorasyon, iç restorasyon ile çevre düzenlemesi yapıldı.
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov da konuşmasında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan bir söz vermişti ve bugün bu sözünü yerine getiriyor. Minnettarım size Sayın Cumhurbaşkanı” diye konuştu.
Bulgaristan Başbakanı Borisov’un açıklamaları:
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, sayın belediye başkanları, dini temsilciler, müftümüz de hazır bulunuyor. Bulgaristan’daki Müslümanları temsil ediyor. Ortodoks Kilise Patriği de burada bulunuyor. Burada bir araya geldik, tartışmak için değil. Haliç’in yanı başında dinimiz temsil ediliyor. Dinimize saygı gösteriliyor. İBB’ye teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür ediyorum. Kültürel yönden nasıl bir değer taşıdığını anlatmama zaten gerek yok. Bulgaristan her zaman mükemmel ilişkiler tesis etmek istemiştir hem İslam hem Hıristiyan alemi ile. Terörizm her yerde var ancak müştereken mücadele edebiliriz. Sonuçlardan bahsediyoruz, sebeplere bakacak olursak kader bizi, cofrafi ve siyasi olarak birlikte yaşamaya zorunlu kılmıştır. Bütün Avrupa, Balkanlarda bir Hıristiyan, Müslüman ülkenin nasıl olduğunu, davrandığını gösteriyor Sofya ve İstanbul. Gerçekten kıskanılacak birer örnektir.
TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ
Türkiye AB’nin en büyük komşusudur. Türkiye bu bölgede en büyük orduya sahip ülkedir. Bizler elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Cumhurbaşkanı’nın Macron ile yaptığı görüşmeyi ilgi ile izledik. 2018’de Türkiye ile AB ilişkilerinin normalleştirilmesi için çaba harcamamız lazım.
Başbakan Yıldırım’ın açıklamaları:
“Bu eser İstanbul’un yüzyıllardır bütün inançları bir arada tutan karakterini temsil etmektedir. Cemaat vakıflarının mallarının iade edilmesine karar verilmiştir. 167 cemaat vakfına ait 1029 eser, varlık cemaat vakıflarına aktarılmış ve geçmişten beri gelen bu önemli sorun da ortadan kaldırılmıştır.
Dini ve kültürel kutuplaşma riski gittikçe artıyor. Ortadoğu’da yüzyıllardır bir arada yaşayan değişik dinlere mensup insanlar mezhepleri nedeniyle hedef olurken aynı eğilimler İslam düşmanlığı ve ırkçılık olarak Batı dünyasında da artan şekilde bugün ne yazık ki kendini gösteriyor. Irkçılık yabancı düşmanlığı, tarihsel önyargılarla istismarlar artıyor. Siyasi tablolar aşırılığa doğru yeniden evriliyor. Bir arada yaşama iradesi yerini, tasvip etmediğimiz olumsuz duygulara bırakıyor. Böyle bir dönemde Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un da katılımıyla buradan vereceğimiz mesajın son derece anlamlı olduğunu ifade etmek istiyorum. Tarihi ve dini mekanı ihya etmek değil aynı zamanda bu törenin felsefi boyutu ve hoşgörü mesajıdır. Bu vesile ile eserin ihya edilerek bugün tekrar ibadete açılmasında bizzat sayın Cumhurbaşkanım gösterdiğiniz himaye ile İBB katkıları ile çalışmalar tamamlanmış ve bu hale gelmiştir. Emeği geçen yüklenici firma başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum.
15 yıllık hükümetlerimiz döneminde tarihi değerlerimize, geçmişten gelen kültür mirasına verdiğimiz önem sayesinde 5 bine yakın eser ihya edilmiş ve gelecek kuşaklara taşınması sağlanmıştır. İstanbul bir dünya şehridir. Ecdadımızın bu konuya hep engin hoşgörü ile yaklaştığı malumunuzdur. Bu kültür de bu binalar da bize tarihi mirastır. Türk ve Bulgar halkları arasında köklü ve tarihi bağlar mevcuttur. İnsani ve kültürel yakınlığımız ilişkilerimize yeni bir boyut katmaktadır. Türk asıllı Bulgar vatandaşlarımızın oynadığı rol, aynı zamanda Bulgar asıllı Türk vatandaşlarının oynadığı rol de çok önemli. İlişkilerimiz olumlu yönde gelişmeye devam etmektedir. Bulgaristan’ın AB dönem başkanlığını üstlendiği bu süreçte ilave işbirliği imkanlarının ortaya çıkacağına inanıyorum. AB dönem başkanlığını alması dolayısıyla sayın Bulgaristan Başbakanı’nı tebrik ediyorum.”
BULGAR ORTODOKSLAR İÇİN TARİHİ ÖNEME SAHİP
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) katkılarıyla 2011 yılından başlayan restorasyon kapsamında Demir Kilise’nin yüzde 90’ı elden geçirildi. Yapılan çalışmalar kapsamında Demir Kilisenin taşıyıcı sistem güçlendirme, dış cephe koruma ve restorasyon, iç restorasyon ile çevre düzenlemesi yapıldı.
Yanan ahşap kilise yerine demirden inşa edilen ve açılışı 1898 yılında yapılan Demir Kilise, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 7 yıl süren çalışmayla baştan aşağı restore edildi.
Büyükşehir Belediyesi ilk olarak kilise zemininde görülen kayma sebebiyle zemin ıslahı yaptı. Yapının üç cephesi, 5 bin 500 metre jet grout (zemine çimento enjeksiyonu) ile güçlendirildi. Paslı kolonlar statik projesine uygun olarak çelik kolonlarla değiştirildi. Sökülen dış cephe kaplama ve süsleme elemanlarının restorasyonları, astar ve boyaları yapıldı.
Demir Kilise’nin ışıklandırılmış hali
Habertürk