Başbakan Plamen Oreşarski, Bulgaristan’da fazla bilinmeyen Naroden Tribun gazetesiyle yaptığı söyleşide Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) milletvekili Delyan Peevski’yi başbakan yapma seçeneğinin de tartışıldığını söyledi.
Oreşarski, Peevski’yi Devlet Millȋ Güvenlik Ajansı’nın (DANS) başkanı yapmaya Millet Meclisi’nde öylesine 15 dakikada karar verilmediğini, bu konunun daha Şubat ayındaki protestolar sırasında tartışıldığını ifade etti.
Oreşarski, Peevski’yi başbakan yapma konusu görüşülürken kendisinin de bulunduğunun altını çizdi.
Oreşarski, tartışmanın kendisi, Peevski, Lütvi Mestan ve Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) Genel Başkanı Sergey Stanişev arasında geçtiğini belirtti.
Söyleşide Başbakan Oreşarski’nin şu sözlerine yer veriliyor:
Sayın Stanişev, malȋ uzmanlığım tanınıp kanıtlanmış biri olarak başta ben olmak üzere hükümeti BSP’nin kurması gerektiği tezini savunuyordu. O an Peevski’nin patladığını hatırlıyorum; ben ne biçim uzmanmışım, o benden yüz kere daha zenginmiş, iki kere daha gençmiş. Bu dediklerinde mantık var aslında, çünkü maliye uzmanı olmak demek para yapmak demek, o da gerçekten de yapabildiğini kanıtlamış biri. İşte bu yüzden de Lütvi Mestan hükümeti HÖH’ün kurması, başbakanın da Peevski olması konusunda ısrar ediyordu.
Oreşarski, gazetecinin “Kusura bakmayın ama, bu dediklerinizde ciddi olamazsınız, bunu duyurduğunuz an sizin için felȃket oldurdu.” sözlerine şu yanıtı verdi:
Zamana ve bakış açısına göre değişir. Bugün BSP açısından baktığımızda bu bizim için daha iyi bir seçenek olacaktı, çünkü bütün negatif puanları HÖH toplayacaktı, yine de olası erken seçimde bu onların oylarına yansımayacaktı, son seçmenine varınca herkesi harekete bile geçirebilirdi.
HÖH, SKANDAL AÇIKLAMA BİLE YAPSA OYLARINA YANSIMIYOR
Oreşarski, geçen seçimlerde HÖH’ün eski Genel Başkanı Ahmet Doğan skandal açıklama bile yapsa yansımadığını savundu.
Başbakan Oreşarski o zaman farklı düşündüklerinin altını çizdi ve BSP’nin kendisinin başbakan, Peevski’nin de DANS başkanı olması fikrini savunduğunu belirtti.
FAKİRLİK ÜZERİNE KURULMASI PLȂNLANAN İKTİDAR
Gazetecinin “Ama bu akılsızca bir şey. Böyle bir atamaya toplumun sessiz kalacağını nasıl düşünebilirsiniz?” sorusuna Oreşarski şu yanıtı verdi:
Biz şubat ayı protestolarını dikkatlice takip edip destekliyorduk, doğrusuyu söylemek gerekirse protestolara başımıza konmuş talih kuşu gözüyle bakıyorduk. Bu protestolar sırasında biz şuna kanaat getirmiştik: Bulgar halkının büyük bir kısmı köşeye sıkışmış durumda, tek derdinin fiziksel olarak ayakta kalmak. Biz de uzun zamandır öyle bir güne hazırlanıyorduk. Bulgarşarın fakirleşmesi tesadüf değil; bu, demokrasiye geçiş döneminden beri süreklilikle yürütülen bir siyaset. Ayakta kalmanın eşiğinde olan bir halkın üzerine kurulmuş iktidar kadar sağlam yönetim olamaz, çünkü sen ona yaşayacak kadar sadaka da versen senden memnun kalır.
Oreşarski şöyle devam etti:
Her şehirde protesto ateşinin alevlenmesi ileride yapacağımız işlerde haklı olduğumuz konusunda bize güç ile cesaret veriyordu; protestolar, başkente de yayıldığına göre bizi hiçbir şeyin durduramayacağına inanıyorduk, çünkü başkentte de insanlar uçurumun eşiğine geldiğine göre artık halk ne yaptığımızı takip edemezdi, biz de rahatlıkla yönetecektik, tabiȋ ara sıra sosyal yardımlarla kesenin ağzını açacaktık.
Oreşarski şu sözleri ekledi:
Yalnızca Sofya’da da olsa sosyal yardıma muhtaç duruma gelmemiş ve Peevski’nin de DANS’ın başına getirilmesine şiddetli gösterecek insanlar olduğu görüldü, isyan ateşini diğer şehirlerde de alevlendirmemek için çekmek zorunda kaldık.
Gazeteci “Neden tam olarak Peevski’yi seçtiniz, HÖH’ün başka adayı yok muydu?” sorusu üzerine Oreşarski, eski Başbakan Boyko Borisov’u olduğu gibi Peevski’yi de aklamak siyasete soktuklarını ileri sürdü ve Borisov’un 20 yılda aklandığını, Peevski’yi ise daha kısa bir sürede aklamayı plȃnladıklarını belirtti.
Gazeteci, Başbakan ve Stanişev’in kimin böyle insan aklama gibi bir işe bulaştırabileceğini sorması üzerine Oreşarski, bu işe mafyanın bulaştırdığını söyledi.
ÜLKEYİ HȂLȂ DS YÖNETİYOR
Oreşarski, siyasȋleri ekonomik oligarşinin yönettiğini, onları ise oligarşiden olmalarını sağlayan eski istihbarat teşkilȃtının (DS) yönettiğini ifade etti.
Oreşarski, Bulgaristan’daki bütün gelişmeleri hȃlȃ DS’nin kontrol ettiğini, milyarderleri de eski istihbaratın atadığını, eşkiyaları da meydana getirip yok ettiğini, ülkenin nimetlerini de oligarşinin eline teslim ettiğini öne sürdü.
Oreşarski, oligarşiyi DS’nin yarattığını, o yüzden de oligarşinin DS’ye hesap verdiğini vurguladı.
Başbakan Oreşarski, ülkenin bütün ekonomisinin, DS’nin uşaklarının elinde olduğunun altını çizdi.
“DS SÜREKLİ HÖH TARAFINDAN MECLİSTE TEMSİL EDİLİYOR”
Oreşarski, HÖH’ün, DS’yi sürekli mecliste temsil ettiğini vurguladı.
Plamen Oreşarski, HÖH’ü DS’nin kurduğunun da altını çizdi.
Oreşarski, kabul edilen etnik modele göre siyasette ne gibi değişiklikler olursa olsun DS’nin (HÖH) mecliste sürekli temsil edildiğini belirtti.
“HÖH SİYASÎ SAHNEDEN SİLİNMEDİKÇE HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEZ”
Sözlerine devam eden Oreşarski, Bulgaristanlı Müslümanların, DS’nin (HÖH) izolasyonundan kurtularak başka partiyi benimsemedikçe Bulgaristan’da hiçbir şeyin değişmeyeceğini ifade etti.
Oreşarski, DS’nin (HÖH) siyasȋ sahneden silindiğinde ve o partiyi kuranlar hapse girdiğinde demokrasiye geçiş surecinin sona ereceğinin altını çizdi.
Oreşarski, bunun ancak Bulgaristan Müslümanlarının uyanışıyla mümkün olduğunu belirtti.
Başbakan, geçiş sürecinin sadece DS oligarşisini hapse atarak değil, oligarşinin mal varlığına el koyarak sona ereceğini, bunun da kolay bir dava olmadığını savundu.
Reklamlar