Rafet ULUTÜRK

Hayat boyunca pek çok rol üstleniriz; evlat, öğrenci, arkadaş, eş, anne-baba… Her biri bize farklı sorumluluklar, duygular ve deneyimler katar. Ama bazen hayat beklenmedik bir sürpriz yapar ve kendimizi yepyeni bir rolde buluruz: Dede olmak. Dün ben de bu özel duyguyu ilk kez yaşadım, Oğlum Murat ve kızım Raziye bizlere çok güzel bir haber verdiler, Nilay kızımız dünyaya geldi ve bana bambaşka bir mutluluğun kapısını araladı.

Dede olmak, bir çocuğun büyümesine tanıklık etmekten çok daha fazlasıymış. Torununuzun minicik ellerini tutarken, aslında bir hayat döngüsünün devam ettiğini, yılların akıp gittiğini, ama sevginin hep kaldığını hissediyorsunuz. Uzaktan bile olsa ilk torunum Nilay’ın varlığı içimi sıcacık bir huzurla doldurdu; sanki içimde yeni bir umut filizlendi. Hayat, onun gelişiyle birlikte yeniden canlandı, renkler daha parlak, günler daha neşeli oldu.

Her yeni doğum, hayata yeni bir nefes, yeni bir umut demek. Bu umut, sadece bir aileyi değil, aslında insanlığı ayakta tutan bir güç. Nilay’ın o masum bakışları, geleceğe dair taşıdığı potansiyel, kalbimde kocaman bir yer edindi. O daha minicikken, ben şimdiden onunla oynayacağım oyunları, anlatacağım hikayeleri hayal ediyorum. Bu yüzden torun sahibi olmak, hayatın size sunduğu en güzel hediyelerden biri. Bir çocuğun gözünden yeniden dünyayı keşfetmek, belki de kaybettiğimiz neşeyi ve saflığı yeniden bulmak anlamına geliyor.

Ancak dede olmak, sadece bir mutluluk kaynağı değil, aynı zamanda bir sorumluluk da getiriyor. Hayatı boyunca biriktirdiğiniz deneyimleri, bilgileri ve sevgiyi bir sonraki nesle aktarabilme sorumluluğu. Bu, zengin bir kültürün, derin bir sevginin ve köklü bir ailenin devamını sağlamak anlamına geliyor. Onlara sadece sevmeyi değil, sevilmeyi, ahlakı, saygıyı, doğruluğu ve iyiliği de öğretmek, güzel hatıralar bırakmak demek.

Dede olmanın güzelliğini anlatmak belki de kelimelere sığmaz. Ama hayatın hangi aşamasında olursak olalım, böyle anlar bize gerçek anlamda yaşadığımızı hatırlatır. Torununuzun küçük adımlarını izlemek, onun ilk kelimelerini duymak, hayatta ulaşabileceğiniz en büyük mutluluklardan biri.

Nilay kızımızın gelişiyle birlikte hayatım bir kez daha güzelleşti, anlamlandı. Onun büyüyüşünü izlemek, ona sevgimi sunmak, bana verilen bu yeni rolü en iyi şekilde yerine getirmek istiyorum. Hayatın sunduğu bu harika hediyeyi sizlerle paylaşmak istedim. Dilerim hepiniz böyle mutluluklarla karşılaşırsınız, çünkü hayatın asıl güzelliği, bu küçük ama büyük anlarda saklı.
Nilay kızımızın, önce anne ve babasına, ardından da vatanına ve milletine hayırlı bir evlat olması dileğiyle.

Sevgiyle, umutla…

_________________

 

Nilay kızımız, dünyaya merhaba,

Kalbimize güneş, evimize bahar.
Bir umut yeşerdi bu güzel sabah,
Dualarla geldi minik bir nazar.

Dede oldum, ne büyük bir mutluluk,
Kalbim sevinçle çarpıyor bugün.
Oğluma, kızıma binlerce hayırlı olsun,
Hoş geldin Nilay, dünyamıza nur yüzlüm.

Büyü de aç çiçeklerini bir bir,
Vatanına, milletine hayırlı ol,
Gülüşünle huzur, neşe getir,
Allah yolunu hep açık kılsın,
yolun bolluk bereketle dolsun.

________________________

 

Nilay kızımız dünyaya geldi,

Gökyüzünde yeni bir yıldız parladı sanki.
Uzaklardan bir masal rüzgarı esti,
Her dalga umut, her nefes mutluluk getirdi.

Küçük adımlarla başladı yolculuk,
Uzakları yakın etti bir tebessümle.
Her şey yeniden canlandı, renklendi,
Nilay’ın gelişiyle bahar geldi gönüllere.

Uzaklarda olsa da varlığı yetti,
Kalbimize huzur, yüreğimize sevinç serpti.
Güzellik dolu bir dünya olsun ona,
Nilay, kızım hoş geldin; sefalar getirdin bu dünyada