Konu: Plovdiv “24 saat” gazetesinden bir çeviri.
Bu işlerde seviye Ali Bayram düzeyinde düştüğünde, yardıma koşan DOST oldu.
Yazan Lübomir Minçev.
HÖH-DPS ile DOST partisi arasında tercih yapmanız gerektiğinde nasıl hareket ederdiniz? HÖH partisinin yarım milyon olan seçmenlerinden yarısının yeniden düşünmesi gerekebilir.
Evet bir daha düşünmesi gerekebilir, çünkü onlara toprak köleliğinden kurtuluş teklif ediliyor. Bundan sonra da yeni toprak köleleri olup olmaları ise, cevap bekleyen sorudur. Oturup da düşünecekler mi, bu da başka bir soru.
Böyle bir seçenek önünde bulunduğunun farkında olmayan seçmen, ne olursa olsun, bana ne diyecektir. Ve “Bu, Türklerin işidir, kendi aralarında anlaşsınlar” diyenler de, daha önce olduğu gibi, bu defa da, bu işte ben haklıyım diye düşünecektir.
Daha önceleri ben de aynı şekilde düşünüyordum.
Vaktiyle bizim o güzelim memleketimizde küçük bir gazete çıkarıyorduk. Kadınlar, futbol ve olaylar üzerine dostça konuşur, sohbeti bir kadeh içkiyle kapatır, yolumuza devam ederdik. Fakat dostum, zemin katta yalnız halk idaresi için değil, ana vatan Türkiye için de bir şeyler yazıp çizip çoğaltıyor-muş. Daha sonra onu göremedim, hapishane, ardından Türkiye’ye göç etmiş. Değişikliklerden sonra görüştük.
Ben o yıllardan dostlarımın kendi DOST’larını aradıklarına emindim. Tutuklamalardan sonra temasımız kesildi. Ne düşündüklerini bilmiyordum. Fakat ben onların davasını biliyordum. Onlar içsel yaşantılarını dışsal gösterebilme ortamı bulamıyordu.
Bildiğim bir de şuydu. Onlardan hiç biri politik köle olmak istemiyordu. Fakat HÖH-DPS geldi ve hepsi siyasi köle oldular. Onlar bunu yani tuzağa düşürüldüklerini biraz geç anladılar ve birer ikişer hareketten ayrılmaya, kopmaya ve uzaklaşmaya başladılar.
Onlar HÖH partisinde DOST’larını bulamadılar.
Ahmet Doğan’ın Bulgaristan’da etnik barışın koruyucusu olduğu efsanesi bu sebeple yaratıldı. Bulgaristan’daki en büyük köle sahibi olan kişi (Ahmet Doğan) “kurtarıcı ve koruyucu” ilan edildi. Doğan etnik oyların koruyucusu görevini de üstlendi. O bir barışsever olduğundan dolayı olacak, o “Bulgaristan’ın Avrupa yolu Boğazlardan geçecek” dediğinde de ona yan gözle bakan olmadı. Fakat şimdi DOST Boğazların bir kıyısına ayak basmak bile çok tehlikeli olarak değerlendiriyor.
Korkulacak bir şey yok. Bulgaristan Türklerinden daha büyük kısmı için korku dağıldı, geçiştirilebildi. Çok zahmet çektiler ama HÖH-DPS korkusunu silkeleyebildiler.
Bu defa Doğan için hazırlanmış olan siyasi tabanca havi fişekli değil.
İnanmıyorsanız, insanların korkularından nasıl kurtulduklarını anlatan bir şehir olan Plovdiv örnekle doludur. Son yerel seçimlerde HÖH-DPS yalnız 800 oy aldı, bir önceki seçimde 8.000 oy almıştı. HÖH-DPS’nin Plovdiv’teki (Filibe) yeni lideri Ali Bayram’ın elinden Levski’nin portresi altında resim çektirme ve Buzluca tepesine çiçek demedi taşımaktan başka bir şey gelmiyor. O, benim dostlarımın mahzenlerde ne iş yaptıklarından haberi olmadığı gibi, tutuklandıklarında tıkılacakları ilk yerin hapishane olduğundan da haberi yoktu. Hangi uydurma suçlamayla – casus, hain ya da terörist – itham edilecekleri önemli değildi.
Ve sözün özü-, seviye Ali Bayram düzeyine düştüğünde, yerine gelen DOST partisidir.
Dile kolay, DOST partisine Türk yanlısı bir parti de diyebiliriz. Solcu ve sağcı tüm milliyetçilere ulusal güvenliğimizin tehlike altına girdiği konusunda istediklerini söylemelerine imkan da tanıyabiliriz. Fakat, sizden bir ricam olacak, bu saldırıları yaparken, bizdeki Rus yanlısı partiler için yaptığımız yumuşak tonla yapalım. Çünkü DOST-çuların Avrupa Birliği (AB) hakkındaki yumuşak tonlu ve yapıcı siyaseti bizim hiç birimiz için tehlike oluşturmuyor. Öyle değil mi?
Şimdi bize, onun da Avrupa yolu Boğazlardan geçen DOST partisini kötülememiz ve 26 yıldan beri anamızdan emdiğimiz süttü burnumuzdan getiren Rus casusluk ajansı KGB’nin HÖH-DPS etrafında toplanmış çetesini bundan sonra da alkışlamamız için baskı yapıyorlar.
Önde duransa hep aynı Avrupa’dır. Doğan ise, tellaksız kalmış Türk hamamından söz etmeye başladı.
Siz Doğan’ı alkışlayınız, ona Bulgaristan’ın yeni Levski’si deseniz de olur, yakasına “Stanbolov” ödülü taktınız; o, etnik barışın koruyucusu; o, şirketler çemberinin koruyucusudur. Ve siz HÖH-DPS partisine ninniler söyleyen, kanı bozuk KGB çetesi ve daha birkaç parti merkezi için tüm bunları yapmak zorundasınız.
Rusya mı? Türkiye mi?
Bu, Bulgaristanlı Türkler için bile artık bir seçenek sayılmaz. Bulgaristanlı Türkler kendilerine DOST arıyorlar. Filibeli Bayram gibiler ise kahve, fitnes salon vb açarken kelepir aramaya devam ediyorlar.
Kendileri bilir.
Onlar bu dava için mücadele edildiğini bilmiyorlar.