Yaklaşık 1,5 milyon Müslüman’ın yaşadığı Bulgaristan’da, Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, Boyana Cumhurbaşkanlığı İkametgâhı’nda verdiği iftarda, “Hem zor durumdayken hem de mutlu bayramlarımızda daima hep birlikte olalım” dedi.
Bulgaristan’da din, kültür, etnik ve insan uyumuna büyük değer verdiğini belirten Plevneliev, “Müslümanlar için kutsal olan ramazan ayında böyle bir yemeğe katılmak benim için onur ve gurur vericidir. Bulgaristan’da binlerce yıldır bayram sofrası dostlar ve arkadaşlarla paylaşılır. Böylece biz, bu güzel geleneği sürdürerek bu bayramda da politikacılar, diplomatlar, entelektüeller ile başlıca tüm dinleri bir araya getirmiş bulunuyoruz” diye konuştu.
Plevneliev, sözlerini şöyle sürürdü:
“Ramazanın esas hikmetinde olan en önemli değer şu ki,herkes bir arada olduğunda, barış ve mutluluk içinde yaşadığında daha başarılı olur. Ramazan, aynı zamanda aciz, yoksul ve hasta olanlar ile yalnız kalanlara yardımda bulunulması geleneğinin yaşandığı bir aydır.”
Plevneliev, Bulgar milletinin sadece sözde değil, uygulamada da yüzyıllar boyunca hoşgörü anlayışını kanıtlamış olduğunu, ülkedeki Müslüman toplumun da bu hoşgörünün ve sağduyunun ayrılmaz bir parçası konumunda bulunduğunu aktardı.
Geçen günlerde ülkede çok sayıda vatandaşın yaşamını yitirdiği sel felaketinde bir kez daha dil ve din ayrımı yapmadan herkesin yardım için seferber olduğunu anımsatan Plevneliev, “Binlerce gönüllü kişi ve farklı dinlerin temsilcileri, zor durumdaki felaket mağdurlarına yardım etti. Bulgar Ortadoks Kilisesi’nin yanında başta Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü olmak üzere diğer tüm dinlerin temsilcileri, hem ibadet yerlerini hem de kalplerini açtılar” ifadesini kullandı.
Yapılan iyiliğin daima geri döndüğüne inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Plevneliev, “Biz ülke olarak Müslüman sığınmacıların Ortadoks manastırına yardım ettiklerine tanık olduk. Bugün Bulgaristan’da bunları görmek, dayanışmanın evrensel bir değer olduğunu gösterir” dedi.
Plevneliev, insanlığın ve uzatılan yardım elinin belli bir dinin tekelinde olmadığına değinerek, şunları kaydetti:
“Bu sınavlar bizim için hayat imtihanıdır. Elinde olmayanın, darda kalan kişiye ekmek parçası uzatması, bu yüksek değerin bir parçasıdır. Sevgi ve özverinin bulunduğu yerde dilediğimiz her şey olabilir. Biz, hem zor durumdayken hem de mutlu bayramlarımızda da daima hep birlikte olalım. Ancak böylece hayatımızı verimli bir şekilde yaşayabiliriz.”
Başmüftü Mustafa Aliş Haci
Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Haci de Cumhurbaşkanı Plevneliev’in iftar vermesinin, ülkedeki farklı din ve kültürler arasındaki güzel uyumun bir kanıtı olduğunu söyledi.
Kültür, din ve etnisiteler arasındaki bu hoşgörü ve uyumun tarihsel bir geleneğe dayandığını belirten Haci, “Atalarımız, dini ve dili ne olursa olsun aynı topraklarda yaşamış, aynı suyu içmiştir. Böylece iyi komşuluk, dostluk ilişkilerini ve birlikteliğini günümüze kadar taşınmıştır” diye konuştu.
Bulgaristan toplumunun, ekonomik, ağır ahlaki ve maneviyat çöküşü içeren, bazı insanları umutsuzluğa sürükleyen bir kriz içerisinde olduğunu vurgulayan Başmüftü Haci, orucun faydalarından söz etti.
Ramazan ayında tutulan orucun manevi değer ve kutsallığına değinen Başmüftü, ‘Oruç tutmak tüm dinlerde Allah’a hizmet etmek demektir. Yemek üzerindeki kontrolümüz, bizim maneviyatımızı yükseltiğimizin bir göstergesidir” ifadesini kullandı.
Bulgaristan’ın komünizim rejiminin ardından dini değerlerine döndüğünü vurgulayan Haci, “Biz Bulgaristan vatandaşı olarak o rejimin zararlarını gördük ancak bugün ne mutlu ki ibadet yerlerimiz, özellikle gençlerle dolup taşarak, cemaate dar bile oluyor. Maalesef Sofya’daki tek olan camimiz, cemaat için yetersiz kalıyor” dedi.
İftara Kültür Bakanı Petar Stoyanoviç, Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, Ortadoks Kilisesi Patriği Maksim, çok sayıda diplomat, kültür ve bilim adamı da katıldı.
AA