Durmuş MUTLU
CHP, Türkiye’nin en köklü partisi ve Atatürk’ün mirasını taşıyan bir siyasi hareket olarak, her zaman Türk milletinin çıkarlarını gözetmekle sorumludur. Ancak, son dönemde Bulgaristan’daki Türklerin hakları ve siyasi temsiliyeti konusunda sergilenen tutumlarda ciddi soru işaretleri belirmiştir.
DPS: Geçmişten Günümüze Bir İhanet Hikayesi
Bulgaristan Türklerinin partisi olarak bilinen DPS (Hak ve Özgürlükler Hareketi), 35 yıldır Türk halkına gerçek anlamda hizmet etmemiştir. Bugün parti yönetiminin Peevski’nin eline geçmesiyle birlikte görsel olarak bazı hizmetler başlamış gibi görünse de, bu durum geçmişteki ihanetleri unutturamaz. DPS’nin temel sorunları hâlâ çözülmemiş, köklü reformlar yapılmamış ve halkın talepleri karşılanmamıştır.
Daha da önemlisi, eski DPS yöneticileri, özellikle de Cevdet Çakirov gibi isimler, halktan kopmuş ve siyasi çıkmaz içinde çare arayan bir görüntü sergilemektedir. Bu çaresizlik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e verilen “fırtınada batmak üzere olan bir gemi” tablosuyla açıkça ifade edilmiştir. Ancak bu ziyaretlerin, halkın menfaatleri doğrultusunda olmadığı, daha çok kişisel ve siyasi çıkarların peşinde olduğu açıktır.
Ahmet Doğan ve Türkiye’ye Düşmanlık
DPS’nin kurucusu ve geçmiş lideri Ahmet Doğan’ın Türkiye’ye girişinin yasak olduğu bilinmektedir. Buna rağmen, Doğan’ın gönderdiği temsilcilerle CHP’nin görüşmesi, Türk halkı tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmaktadır. Ahmet Doğan, Bulgaristan Türklerinin gözünde bir hain ilan edilmiştir. Bu kişinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin karşısında duran bir figür olması, CHP’nin onunla dolaylı bile olsa temas kurmasını kabul edilemez kılmaktadır. Türkiye’ye düşmanlık edenlerle işbirliği yapmak, CHP’nin Bulgaristan Türkleri nezdindeki güvenilirliğini zedelemektedir.
CHP’nin Yanlış Yönlendirilmesi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Bulgaristan Türklerinin gerçek sorunlarını doğrudan öğrenemediği ve yanlış bilgilerle yönlendirildiği görülmektedir. Kendisine “hemşehrilik” bahanesiyle sunulan bu ziyaretlerin perde arkasında, halkın menfaatlerinden çok kişisel çıkarların olduğu açıktır. Bulgaristan’daki Türkler, DPS yönetimi tarafından yıllardır sahipsiz bırakılmış, hakları gasp edilmiş ve sürekli olarak ihmal edilmiştir.
CHP, halkın yanında olan bir parti olarak, bu tür kişilere destek vermekten kaçınmalı, Bulgaristan Türk halkının gerçek temsilcilerini dikkate almalıdır.
Son Çağrı: Halkın Yanında Olun
BULTÜRK ve Bulgaristan Türkleri, CHP’ye son bir çağrıda bulunmaktadır. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve parti yönetimi, Bulgaristan Türklerinin gerçek sesini dinlemeli, doğru bilgilerle hareket etmelidir. Türkiye’de olduğu gibi Bulgaristan’da da halkın yanında duran bir siyaset anlayışı benimsenmelidir.
Bulgaristan Türkleri, CHP yönetiminden şunları beklemektedir:
1. Gerçekleri yerinde inceleyerek doğru tarafı desteklemek.
2. Halkın güvenini kaybetmiş kişilerden uzak durmak.
3. Bulgaristan’daki Türklerin haklarını savunanlarla işbirliği yapmak.
4. Türkiye’ye girişi yasak kişilerin gönderdiği temsilcilerle görüşmekten kaçınmak.
5. Halk arasında itibarını kaybetmiş eski belediye başkanları ve yöneticilerle ilişkileri kesmek.
Halkın Desteği Tehlikede
Eğer CHP bu çağrılara kulak vermezse, Bulgaristan Türkleri, CHP’ye olan desteğini tamamen çekecektir. Türkiye’deki son seçimlerde Bulgaristan Türklerinin büyük çoğunluğu CHP’ye oy vermiştir. Ancak, CHP’nin halkı hor gören, Türkiye’ye düşmanlık eden ve çıkar ilişkileri peşinde koşan kişilerle işbirliği yapması bu desteği tehdit etmektedir.
Sonuç ve Öneri
Atatürk’ün “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi, yalnızca Türkiye için değil, tüm Türk halkı için geçerlidir. CHP, bu misyonu unutmamalıdır. Özgür Özel doğru bilgilendirilmeli ve kendisine yanlış bilgi veren kişiler parti içinde hesap vermelidir.
CHP’nin, halkını unutanlarla değil, gerçek hizmet için çalışanlarla yan yana olması gerekir. Bu, Atatürk’ün ilkelerine bağlı kalmanın ve tarihsel misyonunu yerine getirmenin tek yoludur. Halkın gözünden kaçmayan bu gerçekler, yarın daha büyük bir krize dönüşmeden çözülmelidir. Artık eski dönemlerdeki gibi sorgulamayan bir halk yok; teknoloji çağında her şey göz önünde. CHP, halkı kandırmayı değil, onlara gerçek bir şekilde hizmet etmeyi seçmelidir.
Son Söz
Bulgaristan Türkleri 35 yıldır kandırılmış ve haklarından mahrum bırakılmıştır. CHP, tarihi misyonuna yakışır bir şekilde hareket etmeli ve bu halkın yanında yer almalıdır. Aksi takdirde, Bulgaristan Türklerinden gelen tepkinin siyasi sonuçları ağır olacaktır. “Gerçekler halkın ışığıdır, bu ışık söndüğünde karanlık kalırız.” Bu uyarının ciddiyetle dikkate alınması gerekmektedir.
Yok alınmaz ise bedeline katlanacaksın.