Bulgaristan’da Cumhurbaşkanı olmanın fiyatı 5 milyon leva!
Kırcaali’de okurken bir gün bizi otobüse bindirip 36 km güneydeki Koşukavak ayakkabı fabrikasını göstermeye götürmüşlerdi. Gözüm çekiç makinesinin gördüğü işe takılmış ve gruptan koptuğum için öğretmenim beni azarlanmıştı. Bu makine taban köşelerinin burun kısımlarını inceltmek için köseleleri döverek düzeltilmesi işinde kullanılıyordu.
Dün akşam Bulgar Ulusal Televizyonu /BNT/ Birinci Kanalında iktidardaki Bulgaristan’ın Avrupa Vatandaşlığı GERB partisi Cumhurbaşkanı adayı Tsetska Tsaçeva ile Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) destekli İnisiyatif Komitesi adayı General Rumen Radev arasında son tartışma yapıldı.
Şöyle bir izlenimle kaldım. Bir yeminli NATO Generali olan R. Radev etki alanını genişletebilmek için sanki ayağını BSP pabucundan çıkarıp Rus galoşuna sokmaya çalışıyordu. Onu aday gösteren, komünist partisi varisi BSP zaten Rusçu!
Olay Bulgaristan’da artık yalnız eski komünistlerle gizli polis yamağı HÖH yönetiminin emriyle Cumhurbaşkanı olabilme kapısının kapandığını gösterdi. 2001 yılında BSP Başkanı Georgi Parvanov yalnız BSP ve DPS oylarıyla Cumhurbaşkanı seçşmiş ve iki dönem, 2012’ye kadar görevde kalmıştı.
Şimdi BSP’den ayrılan ve sol kesimdeki Bulgaristan için Alternatif (ABV) partisinin lideri olan G. Parvanov, Bulgaristan’da Rusya’yı temsil etme antlaşmasının “turası bende” diye böbürlense de, demeçlerinde KGB ajanlığı sezilen General Radev’e “ikinci turda oy verelim” demedi. Birinci turda % 2 oy alan “21. Yüzyıl” partisi lideri, kıdemli komünistlerden Tatyana Donçeva da “herkes bildiğini yapmakta serbesttir” mesajında bulunarak General Radev’e arka olmaktan uzak durdu.
İki tur arasındaki sosyolojik araştırmalarda sözde % 10 farkla önde giden General Radev ayağını BSP ayakkabısından çıkarsa HÖH terliğinden başka ayağına takacak bir şey bulamayacağı dikkati çekiyor. İkinci tura 2 gün kala Generalin birinci turda aldığı oyların anatomisi şöyleydi.
NATO-cu kılıflı Rusçu General ilk turda toplam 900 000 (dokuz yüz bin) oy aldı. Oyların 500 000’i (beş yüz bin) BSP kaynaklı; 300 000 (üç yüz bin) Romanlardan (Hıristiyan Çingene) satın alınmış ve 100 000’i (yüz bin) de kendi çevresinden ve öz gayretleriyle toplayabilmiştir. O, Türkiye’de çifte vatandaş seçmenden ise şimdiye kadar HÖH dışında bir Bulgar partisinin en çok oyu alabildi. Bayan Tsaçeva’nın Türkiye^deki göçmenlerimizden aldığı 12 525 oyla HÖH’ün yok oluşu başladığına işarettir, bu ikinci turda bunu Bulgaristan’daki Müslümanlar da bunun devamını getireceklerdir.
Ne yazık ki, bu kampanyada Türklerden, Pomaklardan ve Çingenelerden söz edilmediği gibi, azınlık haklarını genişletilmesi de tartışılmadı, ilk tur oyları için teşekkür bile edilmedi.
Burada dikkatlerin kesiştiği bir nokta var. Resmi açıklamalarda, Türk, Pomak ve Çingenelerin oyları sanki asla hesaba dahi katılmıyor. Radev birkaç defa “ben, Türkiye’den gelen oylarla Cumhurbaşkanı olmak istemem” diyebildi. Tsaçeva, Bulgaristan’da Türklerin kendisine oy verdiğini birkaç defa dile getirdi. Fakat ikisi de, Bulgaristan’ın çok etnikli bir devlet olduğunu, etnik halk topluluklarının da değişikliklerden ve reformlardan yana olduğunu ve ulusal yeniden yapılanma ve eşit adalete dayalı bir toplum kurma davasına katılmak istediklerini dile getirmek istemediler. Örneğin, adalet reformu konusunda Romanya örneğinden defalarca konu açılırken, Romanya, Makedonya, Azerbaycan ve Türkiye gibi çok etnikli ülkelerde azınlıklar sorunlarının nasıl çözüldüğünü tartışmaya açmadılar. İşaret etmek istediğim bir başka nokta ise, Tsaçeva’nın kampanyasında Türk karşıtlığı olmamasıdır.
HÖH-DPS oyları alamas ise General Radev Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yanından geçemez.
13 Kasım 2016 Pazar gün General Radev’i destekleme kararı olmasa da, HÖH’ün bu yönde çalıştığı ve 260–300 bin oy sağlayacağı biliniyor. Yeni ortamda General’in 1 100 000 – 1 200 000 (bir milyon yüz bin ile bir milyon iki yüz bin) oy alması hesaplanırken, Cumhurbaşkanı Sarayından içeri gireceğini yazan çizenler arttı.
Azınlıklar konusunda tek söz etmeden Türk,. Pomak ve Çingenelerden 500 – 600 bin oy almayı hesaplayan General, azınlık hakları, azınlıkların devlet ve yürütme makamlarından sökülmesinin durdurulması, azınlıklarımızın özgün edebiyat, kültürel hakları gibi konularında da bir şey söylemedi. Bu konuda gizli pazarlıklar yürütülse dahi, halk faydalı gelişmeler olacağına pek inanıyor. Komünist Generallere yıllarca oy verdik ve bu işin içinden hiçbir hayırlı hamle çıkmadı hatırlatmasında bulunanlar iki tur arasında arttı.
Seçimler iktidar için bir sürpriz oldu.
Alfa Riçars ve Mediya Pul gibi sosyoloji ajansları, ikinci turda oy verme oranının düşeceğini hesaplarken, seçmenin % 15 oranında katılmayacağını; % 10 gibi bir oranın da çekimser kalmayı düşündüğünü ya da hala kararsız olduğunu duyuruyor. Aynı kaynaklar, yukarıda sözünü ettiğim seçimi kazanacağı düşünülen favoriler arasındaki TV tartışmasından sonra kararsız ve tarafsızların hareketlendiğine ve % 10 farkın eritilebileceğine işaret ettiler. Ön plana yeni delil ve değerlendirmeler çıktı. Tarafsız ve bağımsız olduğunu iddia eden General Radev’in eski bir BKP üyesi olduğu, üye olmadığı BSP’nin yönetim organları toplantılarına katıldığı vb seçmene duyuruldu.
Çözülecek problemlerin başında azınlık sorunları geliyor
İkinci tura katılmak zorunludur. Bir de şu var. Bu, bir majoriter seçimdir. Seçilen seçmen önünde direk sorumludur. Seçmen kitlesinin sorunları görmezlikten gelinemez. Bu açıdan değerlendirildiğinde, hemen görüşülmesi gereken sorun Anayasa değişikliğidir. Azınlık sorunları çözülmelidir. Azınlıkların özgün hakları Anayasaya işlenmelidir. Çünkü azınlık sorunlarının çözümüne doğru ilk adımlar atılmadan demokratik, özgür ve adil Bulgaristan kurulamaz.
Gerçek durum, ne yazık ki, şudur:
Medyayı bağlayarak tartışan adayların diyaloğunu kesen, birinci turda
% 11 oy alıp 4. olan Varnalı aday Veselin Mareçki basın açıklamasında şunları anlattı: “Adaylığımı açıklayınca, seçim işlerinde özelleşmiş PİAR ajanlarından temsilciler ofisimi ziyaret etti. Bana, Bulgaristan’da Cumhurbaşkanı olmanın fiyatının 5 milyon leva olduğunu söylediler. Bu parayı verirsem Bulgaristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilmemin garantili olduğunu paylaştılar. Bu işi nasıl yapacaklarını, kimin oylarını satın alacaklarını söylemediler.”
Bu durumda, bu işlerde, çekiç makinesi ustasının perde ardında olduğu ve adayların ayağına göre ayakkabı, takunya, galoş ve terlikleri deposunda sakladığı ortaya çıkmış oldu. Görüldüğü üzere, Bulgaristan’da seçim oyunlarını kuran sihirbazların perdenin ardında gizlendikleri söyleyebiliriz.
Ne yazık ki, takunya ve galoşların tabanı tahta olduğundan genişletilemez ve General Radev’in ABV ve “21. Yy” partisi oylarının hepsini alacağı umudu boştur. Sonunda onun HÖH partisinin yani Müslüman Türklerin terliğini ayağına takmadan Cumhurbaşkanlığı Sarayına asla giremeyeceği göz çıkarıyor. Merak edilen:
İnsanlarımızı korku altında tutan ve “oy kölesi” haline getirebilen Doğan-Peevski-Karadayı cömertliğinin karşılığı nedir?
General, Radev ile Bayan Tsaçeva arasındaki oy farkı eritilebilir mi?
Seçime 2 gün kala, geç kalınıp kalınmadığı konusunda değerlendirmede bulunmayı uzmanlara bırakırken ansızın “buzlar eritilebilir” sayfası açıldı. “Buzlar” deyince anlaşılan iki tur arasında katılaşan % 10 fark ana konu oldu. Farkın çok büyük olduğu ortadadır.
Buzları eritme işine Başbakan Borisov da katıldı, hükumet yaptığı yanlışlarından ötürü seçmenden özür diledi, destek istedi.
Lisede okurken 9. sınıfta fizik hocamız yoktu. Bir cismin katılaşması ve daha sonra salınarak yine akar duruma dönüşmesi zamanının nasıl hesaplandığını öğrenemeden okul bitirdim.
Radev’in ikinci tura giderken % 10 önde olduğunu ima eden ajansların bu hesabı neye dayandırdığını anlatabilmekte zorluk çekiyorum.
Emin olarak yazdığım bir şey varsa o da şudur:
Eğer General Radev, oylardan 300 000 (üç yüz binini) Çingene kardeşlerimizden ve 200 binini de Müslüman Türklerden (HÖH oyları) alarak Cumhurbaşkanı seçilirse Bulgaristan Cumhuriyeti 5. Cumhurbaşkanı azınlıkların, Müslüman Türk, Pomak ve Çingene halk topluluğu oylarıyla seçilmiş olacaktır. Bu davranışlarıyla da atalarımızı mezarda kemiklerini sızlatacaklardır.
Bu işte katkımız olduğu ne kadar inkar edilirse edilsin, ödedim ve seçildim, deseler de demeseler de Güneş balçıkla sıvanmaz. 5. BG Cumhurbaşkanı’nın Müslüman Türklerin oylarıyla seçildiğini bütün Bulgaristan ve eski kıta mutlaka öğrenecektir. Bu asla gizlenemez, gizlenemiyecektir.
Bu seçimde Bulgaristanlı Türkler çok uyanık davrandı.
Dileklerimizde başarılı olması olan, Bayan Ts. Tsaçeva ikinci turu kazandığında, o da hiç kuşkusuz Türkiye’deki soydaşlarımızın, Dobruca, Deliorman, Gerlovo, Trakya ve Rodoplar’da yaşayan, Bulgaristan’ı vatan seçen ve HÖH-DPS elit kadrosuna boy eğmeyen seçmen kardeşlerimizin ve Batı Avrupa, Amerika ve Kanada’da ekmek parası arayan soydaş biraderlerimizin oylarıyla seçilmiş olacaktır.
Bunun en parlak örneğini Kırcaali’nin Paprat köyünde zar zor yaşamaya çalışan, seçim sandığına ellerindeki değneklere dayanarak iki büklüm giden nine ve dedelerimiz kanıtladı. % 64’ü oyunu DOST partisi aracılığıyla GERB adayı Bayan Tsaçeva’ya verdi. Türkiye’de sandıklardan gelen oylar soydaşlarımızın, dernek ve federasyonlarımızın Bulgaristan’ın modernleşmesini, eski yaraları sarmasını, derin yenilenme sürecine girmesini istediklerini ifade etti.
DOST hazıra konmak istiyor.
Kuşkusuz DOST partisi Kırcaali Milletvekili KARAYANÇEVA’NIN da dediği gibi GERB partisi ile hazıra konmaya çalışıyor. Değerli DOST yöneticileri Türkiye’de Belediye Başkanları, Milletvekilleri, federasyon ve dernek başkanlarıyla çay kahve içmekle GERB adayı için sağlanan oylar, yerli makamların, BALGÖÇ, BULTÜRK ve BGSAM gibi canla başla çalışan sivil toplum örgütlerinin de hanesine yazılmalıdır. Seçim günü ne komisyonlarda ne de sandık önlerinde ne de dilekçe dolduranlarda, DOST’çular görebildik, neredelerdi seçim günü, seçim sonrası konuşmakla bu işler olmuyor. Halkımız sadece Türiye’de 17 numara dedi, Bulgaristan’da ise hep aynı yerdeler.
Bir el kitabı dağıtmadan, soydaşlarla bir açık oturum, miting, forum, bilgi şöleni, kurultay düzenlemeden, Bulgaristan’ı vatan seçen kardeşlerimizin dil, din, eğitim, sağlık, kültür merkezi vb sorunlarının çözümü için öneriler getireceğiz, savaşacağız bile demeden toplanan bu oylar, soydaşlarımızın değişim için uyandığına kanıttır. Bundan böyle bu halk uyanıyor ve uyandığında kendi öz evladını lider durumuna da getirecektir, bundan hiç şüpheniz dahi olmasın.
Bayan Tsaçeva ile General Radev arasındaki tartışmada kilit noktalar şunlardı:
1.Dış siyaset;
2. Sığınmacılar sorunu ve
3. Bulgaristan’da adalet reformu yapılması.
Dış politika konusunda Tsaçeva. Bulgaristan’ın Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Paktı (NATO) siyasetine bağlı kalacağını belirtirken, General Radev diş politikada Balkan komşuları, Türkiye ve Avrupa Birliği siyasetine öncelik tanıyacağına işaret etti. Rusya ile anlaşma yollarını açacağını açıkladı.
Tsaçeva, Kırım konusunda, öncelikle AB ve NATO’nun ilkesel tutumuna dayanacağına ağırlık kazandırırken, General Radev, Kırım’da Rusya Federasyon bayrağı dalgalandığına ve sorunların uyumlu diploması ile aşılması gerektiğine işaret etti.
Rus vatandaşların çoğaldığı Varna şehri üzerinde “Kırım’da olduğu gibi” bir sabah Rusya Federasyonu bayrağı dalgalanırsa ne yaparsınız? Sorusuna cevap vermekte iki aday da zorlandı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın Rize’de kısa bir süre önce yaptığı konuşmasında “kalbimde Rize’ye ne kadar yer varsa, Kırcaali ve Varna’daki kardeşlerime de o kadar yer var” sözlerine tepkili tavır alan her iki adayın aynı boyuttan olan Rusya’nın nüfus ihracıyla istila etme siyasetine suskun kalması dikkat çekti.
Ekonomik sorunlar tartışılmadı.
İç siyaset ve sanayileşme konularında uzman kadro yetersizliği problemine değinmeyen adaylar, sanayimizin % 77’sinde işletme yönetimlerinin orta öğrenimli uzman kadro bulmakta güçlük çekmesine ise zaman ayırmadılar.
Bu arada son 6 yılda nüfus artışı eksi olan Bulgaristan’da çok ciddi eğitim ve sağlık sorunları yaşanıyor. Bu konu da tartışılmadı. Bu yıl Bulgar şirketlerinde, AB ülkelerinden 3 defa daha fazla ihtisaslı ve deneyimli kadroya ihtiyaç olduğu da ortaya çıktı fakat tartışılmadı. Bazı makamlarda Bulgar ekonomisinde % 3 gibi yıllık büyüme olduğunu kaydetse de, bağımsız değerlendirmeler ülke ekonomisinin yerinde saydığına işaret ediyor.
Sığınmacı sorunları ve Türkiye konusu.
Adayların tartıştığı ikinci ana konu, sığınmacı, savaş kaçakları, ekonomik göçler ve kaçaklar gibi sorunlar oldu. Türk Bulgar sınırına tel örgü gerilmesine 360 milyon Euro gerildiği belirtildi.
Çözümün “sığınmacı kamplarının açık tipten kapalı tipe” geçirilmesinde gizlenmediği, AB ülkelerinin ortak sığınmacı siyasetine uyulması gerektiği vb aktüel sorunlar ortaya kondu.
FETÖ-cuların Türkiye’ye iadesine ilişkin her iki aday bu konuda hukukun üstünlüğüne önem verilmesini istedi. Sığınmacı ve kaçak sorununun çözümünde, 4 milyona yakın savaş kaçağına ev sahipliği yapan Türkiye’nin bu yardımlara 25 milyar US Dolar harcadığına ve DAEŞ, PKK, YPG ve diğer terör örgütleriyle mücadelede bölgesel ve küresel rolüne değinilmedi.
Bulgaristan’da Pazar gün yapılacak Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turuna kalan Tsaçeva – General Radev ikilisinin kamuoyu önünde yaptıkları tartışmada 3. ana konu ise, adalet reformu yapılması oldu.
Bu konuda tarafların derin bir hazırlık sergileyemediği dikkati çekerken, günümüzde hiçbir organa hesap verme zorunluluğu hissetmeyen Bulgar Başsavcılığının halk meclisi önünde sorumlu olması gerektiğine işaret eden Bayan Tsaçeva, yargı organlarının yasama ve yürütmeden ayrımı ve bağımsızlığı üzerinde durdu. Her iki aday da Anayasa, adalet sistemi ve yasa değişikliklerinde azınlık topluluklarının hakları konusuna değinmediler.
İkinci tur, Bulgar sağ cephesinde çok ciddi çelişkiler doğurdu. Birinci turdan sonra Reformcu Blok resmen bölündü, Sözde “Yurtsever Cephe” ile Makedon İç Devrim Örgütü VMRO’nun ortak olduğu GERB partisi adayını ancak % 20 oranında destekleyeceğini açıkladı. Bu da farklı sinsi hesaplar peşinde olan milliyetçilerin bile son ana kadar pasif kalması, oy kullanmak istemeyenlerin hareketlendirilmesinin güç olduğunu ortaya koydu. Yöneticiler ne derse desin onların oyları General Radev BSP eski BKP’ye olduğu gün gibi ortadadır.
İki tur arasında seçim heyecanı birden bire söndü derken, Merkez Seçim Komisyonu’nun 6 Kasım’da birinci tura 3.5 milyon kişinin katılımıyla gerçekleşen halk oylaması (referandum) sonuçlarını yasallaştıracağı yerde, görüşülmek ve onaylanmak üzere halk meclisine göndermesi, şu an durgun olan genç kitleye, büyük bir nefret şarj etti.
Okurlarımızı ve Bulgaristan’da ve Türkiye’de yaşayan tüm Türk-Müslüman seçmene sesleniyoruz;
OY ATMAYA GİTME YADA GERB PARTİSİNE VER
Bizi mezarda bile rahat bırakmayanlara oy vermeyin, vicdanına sor ve akşam yastığa başını koyduğunda vicdanın rahat olabiliyorsa geçmişte kırılan mezar taşlarımız, değişen isimlerimiz ve dövülen hatta öldürülen kardeşlerimiz, Türkkan bebeği gözüne getirebiliyor ve birşey olmamış gibi uyumaya devam edebiliyorsan oyunu istediğine verebilirsiniz. İlahi adalet mutlak bir gün gelecektir biz buna inanmaya devam ediyoruz.
Cumhurbaşkanı seçimlerinde ikinci tura ya katılma ya da GERB partisi adayı Bayan Tsveta Tsaçeva’ya 17 numaraya oyunuzu ver. Türk bölgelerinde insanlarımıza sesleniyoruz köyünüzü damgalatmayınız BSP-BKP ye oy çıkartmayınız torunlarınıza hesap veremeyeceksiniz.
Son olarak: Mezarda-kilerimizi bile rahat bırakmayan BKP-BSP’ye oy vermek günahtır, ayıptır, kendini bilmezliktir. Bir an önce Bulgaristan Türkleri toplum olduğumuzu hatırlayalım ve kendimizi toparlamamız gerekir. Bulgaristan Türkleri kendi manevi değerlerimize sıkı sıkıya sarılmamız gerekir.
Mezarda yatan Atalarımızın kemiklerini sızlatmamak için, OYA GİTME VEYA No.17’ye ver.
Seçim ortamında birlikte olalım, birbirimize yardım edelim, destek olalım, oy kullanırken bu kavga hepimizin, halkımın kavgasıdır inancıyla gurur duyalım. Bu gün silah elinizde bunu düşmanlara karşı kullan, oy kadar güçlü başka bir silah yok yeter ki kullanmasını bil ve birlikte bunu yap. %53 GERB
Şimdiden Demokratlara GERB adayına hayırlı olsun ve kendisine de tavsiyemiz insanlarımızı unutmasın, vefasını ilk seyahatini Türkiye’ye gelerek yapmasını arzu ediyoruz.
Lütfen paylaşınız.
En iyi günler sizlerin olsun.