Alptekin CEVHERLİ
+++
Eski devirlerde şehir şehir gezen cambazlar olurmuş. Bunlar bir kente geldiğinde ahali bir meydanda toplanır; heyecanla, pür dikkat bir şekilde marifetlerini seyredermiş.
Tabi bu cambazların kente gelmesi çocuklar kadar orada yaşayan bilumum yankesici, tırnakçı ve arakçı takımını da sevindirirmiş.
Cambazın gösterisinin en heyecanlı yerinde yankesiciler devreye girer, gözlerine kestirdikleri şahsın etrafını kuşatır, ardından da “Aaa cambaza bak ne yapıyor!” diyerek avlarının dikkatini cambaza yöneltip adamın kuşağındaki keseyi araklarlarmış…
* * *
Gel zaman git zaman devir değişmiş…
Artık bu şekilde şehir şehir dolaşan cambazlar yok. Modern sirkler bu eski mesleğin yerini almış durumda. Ama yankesicilik, tırnakçılık ve araklamacılık hâlâ devam ediyor.
Ama işi çok daha geliştirip global olarak yankesicilik yapmaya başlayanlar da var…
Hepiniz hatırlarsınız IŞİD, 32 kamyon şoförümüzü rehin aldıktan ve Musul’u ele geçirip Konsolosluğumuzu basıp 49 vatandaşımızı daha kaçırdıktan sonra Kerkük’e ilerleyecekmiş gibi bir açıklama yapıp, Tuzhurmatu ve Telafer gibi Türkmen vilayetlerine saldırmış, binlerce kişiyi kurşuna dizmiş ve bu arada “IŞİD korkusundan”(?) Irak ordusu elindeki tankı, topu, uçağı ve hatta kimyasal silah fabrikalarını dahi depoları dolu bir şekilde bırakıp kaçmıştı. Ve Irak’ın kuzeyindeki yönetimin başı olan Barzani, ABD Dışişleri Bakanı ile görüşmesi ardından, 1 Temmuz günü İngiliz BBC kanalına 2 ay içerisinde bağımsızlık referandumu yapacaklarından bahsetmişti.
Bu sözün hemen bir gün öncesinde ise İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu “Bölgedeki güçlerle İsrail arasındaki ittifakın bir parçası olarak bağımsız Kürdistan’ın kurulması gerektiğini” söyledi. Hatta yine ne tesadüftür ki, yine BBC’ye “Bunun, IŞİD’in eylemlerine cevap olacak bir kazanım niteliğinde olduğunu” dile getirdi.
ABD yönetimi de “Irak’ın toprak bütünlüğü…” filan gibi birkaç beylik lafla bu açıklamaları geçiştirdi.
Ancak tahmin edildiği gibi Türkiye, İran ve bölgedeki diğer ülkelerde halk tarafından bu durum infialle karşılandı.
Zaten IŞİD’in ele geçirdiği veya saldırdığı Türkmen vilayetlerinden kaçan milyona yakın Türkmen, Barzani kontrolündeki ve Türkiye sınırlarına yakın olan Kuzey bölgelere alınmayarak Güneydeki Şii kentlerine yönlendirildiler. Böylece söz konusu referandumda çıkması muhtemel bir pürüz de önlenmiş oldu. Çünkü Irak’ta 3 milyon Kürt ve 3,5 milyon Türkmen yaşıyor. Bu durumun çok iyi hesaplandığı bir yankesicilk oyunu da, bu arada İsrail tarafından başlatıldı.
8 Temmuz günü İsrail, Hamas’ın öldürdüğünü iddia ettiği 3 İsrail vatandaşına karşılık Gazze’ye önce hava, ardından da kara saldırısına geçti. Saldırılarda bu güne kadar 4 Yahudi ile 300 civarında Filistinli Arap öldü.
IŞİD’in öldürdükleri Müslüman, İsrail’in öldürdükleri Müslüman, yerini yurdunu terk edip Güneye kaçmaya zorlananlar Müslüman… Ha Ahmet ölmüş, ha Mehmet ölmüş kimin umurunda…
Birbirine atılan roketler ve karşılıklı ateşkes ihaleleri ile bütün dünya ve özellikle de bölge ülkeleri Gazze’den TV’lerde canlı yayınlanan gösteriye bakarken, Güneydoğumuzda 2 ay sonra resmen ve hukuken yeni bir komşumuz olacak…
İnsan, “Acaba?” diyor yani…
Reklamlar