Durmuş MUTLU

Burgaz halkı yıllardır adalet, dürüstlük ve şeffaflık için mücadele etti. Bir kenti, bir halkı yöneten kişilerin bu değerlere sadık kalması beklenir. Ancak bugün karşımıza çıkan isimlerden biri olan **Cevdet Çakırov**, bu ilkelerle taban tabana zıt bir şekilde, derebey zihniyetiyle hareket ederek halkı hiçe saymaya devam ediyor. Peki, Burgaz halkı neden bu adama oy vermemeli? İşte gerçekler.

Cevdet Çakırov’un Derebey Zihniyeti

Cevdet Çakırov, halkın çıkarlarını gözetmekten çok, kendi çıkarlarına odaklanmış bir isimdir. Yönetimde bulunduğu dönemlerde, adeta bir derebey gibi davranarak halkı ikinci plana itti. Onun amacı, yalnızca kendi gücünü ve iktidarını korumaktı. Halkın talepleri, istekleri ve beklentileri onun için hiçbir zaman öncelik olmadı. Halkın seçtiği bir lider, halkın sesini duymalıdır; fakat Çakırov, bu sesi hep susturmayı seçti.

Burgaz halkı, yıllardır yaşadığı sıkıntılarla boğuşurken, Cevdet Çakırov’un kendini ön planda tutması, halkın güvenini sarstı. Çakırov, bir liderin taşıması gereken sorumluluk duygusundan yoksun, sadece kendi iktidarını koruma peşinde olan bir siyasetçi olarak hafızalara kazındı. Halkın beklentilerini hiçe sayan bu zihniyet, halkın iradesine ihanet eden bir derebey tavrıdır.

Adaletin Düşmanı: Cevdet Çakırov

Bir lider, her şeyden önce adil olmalıdır. Fakat Cevdet Çakırov’un yönetim anlayışı, adaleti değil, keyfiliği yüceltmiştir. Halkın refahını sağlamak yerine, kendi yakın çevresini kollayıp halkı sömürmeye çalıştı. Belediyenin kaynaklarını halka adil bir şekilde dağıtmak yerine, kişisel çıkarları doğrultusunda yönlendirdiği herkes tarafından biliniyor. Bugün Burgaz halkı, bu adaletsiz düzene dur demek için Cevdet Çakırov’a sırt çevirmelidir.

Çakırov’un yönetimi altındaki projelerde sürekli olarak yolsuzluk iddiaları gündeme geldi. Burgaz gibi güçlü bir kentte, halkın haklarının sürekli ihlal edildiği ve belediyenin kaynaklarının yanlış kullanıldığı bir dönemi yaşamaya kimse layık değil. Burgaz halkı, adaletin ve dürüstlüğün eksik olduğu bir yönetimi bir kez daha kabul edemez.

Halkı Hiçe Sayan Bir Yönetici

Cevdet Çakırov’un halka olan uzaklığı, en çok Burgaz’daki halk projelerinde kendini gösterdi. Halkın temel ihtiyaçlarına kulak tıkayarak, büyük projelerle sadece göz boyamaya çalıştı. Ne altyapı sorunları ne de işsizlik gibi temel meselelerle ilgilenmedi. Çakırov’un gözünde halk, sadece bir seçim döneminde hatırlanacak, ardından unutulacak bir kitleydi.

Oysa bir lider, halkıyla her zaman iç içe olmalı, onların dertlerini anlamalıdır. Cevdet Çakırov ise halkın sorunlarını çözmek yerine, onları daha da büyütmüştür. Halkın güvenini hiçe sayarak, onların sıkıntılarına sırtını dönmüştür. Bu zihniyetin devam etmesine izin vermek, Burgaz halkı için kabul edilemez bir durumdur.

Cevdet Çakırov’un Hedefi: Kendi İktidarı

Bugün Cevdet Çakırov’un Burgaz halkının karşısına yeniden çıkıp aday olması, onun halkı bir kez daha kandırma çabasından başka bir şey değildir. Geçmişteki yönetim anlayışıyla, sadece kendi çıkarlarına hizmet eden bu adam, yeniden iktidar hırsına kapılmıştır. Halkın güvenini sarsan bir liderin yeniden seçilmesi, Burgaz halkı için büyük bir tehlikedir.

Çakırov, bir siyasetçiden çok, bir derebey gibi hareket etmektedir. Kendi çıkarlarını korumak ve dokunulmazlığını sağlamak için yeniden aday olmuş durumda. Ancak Burgaz halkı, bu oyunu çok iyi görüyor. Cevdet Çakırov’un gerçek yüzünü bilen halk, onu bir daha seçmemek için kararlı olmalıdır.

Burgaz Halkı Ne Yapmalı?

Burgaz halkı, bu seçimde çok önemli bir karar verecek. Halk, Cevdet Çakırov gibi adalet ve halktan uzak bir siyasetçiye sırtını çevirmeli ve gerçek bir değişim için mücadele etmelidir. Cevdet Çakırov’un 34 yıllık derebey zihniyeti, Burgaz’a daha fazla zarar veremez. Halk, onun devrini sona erdirmeli ve kendisi için çalışan, adil, şeffaf bir lider seçmelidir.

Burgaz halkı, Cevdet Çakırov gibi halkı hiçe sayan, çıkarcı bir siyasetçiye oy vermemelidir. Bu seçim, adaletin ve halkın sesinin galip gelmesi gereken bir seçimdir. Halk, kendi iradesini çalanlara, kendi çıkarları için çalışanlara dur demeli ve geleceğini kendi elleriyle inşa etmelidir.

Sonuç olarak, Cevdet Çakırov’a Burgaz’da yer yok. Burgaz halkı, kendi gücünün farkında ve bu gücü kullanarak geleceğini kurtaracaktır. Derebey Çakırov’un devri sona erdi; artık halkın zamanı.

Reklamlar