Hür Avrupa Radyosu

Tarih: 21 Temmuz 2017

Yazan – BGSAM

Konu: Bulgaristan’ın artık uyanması gerekiyor!

            Azınlıklar uyanmadan Bulgar milleti asla uyanamaz!                  

Basın ve söz özgürlüğü bakımından Zimbabve’den sonra 111. yere dizilen Bulgaristan’da “Hür Avrupa” Radyosu Bulgarca yayınlarına yeniden başlıyor. Bu açıklamayı “Hür Avrupa” Başkanı Tomas Kent yaptı.

Bu konuda Amerikan Senatosu özel karar almış.

Hür Avrupa” Bulgarca ilk yayınını 1950’de New York’tan yapmıştı. Radyosunun adı sıkı komünist rejim döneminde Bulgaristan’dan kaçan Georgi Markov, Vladimir Kostov ve Rumyana Uzunova gibi ünlü gazetecilerle beraber anılır. 1978’de G. Markov’un “Bulgaristan’la ilgili uzaktan söyleşiler” dizisinde sosyalist Bulgaristan’da insan haklarının çiğnendiği ilk defa dile gelmişti.

Bulgaristan Türkleri tarafından bilinen gazeteci Rumyana Uzunov’a 1981’de “Hür Avrupa” Radyosunda Almanya / Münih merkezinde göreve başladı. 1988 – 1989 yıllarında Bulgaristan’da mayalanan demokratik muhalefet ve Türk direniş hareketi öncüleriyle 400’e yakın telefon mülakatı yaptı ve yayınladı. Bu telefonla bilgilendirmeyi gerçekleştiren kahramanlardan biri, “Belene” kampından sonra, Montana ili Kameno köyüne sürgün edilen, illegal Demokratik Lig (Birlik) örgütü kurucularından ve bugün BULTÜRK örgütü üyesi, abimiz Sabri İskender’dir. 1989 Mayıs’ında 72 bin Türk’ün katıldığı Milli Türk Ayaklanması “Hür Avrupa” Radyosu tarafından her yayında haber, yorum ve söyleşilerle yansıtılmış ve şahlanan ruhumuzun yürekli örgütlenmesinde büyük rol oynamıştır.

1989’un 10 Kasım günü diktatör Todor Jivkov’un yıkılmasından sonra “Hür Avrupa” radyosu 1990’da Sofya’da ofis açmış ve 1995’te yayın merkezini Sofya’ya taşımıştı. 2004’te Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünde Bulgaristan’ın NATO’ya üye olmasından sonra aynı yıl “Hür Avrupa” radyosu Bulgarca yayınlarını durdurmuştu. Bu yayının durmasıyla Bulgaristan’da Radyo Çağı sanki sona erdi. Bu radyoda çalışan İvan Kostov, Georgi Koritarov vb gazeteciler daha sonraki yıllarda ülkedeki değişik Radyo ve TV yayınlarında görev alsalar da, halkı etkileme ve yüreklendirme bakımından “Hür Avrupa” dönemini hep arattılar.

***

“Hür Avrupa” radyosunun Bulgarca yayınları 14 yıl önce kesilmişti.

Bulgaristan 12 yıl önce Avrupa Birliği’ne (AB) üye oldu. AB ülkelerinde “Hür Avrupa” yayını yoktur. Şimdi “özgürlüklerin çiğnendiği” tespit edilen Bulgaristan ve Romanya’da yeniden başlıyor. Ne yazık ki, son 28 yılda bizde farklı görüşlere yer verilen çok sesli özgür bir medya ortamı oluşmadı. Siyasi durum köklü değişiklik kaydetmedi. Basın, radyo ve TV programları, devlet yayın organları dışında olanlar finans oligarşi peşinde toplantı. 1989 öncesi muhalefette olan güçlerden yalnız 2 kişi, birsi Bulgar Ulusal Televizyonu (BNT-1) ve ikincisi de “Bulgarya Radyosu”na işe alındı. “Demokratik Dönemde” (1990-2018) kurulan 17 hükümletin hepsi komünist-totaliter erk finans oligarşinin eline ve cebine akıtmakla meşguldü.

Yıkılan politik sınıftan gelip türeyen oligarşiye (para babalarına) hizmet etti.

Bulgar bataklığında açan nilüferlerin hepsinin sahibi Moskova oldu! Ve bugün “Hür Avrupa” radyosunun Bulgarca yayınlarına yeniden başlaması sanki BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜMÜN GERÇEKTEN BAŞLAMAK ÜZERE OLDUĞUNA bir sinyal olacak. Toplumun hiddetle konuştuğu, uzayan tırnaklı parmaklarını batırarak canını kanatmaya çalıştığı bir kişi var. Başbakan Boyko Borisov.

Yanıt aranan soru: Onun, Arap Emirliklerinde tuttuğu paralarını Bulgaristan’da bir yerlere mi saklayacağı yoksa Moskova bankalarına mı aktaracağıdır!? İkinci grup yorumcular ise, onu “Turuncu Devrim”in kabak çiçeği Ukrayna Başkanı Yaruşieviç’e benzetirken, ömrünün son bölümünü Moskova kenarında yeni inşa edilen “Rublyovka” butik semtinde görüyorlar.

***

Gençlik yıllarını “Hür Avrupa” radyosunda geçiren gazeteci yazar Dimitır Boçev, Bulgarca yayınların yeniden başlaması gereüini şöyle açıkladı:

Hür Avrupa” radyosu yayınlarının yeniden başlayacağına çok sevindim. Bu hüzünlü bir gerek oldu. Bulgaristan’da söz özgürlüğünün ne kadar yaralı, incitilmiş ve ezilmiş olduğuna kanıttır. Sosyalizm yıllarında, söz özgürlüğü Komünist Parti tarafından gasp edilmişti. Bugün aynı özgürlük para babaları ve hedefleri bilinmeyen oligarşi tarafından gasp edilmiştir.”

***

Son aylarda Filibe (Plovdiv) merkezli “Evropa TV” radyonun Münih redaksiyonunda çalışmış gazeteci Gergi Koritrov’a hafta içi saat 9 ile 12 arası yayın yapma; Sofya’daki redaksiyonda çalışmış gazeteci Kalin Manolov’a hafta içi birkaç siyasi program gerçekleştirme ve aynı gruptan olmayan GERP’li eski milletvekili Anton Todorov’a her Cumartesi saat 10 ile 12 arası komünizmi eleştiren yayın yapma olanağı vs verilmiştir. “Hür Avrupa” Münih mikrofonlarından tanıdığımız Ekaterina Bonçeva son yıllarda gizli polis “DS” ajan dosyaları açılınca o merkezde çalıştı. Yıllar içinde gizem başağının kapçıkları soyuldukça yazar Georgi Markov, gazetecilerden İvan Kostov ile Georgi Koritarov’un Bulgar istihbaratı ajanı olduğu ortaya çıktı. Bulgar halkı “öldürün bu ajanları” dedi mi? Hayır demedi. “Her başağın püskülü olur!” demekle yetindi. Çok samimi olmamı istiyorsanız, “toplumumuz hasta ve başka doktorumuz yok” diyenler oldu ve Koritarov “ÖZGÜN BÖLGE TV PROGRAMLARINA” baladı. Söylenecek olan zaten söyleniyorsa “Hür Avrupa” radyosunu yeniden açmaya ne gerek var ki!? Bu soru da ortaya çıktı.

Genç Kuşak gazeteci Kalin Manolov bu soruya şu yanıtı verdi: “ Hür Avrupa Radyosu” Bulgaristan’da objektif, namuslu ve profesyonel gazeteciliğe ton veriyordu! Kapanınca her şey altüst oldu!” Yerine “Yeni Avrupa” radyosu açıldı ve yayına başladığı gibi soldu…

Cevap bekleyen en can alıcı soru ise şudur:

“Bir DS ajanına inanılır mı? İnanılmalı mı?” “Yoksa asla inanılmamalı mı!?” “DS” ajanlarının da insan olduğunu düşünmek zorundayız. İsimlerimiz değiştirildikten sonra birçok komünist kendini yakmadı mı? Sofya Hapishanesinde “halk adına” kurşuna dizilmediler mi?

Bu sorunun yanıtı çok ağırdır. “Belene” ölüm kampında tutuklulardan 22’si parti üyesiydi. “Demokratik Lik” kurucu önderlerinden Ali Ormanlı da partiliydi. İllegal örgütün en aktif üyesi Nasuf Başaran Silistre polis amirliğinde çalışmıştı. 1990 HÖH Partisi Büyük Millet Meclisi seçim programını yazan ve köy köy gezip mitinglerde halka indiren ve ilk kez 24 milletvekilinin birden meclise girmesi yolunu açan gazeteci Hikmet Efendiev de eski BKP’liydi. “Her koyun kendi bacağından asılır” atasözümüz belki de bu durumlar için söylenmiştir…

Şu da var: Yolun uzunluğu sonu gelmeden ölçülemez…

***

Hür Avrupa” bir kısa dalga radyosuydu. Okyanus ötesinden seste cızıltı vardı. Haber ve Müzik veriyordu. İlk dönemde “Müzikle randevu” programı tutmuştu. O yıllarda Bulgaristan sinemalarında Amerikan filmleri gösterilmediği için, film müziği sevenlerin kulakları kısa dalgadaydı. Bunları hatırlarken, Sofya’dan UKW üzerinden başlayacak yeni yayınların da Bulgarların kabul etmediği ama çok sevdiği nihavent makamının bir dokusu olan “Çalga” müziğini tanıtarak başlamasını öneriyoruz. Yayınların üçte biri haber yorum, üçte biri “Çalga”  başta olmak üzere, yeni Bulgar ve etnik müzik, diğer bölümü de etniklerin dillerinde Türkçe, Çingenece ve Ulahça haber, yorum ve röportaj türünden olmasını büyük isteğimizdir. Bulgaristan’da yalnız Bulgarların uyanması ve demokratikleşmesinin anlamsız olduğu gün gibi ortadadır. Amerikan Senatosu yapacaksa hayrı bütün yapsın ve Bulgaristan etnik azınlık kültür ve sanatına bir el uzatsın. Hadi hayırlısı….

Okumak ve okutmak uyanmanın kutsal yoludur.

Bu görev, Amerikan Senatosunun değil, bizim kendi ödevimizdir.

Sağlıcakla kalınız!

Reklamlar