Merkezi İstanbul’da bulunan Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği (BULTÜRK) olarak Genel Başkanı Rafet Ulutürk başkanlığında bir bir heyet ile Sofya Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy’a yeni görevinde hayırlı olsun ziyaretinde bulunuldu. Yanlarında 30 civarında kitap ile gelen heyet kendi yazdıkları kiapları ve BGSAM yayınlarında 12 kitap taktim ettiler. Görüşmenin sonunda Sofya Büyükelçisi Dr.Hasan ULUSOY’a günün anısına bir plaket taktim edildi.Heyette yer alanlar sırasıyla:Dr. Nedim BİRİNCİ-Genel Bşk. Yrd.; Dr. Nevzat ÖZTÜRK-BULTÜRK Üyesi; Prof. Dr. Ali Fuat ÖRENÇ-BULTÜRK Üyesi; Alptekin CEVHERLİ-Yönetim Kurulu Üyesi; Rafet ULUTÜRK-Genel Başkan; Dr. Hasan ULUSOY-Sofya Büyükelçisi; Elif GÜNEŞ-Genel Sekreter; Şakir ARSLANTAŞ-Genel Bşk. Yrd.; Berk ARSLANTAŞ-BULTÜRK Üyesi; Bultürk Sofya temsilcisi-Hikmet EFENDİEV
Dr. Nevzat ÖZTÜRK, Alptekin CEVHERLİ, Prof.Dr.Ali FUAT ve Rafet ULUTÜRK’ün kendi yazdıkları kitaplarını taktim ettiler ardından da BGSAM YAYINLARINDAN ktaplar taktim edildi;
BGSAM Yayınları
Sayın Dr. Hasan ULUSOY
T.C. Sofya Büyükelçisi
Öncelikle yeni makamınızı kutlar, başarılar dilerken, BULTÜRK heyeti olarak bize zaman ayırıp, kabul ettiğiniz için, kendim ve üyelerim adına teşekkür ederim.
Ben kısaca derneğimizi tanıtayım:
Dernek çalışmalarımız 2002 yılında başlar ve 2003 yılında resmi olarak 33 kişi ile kurulur. Kurucu Başkanımız Prof. Dr. Hayati DURMAZ’ın görevi bırakması ardından 2011 yılında üyelerimiz kararı ile beni Başkanlık görevine layık gördüler.
Bizler sadece Bulgaristan’da 1989 göçü sonrası resmi kayıtlara göre Türkiye’de yaşayan 720 bin çifte vatandaş için değil; aynı zamanda Bulgaristan’da halen yaşayan Türklerin de hak ve hukuklarını korumak için mücadele ediyoruz. Davamız Kanunlar dairesinde Türklerin haklarının takipçisi oluyoruz.
Daha kurulduğumuz yıl yapılan Bulgaristan yerel seçimlerde İstanbul’da çalışan dernekler arasında öncü olarak gündem oluşturmaya başladık. Kırcaali Belediyesi’nin geriye kazanılmasında büyük emeğimizin olduğunu herkes iyi bilir. Bir yıl sonra 2004’te BULTÜRK “Bulgaristan Türklerinin Sesi” isminde aylık gazete çıkarmaya başladık. Bu gün Ocak 2018 itibarıyla 128. sayımızı yayınladık. Bu arada daha kuruluş yılımızda Dünya Türk Gençler Birliği teşkilatına üye olduk. Her yıl Türk Dünyası Gençlik Kurultaylarında yerimizi aldık. Ardından Türk Dünyası medya mensupları toplantılarında Bultürk Gazetesi olarak yerimizi aldık.
Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu’nun da üyesiyiz. Türk Dünyasının Ankara’dan başlayarak Kırgızistan, Kazakistan, Yakutya – Omsak, Başkurdistan, Çuvaşistan, Tataristan, Kırım, Gagavuzyeri, Romanya, Makedonya ve KKTC’de yapılan tüm Kurultaylarda yerimizi aldık. Ayrıca Bulgaristan’ın Başkenti Sofya’da yapılan Türk Liderler Zirvesini de bizler BULTÜRK olarak organize ettik.
Bulgaristan’da yapılan tüm seçimlerden önce ilgili makamları bilgilendirmek ve gerekli çalışmaların yapılmasında katkıda bulunmak üzere raporlar hazırladık.
Kısaca Yaptıklarımız;
- Ekim 2011 tarihinde gerçekleştirilen Bulgaristan’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Derneğimizin öncülüğünde ve desteği ile Bulgaristan tarihinde ilk defa Türk-Müslüman Cumhurbaşkanı adayı bu makama aday oldu. Gururla diyebiliriz ki dernek olarak maddi manevi katkılarımızla ve cesaretimizle karşı çıkan birçok kişiye rağmen bu yoldan dönmeyerek ilk kez Müslüman-Türk bir kişiyi Bulgaristan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkartmayı başardık.
- Sivil toplum kuruluşu olarak, Bulgaristan Parlamentosu’nun 1970’li ve 1980’li yıllarda, ülkede yaşayan Müslüman ve Türklere karşı Jivkov iktidarı tarafından uygulanan asimilasyon sürecinin kınanmasını Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da ilk defa bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyurduk. Bu basın toplantımıza Sofya Büyükelçimiz Sn. İsmail ARAMAZ da katılarak bizlere destek oldular.
- Türkiye’de ilk defa “Bulgaristan’daki Mayıs 1989 Ayaklanmalarının yıl dönümünün anma toplantısını” Derneğimizce organize ederek İstanbul Üniversitesi’nden öğretim üyelerimizin de katkılarıyla geniş çaplı akademik bir bilgi şölenine dönüştürdük. Ardından 3.Uluslararası sempozyum yaptık.
- Dünya Türk Gençler Birliği Liderler Zirvesini (Başkanlar Toplantısı) ev sahibi STK olarak Sofya’da 2010 senesinin Mayıs ayında Hotel Vitoşa’da tertip ettik. Daha sonra 2012 senesinde İstanbul’da Derneğimizin öncülüğünde yine bir Dünya Türk Gençler Birliği Liderler zirvesini yaptık ve Aralık 2013’de İstanbul’da Dünya Türk Genç İş adamlarının 1. Kurultayının organizasyonunda da yer aldık.
- Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da ırkçıların Cuma namazı kılan cemaate saldırmasına karşılık, İstanbul Balat’ta Bulgar kilisesi önünde anlamlı bir protesto gösterisi düzenledik. Onların o sert ırkçı tutumuna karşın biz İstanbul’da Bulgar kilisesi önünde kilise cemaatine Müslümanlığa yakışır şekilde tüm kiliseden çıkanlara sevginin sembolü karanfiller dağıttık ve buradan uyardığımızı da belirttik.
- Bulgaristan Parlamentosu Hükümeti tarafından yine ilk defa bir sivil toplum kuruluşu olarak resmi davet aldık. Dernek olarak 30 kişilik bir heyet ile Bulgaristan Parlamentosunda o günün iktidar partisi GERB’in grup başkan vekili ve İçişleri Bakanı Sn. Tsvetan Tsvetanov tarafından ağırlanıp, basına açık resmi görüşlerimizi karşılıklı ifade ettik. Bulgaristan’da ve Türkiye’de yaşayanların problemlerini ilettik.
- Bulgaristan’da ve Türkiye’de geniş katılımlı olması ve çok yönlü sorular içermesiyle yankı uyandıran bir anket çalışması yapmayı da başardık. Bulgaristan’da 8.000, Türkiye’de 5.000 olmak üzere toplam 13.000 denek ile 33 sorudan oluşan anket yaptık.
Anketimiz hem yerel hem de ulusal basında büyük ilgi çektiği gibi son derece çarpıcı sonuçları da ortaya koydu. Aynı zamanda da Bulgaristan’da ortaya çıkan sonuçlar açısından aşırı Bulgar milliyetçilerin tepkisine neden oldu. Böyle bir çalışma şimdiye kadar Bulgaristan’da hiçbir kuruluş tarafından yapılamadı. Biz dernek olarak yapmış olduğumuz faaliyetlerle gençlerimizin ufkunu açmak ve teşvikte bulunmayı hedefledik. Gelecekte bu tür faaliyetler içinde olan kuruluşlarımızın veya teşkilatlarımızın sayısının artmasını umut ediyoruz.
Fakat en ilginç olanı ise tüm gazetelerde yer alabilmemizdir. Tüm taraflar kendilerine bir şey buldular ve kendi gazetelerinde yayınladılar, böylece bizim sesimizi de duyurdular.
İşte bunun için biz diyoruz ki, Türkiye’de bu işi profesyonel olarak yapan kuruluşlar var ANAR gibi İbrahim USLU Bey bu konuda profesyonel. Bizim belki de çaylak olarak yaptığımız bir anket, Bulgaristan’da marka olmamızı sağladı.
İnanıyorum ki, eğer bu anketi ANAR yapmış olsaydı çok farklı sonuçlar çıkacaktı ve bu gün bazı dernek federasyon ve konfederasyonların yaptığı gibi birleşin çağırısında bulunulmazdı. Çünkü net veriler elde olurdu ve net kişiler belirlenirdi. İşte ANAR gibi şirketler gelsinler burada bir araştırma yapsınlar. Hangi partiler kişiler revaçta vs. görülürdü.
HALK İLE PARTİLERİN arasındaki uçurumların tespitini bilimsel olarak ortaya koyulsun. Kısaca Yeni yol haritası ancak o bilimsel araştırmadan sonra doğrusu belli olacaktır. Bu gün birleşin diyenler çok bu halk zaten 30 yıldır birlikten ayrılmadı ki. Fakat bu birlikten kazanan kim oldu? İşte önemli olan bunu bulmak…
İşte bunun içi bizim önerimiz şu:
Bulgaristan’da bilimsel raporlarla bunlar tespit edilsin. Anket şirketleri bunları belirlesin ANAR olur başka biri olur bizim için fark etmez.
Buradan çıkan sonuçlar ve hedefler doğrultusunda Sizlerin de himayelerinizde bize düşen her görevi üstlenmeye hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Bizler koltuk kavgasında değiliz. Biz hedefi daha ileriye götürme kavgalarında yarışma taraftarıyız.
Koltuk kavgaları 30 yıl gördük milleti bölmekten başka hiç bir işe yaramadı. Artık insanlarımızı HEDEF BİRLİĞİNDE BULUŞTURMALIYIZ ve bir birilerine kenetlenmelerini sağlamalıyız.
Bu süreçte yapılan hatalı politikalar nedeniyle bu Dernek, Federasyon, Konfederasyon ve partilere Türkiye destek olduğu için Türkiye Cumhuriyeti’nin de prestiji düşüyor. Arık buna bir son verilmeli, Türkiye’ye zarar verenler cezasız kalmamalıdırlar, bu topraklarda anlayış budur.
Bunun için tekrar ediyorum insanlarımızı hedef birliğinde buluşturmalıyız. Bu gün Türkiye’de bulunan RUMELİ-BALKAN-DÜNYA vs gibi tabela isimler çok büyük görünebilir. Ancak ne yazık ki bunların Bulgaristan’da etkilerinin derecelendirmesi hepsi için koskoca bir sıfırdır. Bulgaristan’da yeni kuşak ve yeni stratejiler oluşturmak gerekir. Bu stratejilerin en önemli kısmı ekonomik temelli olandır.
Biz şu anda Bulgaristan’da yaşayanlar dahi hangisi iyi, hangisi kötü bilemiyoruz. Bu kimilerinin hayali veya hamasi söylemleri ile değil bunları bilimsel metotlarla uygulayarak akılcı çözümler üretmeliyiz.
YENİ TÜRKİYE’NİN uluslararası ilişkilerinde artan gücünden ve etkisinden bizler de, Bulgaristan Türkleri de faydalanmalıyız, bu bizim en doğal hakkımızdır. İşte bunun yerine getirilebilmesi için Bulgaristan’da bilimsel araştırmalar yapılmalı ve bu sonuçlara göre plân, program ve uygulanacak projeler belirlenmelidir.
Ancak bu zamana kadar ve şu anda yapıldığı gibi değil. Şimdi yine bir birleşmeden bahsediliyor fakat neyi nasıl birleştireceklerini bunu düşünenlerin kendileri de dahi bilmiyorlar. Yani eskiyi eskiyle birleştirerek yeni bir şey çıkmasını bekliyorlar… Bunu köylülerimize sorsalar bile onlar şunu söyleyecektir: “eski atılır yerine yenisi gelir”.
Sayın Büyükelçim bize yeni vizyon gerekir, bunun için eski partililer dernek federasyon ve konfederasyonların başında eski kafalarla yeni genç neslin buluşması imkânsızdır. Özellikle 90 sonrası halkımız birlik oluşturma konusundaki iradesi maalesef yönetme pozisyonunda olanların Türk halkının geleceğini düşünerek hareket etmediklerinden dolayı 30 yıldır heba edildi.
Şimdi tekrar yapılmak istendiği gibi eski kadrolardan oluşmuş köhnemiş bir birlikten başarı elde edilseydi, zaten geçen 30 yılda gerçekleşmiş olurdu.
Bizler dünya ile rekabet etmeliyiz, DÜNYA LİDERİMİZ, TÜRKİYE’Yİ DÜNYA LİGİNE ÇIKARDI. Artık bizler de bu maçlarda kazanmak istersek dünya kurallarına ve kendimizi yenileme moduna sokmalıyız.
Dünya birbirine eskisinden daha çok yaklaşıyor, bizler de Bulgaristan’da ırkçılık yaparak değil, hatta dünyadaki görüşmeleri algılayabilen Bulgarları da içimize alarak, birlikte daha iyi, daha güzel nasıl yaşayabiliriz yollarını hep beraber bulmalıyız.
Evet, son olarak yapılacak işlerin belli bir amacı ve hedefi olmalı, isimleri büyük yazarak büyük olmadığımızı kabul etmeliyiz önce.
Son olarak, rejim değişikliğinden sonra ortaya çıkan Lider kadrolarına bağımlı yapının yerini sistemli ve kişilere bağımlı olmayan bir yönetim tarzının hayata geçirilmesinin gerekliği olduğunu düşünüyoruz. Aksi takdirde (Bulgar İstihbaratı) DS’ye çalışan “Türk” ajanlarının elinden kurtulamayız.
Bizler gelecek nesilleri ileri taşıyacak bir sistemi kurmalıyız, bizim derdimiz o.
Burada İsimler veya STK adları önemli değil; bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin öncülüğünde Türk Halkının geleceğine yönelik adımlar atmalıyız, kültürümüzü tekrar buralarda ayağı kaldırmalıyız. Bu yaptığımız işten, bütün Balkan coğrafyasında yaşayan tüm insanlar için faydalı olacak işler yapmalıyız.
Tüm bu faaliyetlerimize Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen Sofya Büyükelçisi sıfatıyla şahsınızdan gerekli tüm destek ve yardımlarınızı
Arz ederiz.
Saygılarımızla,
Rafet ULUTÜRK
Bulgaristan Türkleri
Kültür ve Hizmet Derneği
Genel Başkan