Eskişehir’de emekli olduktan sonra antikaya merak salan Ahmet Aydın, satın aldığı antika eşyalar ile evinin salonunu adeta müzeye çevirdi.

Hobi Olarak Başladı, Evinin Salonunu Müzeye Çevirdi, System.String[]
Eskişehir’de emekli olduktan sonra antikaya merak salan Ahmet Aydın, satın aldığı antika eşyalar ile evinin salonunu adeta müzeye çevirdi.

2009 yılında emekli olduktan sonra antika eşyalara merak salan Ahmet Aydın, evinin salonunu adeta müzeye çevirdi. 68 yaşındaki Aydın, tutku haline dönüştürdüğü antika sevdası nedeniyle günün büyük bir kısmını evde geçirerek, yakın dönem tarihine ışık tutmuş antika eşyalarının bakım ve onarımını yapıyor. Eşinin de desteği ile antika eşyaların temizliğini yapan Ahmet Aydın, salonunda günümüz teknolojisine ait hiçbir şey de bulundurmuyor.

“Emeklilik demek köşede oturmak değil bana göre”

Eve gelen misafirlerinin şaşkınlık içinde kaldığını belirten Bulgaristan doğumlu Ahmet Aydın, “Emeklilikten sonra yine evin içinde olan antika, resim ve buna benzer şeylere merak saldım. Bu şekilde hoş vakit geçiriyorum. Emeklilik demek köşede oturmak değil bana göre. O yüzden ben boş durmayı hiç sevmem. Salonda belki 100’e yakın saat vardır, işim olmadığı zaman saatlerden birini mutlaka bozar tekrar montajını yaparım. Salonda bulunan antika diyebileceğimiz eşyaları saymadım ama 100’e yakın saat var. Bu saatlerin yaşları en az 40-50 yıllık. Fransa‘nın Marsilya kentinde yapılan bir mandolin var, 1902 yılında yapılmış, şuan 114 yaşında. Buna benzer şeyler vardır ama şuanda aklıma gelen bunlar. Benim oturma odam, misafir kabul odam burasıdır. Hanım televizyon seyretmesini sever, ben hiç hazzetmem, böyle şeyleri sevmiyorum. O gider televizyonu seyreder, ben burada mutlaka bir şeylerle uğraşırım” ifadelerini kullandı.

“Buraya harcanan para o kadar astronomik rakam değil”

Antika eşya almak için zaman zaman şehir dışına da çıktığını belirten Aydın, “Antikaları almak için bazen Bursa‘ya, Kütahya‘ya ve Ankara‘ya giderim ama genellikle bunlar internette çok olduğu için internetten temin ediyorum. Fakat görüp almak daha iyi bir şey. Evimize ilk gelen misafirler çok şaşırıyor. Çünkü her evde göremiyorlar ‘Nasıl bir yer burası’ diyorlar, bir süre geçtikten sonra huzur bulduklarını söylüyorlar. İçinde varsa yapabilirsin, bu herkesin yapabileceği bir şey. Çünkü buraya harcanan para o kadar astronomik rakam değil. Benim buradaki tek kazancım bozuk alıyorum, tamir ediyorum” şeklinde konuştu.

“Aldığınız antika sizi en az 50-60 yıl geriye götürüyor”

Aydın, günümüzde antika eşyalara hak edilen değerin verilmediğini de ifade ederek, “Benim çocukluğumda hatırlıyorum radyo ve gramofon gibi antika şeyler başköşede dururdu. Şimdi eskicilerin arabasında geziyor. Bir plastik leğene babasından kalmış radyoyu veriyor. Antika özellik isteyen bir şeydir. Antika konusunda da biz bir şey bilmiyoruz işin garip tarafı ama yavaş yavaş internet sayesinde insanlar biraz daha bilinçleniyor. Herkesin antikaya merak salmasını istiyorum, çünkü bambaşka bir şey. Aldığınız antika sizi en az 50-60 yıl geriye götürüyor” dedi.

Reklamlar