Durmuş MUTLU
Bulgaristan’da siyaset, halkın iradesine ve sabrına karşı bir sınav verirken, ülkede kaos ortamı büyüyor. Seçilen milletvekilleri, üç haftadır bir parlamento başkanı seçemiyor, halkın sorunlarına çözüm üretmek yerine kendi çıkarlarını korumaya yönelik anlamsız bir siyasi tiyatro sergiliyor.
Neden Bir Başkan Seçilemiyor?
Sorunun temelinde, siyasi partiler arasındaki abluka ve liderler arasındaki kişisel çıkar çatışmaları yatıyor. Özellikle “PP-DB” bloğunun Türk partisi DPS-Novo Başlangıç lideri Delyan Peevski’ye karşı aldığı sert tutum, parlamentonun işleyişini felç ediyor. Ancak sorun, yalnızca Peevski ile sınırlı değil; bu tutum, Türk partisine karşı uzun yıllardır süregelen sistematik bir ayrımcılığın devamı.
Eskiden Türk partisine karşı birleşen bu gruplar, şimdi partinin lideri Bulgar olduğu için lider üzerinden hedeflerini sürdürüyorlar. Çünkü Türk partisi, uzun bir süredir ilk kez halkın çıkarlarını temsil etmeye yönelik somut adımlar attı ve bu durum siyasi statükoyu tehdit ediyor. Peevski’ye karşı bu kadar sert olmalarının nedeni, halkın artık bu partinin sesine kulak vermeye başlamış olmasıdır. Bu siyasi savaşın asıl sebebi, halkın gözünde güven kazanan bir gücü zayıflatma çabasıdır.
Bugün Tüm Partiler Peevski’ye Karşı
Hangi yasa, Peevski’nin parlamentoda olmaması gerektiğini söylüyor? Peevski de halkın oylarıyla seçildi ve parlamentoya girdi. Halkın desteğini alan bir lideri, hiçbir meşru gerekçe olmadan hedef almak, yalnızca siyasetçilerin halk iradesine olan saygısızlığını ortaya koyar. Eğer bir suçu varsa, bunun yeri parlamento değil, mahkemedir. Parlamentoyu bir mahkeme gibi kullanmaya çalışmak, halkın adalet anlayışına da zarar verir.
Parlamento Çalışmıyor, Devlet Duruyor
Parlamentonun tıkanıklığı, yalnızca siyasi bir kriz yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda devletin işleyişini de durma noktasına getiriyor. Halk artık bu soruyu soruyor:
“Siz parlamentoya neden geldiniz? Sadece maaş almak için mi?”
Ülkede devlet yapısı çökmüş durumda. Sistem, halkın sorunlarını çözmek bir yana, varlığını sürdüremez hale gelmiş. Eğer siyasetin kalitesini temsil eden kişiler bunlarsa, bu halk için ne büyük bir kayıp, ne büyük bir hayal kırıklığı. Ancak halk, sabırla beklediği cevabını, bir sonraki seçimde sandıkta verecek.
Halkın Mesajı Net: Seçim Gelmeli
Artık halk bu tıkanıklığı kabul etmiyor. Mecliste oturanların bu krizi çözmeye dair hiçbir irade göstermediği açıkça ortada.
Çözüm nettir: yeniden seçim. Ancak bu seçim, sadece yeni yüzlerin değil, halkın gerçek temsilcilerinin geleceği bir seçim olmalıdır.
Türk ve Bulgar Birlikteliği: Bu ülkeyi, halk arasında ayrım yapmayan, Türk ve Bulgar toplumlarını ortak bir gelecek için birleştiren liderler yönetecektir. Halk, bu birlikteliği destekleyecek ve ayrımcılığı reddedecektir.
Adalet ve Eşitlik: Hiç kimse halkın oylarıyla seçilmiş bir temsilciyi keyfi gerekçelerle hedef alamaz. Bu seçim, adaletin ve halkın iradesinin zaferi olacaktır.
Son Söz: Sandığı Getirin, Halk Gereğini Yapacak
Bir an önce sandıklar getirilmelidir. Halk, bu başarısız parlamentoyu temiz bir iradeyle değiştirmek için hazır. Çünkü artık herkes biliyor ki, bu düzen halkın ihtiyaçlarına çözüm üretmek için değil, halkı oyalamak için var. Halkın sabrını küçümseyenler, sandıkta bunun bedelini ağır ödeyecekler.
Unutmayın: Halk sustukça küçümsenir, ama sandık konuştuğunda gerçek güç kimindir, herkes görür. Bu halkın sabrı taşmak üzere. Zaman değişim zamanı.
Sandığı getirin ve halkın gücünü görün.