Her yıl olduğu gibi bu yıl da gün ışığından daha fazla yararlanmak adına saatleri geri alma uygulamasına devam ediliyor.
Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla bütün yurtta saatlerin 31 Mart 2019 Pazar günü saat 03.00’ten itibaren 1 saat ileri alınmasıyla yaz saati uygulaması başlamıştı. Kış saati uygulaması ise 27 Ekim 2019 Pazar günü başlayacak.
Yaz saati uygulaması, 27 Ekim 2019 Pazar günü saat 04.00’den itibaren saatlerin 1 saat geri alınmasıyla son bulacak.
Geleneksel olarak saatlerin gerçek zamana dönüşü ekim ayının son pazar günü yapılıyor.
Bulgaristan’da ilk kez yaz saati uygulamasına 1979 yılında geçiliyor. 1996 yılından itibaren Birleşmiş Milletler Örgütü’nün tavsiyesi üzerine yaz saati uygulaması ekim ayının son pazarına kadar sürüyor.
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Avrupa Parlamentosu’nun aldığı karara göre 2021 yılından itibaren saat değişikliği uygulamasına son verilmesi konusunda anlaştılar.
Bu demektir ki, bu pazar 1 saat fazla uyuyacağız
Günün aydınlık bölümünü daha iyi kullanmak, trafik kazalarını azaltmak ve aydınlatma için gereken enerjiden tasarruf etmek için yıllarca saat değişikliği yapıldı. Ancak gerçekte olan şu ki, gün kısalıyor ve farkında olmadan kasvetli bir ruh hali ve depresyon sezonuna giriyoruz.
Böylece zorla dayatılan çocuk ve öğrencilerin rejimindeki değişim, küçükleri bizden daha fazla dengesiz hale getiriyor.
Saat değişikliğin sadece bebekler üzerinde etkisi yoktur, çünkü biyolojik saatleri ancak altıncı aydan sonra başlar.
Her yıl aynı zamanda bilim insanları ve doktorlar, ekim ayının son pazar gününde saatlerin bir saat geri alınmasıyla biyolojik saatimizi bozduğu için vücudu nasıl strese soktuğunu izah ediyorlar. Tıpta hatta böyle bir durum için bir terim var – desenkronizasyon (biyolojik ve mekanik saat arasındaki tutarsızlık).
Değişime alışmanın ve yorgunluğun, uyuşukluğun üstesinden gelinmesi, konsantrasyonun ve gülümsemelerin geri kazanılması için en az iki hafta zamana ihtiyacımız olduğu tespit edildi. Bunu nasıl başarabiliriz?
Plan basittir: değişim için şimdiden genel yaşam ritmimizi ayarlamaya başlıyoruz. Yavaş yavaş biraz daha erken yatmaya başlıyoruz ve geçişin aniden olmaması için uyumak için daha fazla zaman ayırıyoruz, daha fazla vitaminli yemek yemeye çalışıyoruz ve huzur ve keyif veren en sevdiğimiz şeylerle daha fazla uğraşıyoruz.
Ve her olası güneş ışığını dış mekan yürüyüşleriyle yakalayarak çok fazla ihtiyaç duyulan D vitamini temin etmek için hiçbir şansı kaçırmayalım!
Kırcaali Haber