Bulgaristan yıllardır yaşam kalitesi bakımından AB’de son sıralarda bulunur.Romanya’nın bu sıralamada son kaldığı yıllar varken şimdi biz Avrupa’da sonuncuyuz.Eurostat verilerine göre Bulgaristan vatandaşlarının yüzde 54’ü kendi yaşam kalitesinden memnun değildir. Bir kıyaslama yapmak gerekirse, AB için bu gösterge yalnız yüzde 16,4 düzeyindedir.
Çoğu istatistikte Bulgaristan hatta eskiden sollamış olduğu eski sosyalist kamp ülkelerinden bile şimdi geri kalmaktadır. Doğu Blok ülkelerinin AB’nin ilk üye ülkelerine ne derecede yetiştiğini kıyaslayan ‘2019 Yaklaşma Endeksi’ne göre de Bulgaristan yine kuyrukta. Estonya, Çekya ve Slovakya 13., 14. ve 15. sıralarda yer alırken Bulgaristan genel sıralamada 29. sırada bulunuyor.
Aynı endekse göre ülkemiz ‘ ekonomi’ ve ‘ yönetim’ kategorilerinde ‘en iyi performans’ sergileyerek 28. sırayı işgal ediyor.
Sodaşlarımızın yüzde 70’i refahının tatmin edici olmadığını belirtiyor. Eurostat verileri, AB’de ortalama gelir 16 843 avro iken Bulgaristan’da eşdeğerinin 3 590 avroya ulaştığını gösteriyor. Avro bölgesinin ‘ bekleme odasında’ bulunmamız bir öncelik sayılır. Analistlere göre bu istikrarın artırılmasına götürecek, daha sıkı Avrupa denetimini garantileyecektir.
Artık 28 gündür ‘iktidar Üçgeni’ ile bir zamanlar demokrasi sembolüne dönüşen amblematik ‘Orlov most’ arasında mekik dokuyan protestocular da ’ istikrar ve hukukun üstünlüğünde ısrarlıdır. Onlara ülkemizin diğer yerleşim yerlerinden olduğu gibi, tam perspektif yokluğundan dolayı Bulgaristan’ı terkeden giderek daha çok soydaşımız katılıyor.
Yine istatistiklere göz atarsak, ülkemiz çarpıcı eşitsizlik, sağlık sisteminin içinde bulunduğu kısır döngü, büyük yolsuzluk ve düşük medya özgürlüğünü görüyoruz.Bütün bunlar, siyasi alternatif görmedikleri için seçim sandığına gitmeyi reddeden Bulgarları gittikçe daha çok hayal kırıklığına uğratıyor.
‘ Alpha Research’ pazarlama ve sosyal araştırmalar ajansının güncel bir anketine göre Bulgarların yüzde 60’tan fazlası protestoları destekliyor. Bu, ülkemizin vatandaşlık tutumunun ifade edilmesinde önemli ilerleme sağladığını gösteriyor. Protestoları destekleyenlerin yüzde 37’si erken seçim yanlısı. Bulgarların yüzde 66’sı ise sosyologlara göre ‘kendiliğinden sokağa dökülerek protesto edenleri’ destekliyor.
Ülkemizde yapılacak genel seçimlere gelince analistleroy dağılımının değişeceğini, iktidardaki GERB Partisi başta olmak üzere, 6-7 kadar partinin siyasi sahnede kalıcılığını sağlayacağı tahmininde bulunuyor. Ülkemizdeki yaşam kalitesi de dahil, yeni siyasi konfigürasyonun Bulgar toplumunun çözüm bekleyen en önemli sorunlarını nasıl çözeceği bir zaman meselesidir.