Yazan: Raziye ÇAKIR
17.07.1906 tarihinde Şumnu’da Muallimini İslamiye Cemiyet-ı İttihadiyesi ilk Kongresini yaptı. Kongreye az katılımının sebebi o zamanları Bulgaristan’da hafiyelik ve kendi menfaatlerini düşünen kişilerin çalışmaları Bulgaristan Türkleri arasında Abdülhamit yanlısı ve karşıtı diye ikiye bölmeleridir. Hatta bu kongre Jon Türk hareketi olarak nitelendirildi.
Kongrenin Gündemi: 1.Derneğin Tüzüğü; 2. İç tüzük; 3. Öğretmenlerin himayesi; Mesleğin gelişmesi…
1908 yılında Türkiye’de 2.Meşrutiyet’in ilan edilmesinden sonra Bulgaristan Türk Öğretmenler Birliğinin çalışmaları yoğunlaştı. Birlik 1908’de Varna’da 2. Kongresini düzenledi. Ondan sonra ki her yıl ayrı bir kentte bu kongreler birbirini izledi. Bu kongrelerde Bulgaristan’da Türklerin eğitim sorunları ele alındı. Ders programlarının birleştirilmesi, okul kitaplarının hazırlanması, kitapların içeriği, öğretmenlik mesleğinin çeşitli sorunları, yönetmelikler, tüzükler vs. gibi çeşitli konular ele alındı.
Birlik gitgide gelişti. 1906 Şumnu’da başlayarak 1907 Rusçuk, 1908 Varna, 1909 Silistre, 1910 Pravadi,1911 Şumnu,1912 Eski Cuma, 1914 Filibe, 1915 Razgrad, 1919 Eski Zağra, 1920 Plevne, 1921 Kazanlık, 1922 Sviştof, 1923 Siliven, 1924 Osman Pazarı, 1925 Niğbolu, 1926 Vidin, 1927 Filibe, 1928 Lom, 1929 Şumen, 1930-31… 1932 Şumlu ve 1933 Rusçuk’ta sona eriyor.
Türk eğitim işlerinin Ana-vatan Türkiye’deki eğitimle Bulgaristan Türk eğitimi arasında paralellik ve beraberlik gibi önemli sorunlar Tük Öğretmenler Birliğinin başlıca görevleri arasındaydı.
Öğretmenler birliği, Bulgaristan’da ki Türk çocuklarına Türklük bilincini, milliyetçilik ruhunu ana-vatan Türkiye’ye bağlılık duygusunu aşılamak bakımından tarihi bir görev yapmıştır. 1928 yılında adını Türk Müalimler Cemiyeti olarak değiştiren bu birlik 2. Meşrutiyet Dönemin’de bütün Bulgaristan düzeyinde örgütlendi. Türklerin yoğun olarak yaşadığı kent ve kasabalarda “Şubeler” oluşturdu. 1921 yılında Terbiye Ocağı adında bir dergi çıkarmaya başlamıştı. Daha sonra bunun adına Mualimler Mecmuası olarak değiştirildi.
Dernek her kongrede çeşitli meseleleri tartışır, konuşur, çözüm yolları aranırdı. Yedinci Kongre 1912 de Eskicumada yapıldı ve bir öğretmenimizin konuşması çok önemliydi: “Bir insan bulunduğu memleketin, mensup olduğu cemiyetin tarihini bilmek farzdır. Zannederim ki bunda hepimiz müttefikiz. Pekâlâ, biz Bulgaristan Türkleri tarihimizi biliyor muyuz?
Mazimizi tanıyor-muyuz? ….
Demek isterim ki, Biz mualimler bulunduğumuz yerlerin coğrafya, topografyasına, jeolojisine dair malumatını bilsek, incelemede bulunsak, eski masallarımızı toplasak, adetleri öğrensek pek çok yeni malumat elde etmiş oluruz zannederim. Türk soyundan gelmiş olan Macarlar, bir tarihte, memleketimizde müsafiretten bulunmuşlardır. Bizim ne kadar türkümüz, masallarımız varsa hapsini topladılar, birçok mecmualar yapmışlar. Maalesef, bizi birçok tarihi türkülerimizi unuttuk yahut unutacağız.
Ya bu vatanın yetiştirdiği büyük adamlar, bunları biliyor musunuz? Burada birçok hayır eserlerinin pek çokları, bizim benimsemememiz yüzünden mahvolup gitti, bir takımları da mahvolacaktır. Eğer şimdiden bunları tarih sayfalarına tespit etmesek, emin olunuz ki, bizden sonra gelecekler, ecdadımız, evet, o şanlı ecdadımız hakkında pek fena sui-zanda bulunacaklar.
Türkiye’de Cumhuriyetin kurulması ve Atatürk Devrimlerinin gerçekleşmesi üzerine Bulgaristan’da Türk çocukları rahat bir nefes aldı. Türk çocuklarının eğitimi çağdaş düzeye yükselmesi için Birlik canla başla çalıştı. Bulgaristan makamlarının bütün engellerine rağmen, Atatürkçü bir Türk Gençliği yetiştirdi. Yeni Türkiye’de atılımı adım adım izledi. Öğretmenler Birliği 19.Kongresini Lom’da yaptı. Bu kongrede Türkiye ile birlikte Bulgaristan’da da yeni Türk harfleriyle eğitime başlanması kararlaştırıldı ve uygulamaya konuldu. Bulgaristan’da Türk okullarında 1928/29 ders yılında yeni Türk harfleriyle öğretime geçmiştir.
Türk öğretmenler birliği Bulgaristan Türk okulları için ders kitapları hazırlanmasına ve bastırılmasına öncülük etti. Özellikle 1924 ten sonra 10 yıllık dönemde kitap basımı yoğunlaştı. Kitapların hepsini bu derneğin çalışkan üyeleri olan seçkin öğretmenlerce hazırlandı. Bu kitaplarda ulusal duygularla donatılmıştır.
1906 da kurulan ve 1933 te Rusçuk-Ruse’de son kongresini yapan dernek üyeleri; Türklüğe, Türk kültürüne çok ağır şartlar altında hizmet etmişlerdir. Kongrelerle dertlerini dile getirdiler, çare aradılar ve samimiydiler. Bu kongreleri ayrı bölgelerde yapmaları çok isabetli olmuştur. Her bölgede Kongreler birer miting haline dönüşmüştür. O bölgenin halkı gelen misafirleri, Türk misafirperliğine has cömertlikle, güler yüzlerle karşılar ve konuklar.
Bulgaristan’da Türk Mualimler Birlği, Türk halkına çok büyük hizmet vermiştir, orada Türklüğü yaşatmıştır. Bu hizmet kutsaldır, unutulmamalıdır. Derneğin çıkardığı dergiler; Terbiye Ocağı, Mualimler Mecmuasıdır.
Çeyrek yüzyılı aşkın çalışmaları boyunca bu birlik, Bulgaristan Türk eğitimine damgasını vuru ve oldukça kalıcı izler bıraktı ve tarihe karıştı. Yine onların şarkıları Bulgaristan’da Türk çocuklarına yıllar yılı söylendi. Bulgaristan’da Türk çocuklarına komünist yönetimin ilk yıllarına kadar bu şarkılar, şiirler hep söylendi. Bu günkü Bulgaristan’da şuursuz durumun nedeni işte buradan başlıyor. Bu okullar kapatıldıktan sonra Türk çocukları şuursuz yetişti ve bu günkü durumumuz ortada…
Dernek için Muharrem Yumuk, bir marş yazmış ki, bu 1925 te Mualimler Mecmuasının 10.sayısında yayınlanmıştır. Hocamıza C.Allahtan rahmet diliyoruz. İşte söz uçar, yazı kalır dedikleri bu olmalı, hiç görmedik kendilerini fakat bu gün bunları yaşatabiliyoruz ne mutlu bizlere.
Marş
Bilgi Ordusu bizim ordumuz, Bilip öğretmek büyük borcumuz,
İsteriz biz: cehl kalksın oradan, Bilgi ocağı olsun yurdumuz
Bilgi yazıldı Bayrağımıza, Evremize ocağımıza,
Düşman ayağı basmasın artık, Toprağımıza bucağımıza
Cehilden başkaca düşmanımız yok, Dilden başkaca lisanımız yok,
Dil ile ili sevmeyenlere, Gönül gözüyle bakanımız yok.