Musa VATANSEVER

Bulgaristan’da seçim dönemleri her zaman yoğun tartışmalarla geçer.

Ancak bu kez dikkat çeken bir mesele var: Bazı Bulgar siyasi liderleri, Türk toplumunun siyasi gücünü ve iradesini anlamakta zorlanıyor. Anlaşılan, Türk halkının oyunun basit vaatlerle ya da maddi çıkarlarla yönlendirilemeyeceğini kavramakta sıkıntı çekiyorlar.

Bu siyasetçiler, Türk toplumunu ya kendi bildikleri tarzda yönetilebilir sanıyor ya da daha da kötüsü, kendi çıkarlarına uygun şekilde manipüle edebileceklerini düşünüyorlar. Ancak ortada anlamadıkları bir gerçek var: Türk toplumu, kimsenin çıkarlarına göre hareket etmeyen, kendi iradesini güçlü bir şekilde ortaya koyan, bilinçli bir kitle. Parayla ya da başka araçlarla yönlendirilemeyecek bir onura sahipler.

Son zamanlarda seçimlerin ertelenmesi yönünde talepler dillendirilmeye başlandı. Ancak bu, mevcut sorunları çözer mi? Seçim ertelense bile aynı halk sandık başına gidecek, aynı irade ortaya konacak. Yeniden seçim yapıldığında da bu halk yine kendi kararını verecek. Seçimleri ertelemek, yalnızca sonuçlardan memnun olmayanların bir oyalama taktiği olarak görünüyor.

Türk halkı, Bulgaristan’ın siyasi arenasında yükselen bir güç.

Bu güç, yalnızca seçimlerle değil, toplumun her alanında hissediliyor. Seçimler tekrar yapılsa bile, Türk toplumunun güçlü iradesi Bulgar siyasi partilerine karşı bir denge unsuru olmaya devam edecek. Kısacası, Türk halkı bilinçli ve birlik içinde hareket ettikçe, Bulgaristan’daki siyasi denklemi değiştirmeye devam edecek.

Bu nedenle, halkın iradesine saygı gösterilmesi gerekiyor.

Sandık başına giden herkesin tercihi, toplumsal bir mesajdır. Türk toplumu bu mesajı her defasında güçlü bir şekilde veriyor ve vermeye de devam edecek. Seçimleri ertelemek ya da farklı yöntemlerle halkı manipüle etmeye çalışmak, yalnızca gerçeklerden kaçmak olur.

Sonuç olarak, Türk halkı seçimler hangi şartta olursa olsun, Bulgaristan siyasetinde etkisini sürdürecek ve iradesine sahip çıkacaktır.

Reklamlar