İkinci Bulgar parlamentosu da yasal hükümet kurmayı başaramayacak ve ülke bir yılda üçüncü kez erken seçimlere gitmek zorunda kalacak. Siyasi çıkmazdaki bu kısır döngü, birçok analiz uzmanının ülkenin derin bir siyasi kriz yaşadığı sonucuna varmasına neden oldu. Siyasi bilimcisi Dimitır Avramov BNR’ye verdiği röportajda bu anlayışın tam aksini dile getirdi. Ona göre, Bulgaristan’daki siyasi sisteme karşı güven eksikliği var ve “ciddi bir virüse yakalanmış gibi görünüyor”:

“Bulgaristan’daki siyasi sistemin en büyük sorunu kadro sorunudur ve bu sürekli kriz yaratmakta. Birçok insan Bulgaristan’da kriz olduğunu düşünüyor. Hayır, Bulgaristan’da siyasi kriz yok! Kurumlar istikrarlı ve toplum gündemini takip ediyor. Parçası olduğumuz AB olumlu bir gelişme seyri izliyor. Bir tek Bulgaristan’ın siyasi sistemi çözüm üretmekten mahrum, sürekli skandallar ve kötü haberler üretiyor.”

Analiz uzmanına göre, yapılması gereken çok net, toplum önümüzdeki 1 veya 2 yıl içinde yeni partiler üretmeli, ancak bu karmaşık konuya yıkıcı bir şekilde yaklaşmamalı. Avramov “kendilerine ve birbirlerine güven inşa edemeyen mevcut partilerle siyasi fikir birliliğine ulaşmak mümkün değil” dedi ve 46. Millet Meclisi’ndeki en büyük iki siyasi gücün (GERB ve “İma takıv narod”), bu meclisin ilk gününden itibaren yıkıcı davrandıklarının altını çizdi:

“En büyük iki parlamento oluşumu mecliste çoğunluğu oluşturuyor, yani en azından birisinin yapıcı davranıp seçim matematiğinin sonucunu bulacak şekilde hareket etmesi gerekiyor. GERB, her şeye “hayır” diyor ve yıkıcı davranıyor. İTN ise “Biz ne dersek onu yapacaksının, aksi taktirde fikir birliği olmayacak” diyor. Bu şekilde anlaşmaya varılamaz. Geriye kalan tüm partiler bir araya gelip bir anlaşmaya varamaz. Bu her zaman ya birinci ya da ikinci siyasi güç ile olur. Bizler emsal yaratmayacağız, bunlar dünya parlamenter sistem tarihinde yer alan örnekler.“

Gerçek şu ki, Bulgaristan’da toplum, çoğunluğun oluşmasına imkan vermeyen, parçalanmış bir parlamento üretti. Bu yüzden Dimitır Avramov, yeni siyasi partilere veya bu mümkün değilse mevcut partiler içinde yeni siyasi liderliğe ihtiyaç olduğunu düşünüyor. Avramov, mevcut parti liderlerini istifaya çağırdı.

Ancak siyasi dünyada yaşanan gelişmelere göre, Kasım ayında gerçekleşme ihtimali olan bir sonraki seçimlere kadar, yeni bir siyasi gücün oluşması ve parçalanma sorununun çözülmesi mümkün görülmüyor. Bu yüzden mevcut partilerin, mevcut liderleri ile birlikte bir sonraki parlamentoda birbirlerini anlaması ve hükümetin kurulmasını ne sağlayabilir sorusu gündeme geliyor. Avramova’a göre bu amaca iki şekilde ulaşılabilir:

“Birincisi çok güçlü bir kamuoyu baskısı. Eğer şimdiye kadar Bulgaristan’da hükümeti devirmek için protestolar olduysa, bir sonraki parlamentonun önünde, hükümeti kurtarmak için protestolar olursa şaşırmam. İkinci olarak, AB, Bulgar parti sistemindeki kadro krizinin kurumsal bir krize yol açtığına ve Bulgaristan için tehlikeli olduğuna karar verirse, Bulgaristan’daki partilerin bir sonraki Millet Meclisinde en azından sınırlı bir yetki ile geçici bir hükümet kurmaları için uluslararası baskıya maruz kalmaları muhtemel“ dedi Avramov.