Rafet ULUTÜRK

Bulgaristan’da sözde “Türk partisi” olarak bilinen parti, bugün Bulgar Başkanın eline geçmiş durumda. Peki, bu değişiklikle birlikte ne fark edecek?

Şu an bunu net olarak söylemek zor; ancak gerçekleri, partilerin seçim programları ve milletvekili listeleri açıklandığında halkımıza daha detaylı tek tek anlatacağız.

Çünkü bizim işimiz, halkımıza doğru yolu göstermek, onların haklarını korumaktır.
Seçim öncesinde atılacak adımları dikkatle değerlendirmeliyiz.

Türk halkı, bu süreçte ne kazanacağını ve geleceğini net bir şekilde görmelidir. Aksi taktirde, Ahmet Doğan gitti, yerine bir başka isim geldi, ama aynı düzen devam ederse bu parti artık Türklerin değil, sıradan bir Bulgar partisi olarak yoluna devam edecektir.
Tek fark şu olacak: Bugünden sonra Türkleri otobüslerle yürüyüşlerle ya da baskıyla sandık başına götüremeyecekler. Artık Türkler burada bir şeylerin iyi gitmediğini öğrendi. Türk Halkı şüpheyi hissetti mi oradan ötesi kendisi gelir…
Bugün bunu görmeyenler, seçim sonrasında anlayacaklar; ancak o zaman çok geç olacak. Unutmayın, bugünün güneşiyle yarının çamaşırını kurutamazsınız.

Paranın ve gücün bu işler için tek başına yeterli olmadığını herkes görecek.
Seçimlere az kaldı ve sonrası için yeni partilerin kurulması gerektiği açıkça görülüyor.

Bu partiler artık hem Bulgarlar hem de Türkler için adil ve kapsayıcı olmalıdır.
Ancak, bu işi bilen, bilgili ve halkının çıkarlarını gerçekten savunan kişiler tarafından partiler kurulmalı. Aksi takdirde, Bulgaristan’ın yok oluşa doğru adım adım yaklaştığını fark edemeyenler için tehlike çanları çalıyor. Bizden söylemesi…

Bu gidişata, Bulgaristan’daki Türklerin oyunu mevcut partilerden hiçbiri alamayacak gibi görünüyor. Bu oyları ancak DPS den farklı bir şeyler yapanlar bu oyları alabilirler.

Neden mi? Çünkü halkın güvenini kazanmak için, Ahmet Doğan’ın karşısına çıkıp onunla konuşabilen, cesur ve ahlaklı bir Türk siyasetçisi bugün mecliste göremiyoruz.

Onlar hepsi yanlış anlamışlar; İlahi adaletin sadece Ahmet için değil, herkes için geleceğini idrak edemeyenler var. Bugün Bulgaristan’da büyük bir siyasi boşluk var; çünkü meclisteki parti liderlerinde ahlaki değerler entelektüel kişiler ciddi şekilde eksik.

Bulgaristan’ın dışında kalan ve sesini duyuramayan partilerde ise parti başkanlarında bu değerler mevcut, ancak onlar da kendilerini ifade edemiyorlar. Gazeteler medya onları çıkartmıyor, işte bu partilerde dijitali iyi kullanmalılar. Bu seçimler için değil gelecek seçimler için bugünden çalışmalılar. Seçim sonrası Bulgaristan çok değişecek ve geri dönüş olmayacak. Bugünkü düşüncelerimiz o zaman geçerli olmayabilir.

27 Ekim 2024’ten sonra değişim siyasi anlayış kökten değişecek.

Seçimlerden sonra yeni bir siyaset anlayışının ortaya çıkacağına eminiz. Hükümet kurulsa da fazla gitmez ve yeni seçimler Bulgaristan’ın kaderini belirleyecektir. Gidilecek yol, artık bugünkü kavgalardan ve iç çekişmelerden arınmış, halkın isteklerini, halkın çıkarlarını merkeze alan bir yol oluşturulmalıdır. Maalesef, mevcut liderler kendi aralarında kavgaya devam ederken, halk bu isimlerin hiçbirini istemediğini açıkça dile getiremiyor. Bunu sandıkta yapacaktır rahat olunuz. Seçmenlerden %70 oya gitmiyor.

Aslında bu tablo, bize çok şey anlatıyor. Şu an seçimlere katılım oranı %30’lara kadar düşmüş durumda ve bu oran, yaklaşan seçimlerde daha da azalabilir. Eğer katılım %25’in altına düşerse, bu seçimlerin geçerliliği konusunda ciddi tartışmalar başlayacaktır. İnsanlar haklı olarak şu soruyu soracaklar: Bu seçimler gerçekten geçerli mi, değil mi? Birde %25 – %75’i yönetebilir mi? 

Bir düşünün; %75 oranında bir seçmen kitlesi sandığa gitmiyor.
Bu, halkın büyük bir çoğunluğunun mevcut siyasi yapıları onaylamadığını ve bugün mevcut hiçbir partiyi desteklemediğini gösteriyor. Onların beklentilerini karşılayacak, güvenebilecekleri bir parti ortaya çıktığında, demek o %75’in oyunu almak da mümkün olacaktır. Zaten yarısını alsan %35 yani tek başına iktidar demektir. Demek ki, halkın istek ve ihtiyaçlarına bugün uygun bir parti yok, fakat böyle bir parti kurulduğunda, seçimlere olan katılım ve ilgi artacak, demokrasiye olan inanç yeniden canlanacaktır.

Halkın sesini duymayan, onların sorunlarına çözüm üretmeyen partiler, uzun vadede varlıklarını sürdüremez. O yüzden, bu yüksek oranda dışarıda kalan insanların sesine kulak verip, onların taleplerine göre bir siyasi yapı inşa etmek gerekiyor.
İşte o zaman, seçimlerin gerçek anlamda halkın iradesini yansıttığını göreceğiz.
Bizim büyümüz ŞEYH EDEBALİ’NİN dediği gibi “İNSANI YAŞAT Kİ, DEVLET YAŞASIN” demiş. İşte bugün Bulgaristan’da bu anlayış beklenmektedir…

Listeler açıklandıktan sonra tekrar görüşlerimizi sizlerle paylaşacağız.

Artık kukla milletvekilleriyle hiçbir parti ileriye gidemeyecektir. DPS içindeki kavga, hepimize gösterdi ki bu seçilen milletvekilleri, Doğan’dan talimat gelmeden nerede ve neden olduklarını dahi açıklayamıyorlar. Öte yandan, benzer bir durum diğer tarafta da devam ediyor. Yani, milletvekillerimizin kendi düşüncelerine sahip olmadığını, adeta birer piyon gibi hareket ettiklerini gördük.

Bu gerçeği göremeyen ve listeler açıklandıktan sonra geri dönüşü olmayan yollara giren parti başkanlarına artık kimse yardım edemez. Ne yaparlarsa kendi çıkarlarına ve partilerine yapacaklardır. Bu noktada, gençlerin önünü açmak zorundayız. Herkes iyi bilir ki, acemi, eski ve emekli kadrolarla bu işlerin ilerlemeyeceği aşikârdır.

Artık Türkleri topluca tek bir partiye yönlendiremeyeceğinizi, bu seçimde hep birlikte göreceğiz. Halk, eskisinden daha bilinçli ve baskılara karşı durma cesaretine sahip.

Yeni nesil, kendi fikirlerini savunabilecek, özgür ve bağımsız milletvekilleri görmek istiyor. Bu gençler, geleceğin siyasetinde aktif rol almak istiyorlar ve onları dikkate almayan partiler, halkın güvenini kaybetmeye mahkûmdur.

Yeni nesil bilinçli, bilgili ve neyin ne olduğunu görebilecek durumdadır.

O nedenle, siyasette köklü bir değişim şart. Bu seçimlerden sonra, yeni ve ahlaki değerlere dayalı bir siyaset anlayışıyla yol almak zorundayız. Aksi takdirde, Bulgaristan’daki Türkler ve Bulgarlar için gelecekte daha büyük sorunlar bizi bekliyor olacak. Bulgaristan’ı kurtarmanın yolu Türk seçmenlerden geçtiğini anlayacaksınız.

Bulgaristan Türkleri için yeni bir partiye ihtiyaç olduğu açıkça görülmektedir.
Artık, gerçek Türklerin bir parti kurma zamanı gelmiştir. Haydi hayırlısı!

Reklamlar