Şimdiki gençler bizden daha kötü değiller, ancak onları anlayabilmemiz için çaba gerekiyor.
Bulgaristan nüfusunun yüzde 72’si şu dört kuşakta doğma – 1946-1964 yılları arasında dünyaya gelen “baby bumers”- “patlama” kuşağı, 1965-1979 yılları arasında doğan X kuşağı, 1980-1995 yılları arasında dünyaya gelen Y kuşağı ve 1996-2009 yıllarında doğan Z kuşağı. An yaşlı kuşağı tanımlayan cümle “Sonuna kadar çalışacağım” cümlesidir. X jenerasyonu ise biyolojik yaşlarından daha genç hissetmeleri ile biliniyor. Y kuşağı “Ben hakediyorum” prensibi ile hareket ediyor. Z kuşağı ise “Değişim sen ol” sözünü seviyor.
Psikolog Dilyana Veleva BNR Sofya’ya verdiği söyleşide şunları belirtti: “Kuşaklar değerlerine göre ayrılıyor. Değerler parametresine göre, birbirine yakın kuşaklar “patlama kuşağı” ve X kuşağı. Ve daha genç kuşaklar Y ve Z de yine değerler bakımından birbirine daha yakın.
Daha yaşlı olan “patlama kuşağı” ve X kuşağı daha fazla aile değerlerine, güven sağlanmasına önem verirken, gençlerde aile değerleri çok fazla rağbet görmüyor, hatta Z kuşağı gençlerinden bazıları ne aile kurmak ne de çocuk sahibi olmak ismediklerini belirtiyor.
Diğer sınır çizgisi de kuşakların bilgi akışı içinde nasıl büyüdükleri. O nedene hayatlarında önemli bir seçim yapmaları gerektiğinde Y ve Z kuşağı daha fazla bilgi kaynağından bilgi almaya alışıklar ve internet ortamında bilgi aramaya ailelerine kıyasla daha yatkınlar.”
Psikolog İvan İgov ise: “Hayatlarını kısmen dijital ortama taşımaları ve iletişimlerini tamemen farklı bir seviyede yürüten gençler giderek daha anlaşılmaz oluyor. Ancak onlarla iletişim kurmak istiyorsak, onları anlamak zorundayız” dedi ve şöyle devam etti:
“Zamanında bizler soyut-mantık modeli ile iletişim kuruyorduk, ancak şimdiki gençler akıllarında birleştirdikleri şekiller ve resimler aracılığı ile iletişim gerçekleştiriyor. Onlar için en büyük değer, özel hayatları ile iş, perspektif ve kariyer arasında denge kurabilmek. Bu kuşak ile ilgilenen herkes görecek ki, bu gençler sürekli telefonları ile meşgul.Yaşlılar ise bunun kendilerine karşı kasıtlı bir davranış olduğunu düşünerek kırılıyorlar. Ancak kasıtlı bir tavır değil bu. Gençlerin telefonları ile meşgul iken aynı zamanda daha başka şeyler de yapabildikleri anlaşılıyor. Öyle ki, bu yeni kuşak bizden daha kötü değil, ancak bizlerin onu anlamak için çaba sarfetmemiz gerekiyor.”
Dilyana Veleva “Önceki kuşaklar, hayatlarında güven araması, güven olması ile bağlantılı olmalarından dolayı uzun süre aynı işte kalıyorken, daha genç kuşaklar yeni şeylere açık ve daha “mobil” davranıyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Z kuşağı, nceki kuşaklar gibi öyle fazla fazla çalıştığı şirkete bağlanmıyor. Yani gençler daha ziyade her bir anda kendileri için daha iyi olanı arayan birer bireyci; birisi onlara daha iyi bir şey teklif ettiği an onlar hemen onu seçiyor. Bu tavır özel ilişkilerine de yansıyor, o nedenle gençlerin daha az süreli çok fazla irtibatları var.”
Uzmanlara göre, evlerin ofise dönüştürüldüğü, Covid-19 krizi koşullarında da yine genç kuşaklar yeni ortama en fazla adapte olanlar oluyor.
BNR