Tarih: 05 Mayıs 2019
Yazan: Ertaş ÇAKIR
Konu: Roma Papası Francist 3 Günlük Ziyaret İçin Bulgaristan’da.
Roma Katolik Kilisesi’nin Başı Papa Francist 35 kişilik bir heyetle 3 günlük bir ziyaret için Bulgaristan’a geldi. Başbakan Boyko Borisov’un daveti üzerine gelen Papa resmi törenle karşılandı. Önce Bulgar Ortadoks Dininin resmi kilisesi olan “Aleksandır Nevski” ye girip duva etti. Kilise çıkışında halka hitaben kısa bir siyasi konuşma yaptı ve “Biz Hıristiyanız, kapımız konuklara açık olmalı. Siz Doğu ile Batı arasında bir köprüsünüz. Bulgaristan birçok dinin yanyana yaşadığı bir ülkedir” dedi.
Bu sözler, ziyareti izleyen 759 kamara, ajan ve gazeteciler önünde vurgulanınca hemen sosyal medyada “Papa sığınmacı, savaş kaçağı ve ekonomik göç seline kapılarımızı aşmamızı istiyor” şeklinde yorumlandı. Bilindiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği ülkeleri arasında belirli şartlarla T.C.’nin göç selini durdurması antlaşmasının imzalanmasından sonra, Bulgar sınırlarını zorlama durdu, Trakya yönünde göz selinin önü alındı. 4 milyondan fazla Suriyeliye kucak açan Türk halkı, sözünde durarak, misafir olarak kabul ettiği Suriyelileri tüm zorluklara rağmen bağrına basmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Rumen Radev ve Başbakan Boyko Borisov ile ayrı ayrı resmi temaslarını tamamladıktan sonra, Papa Francist, öğle sularında Bulgar Doğu Ortodoks Kilisesi Yüksek Ruhani Meclisi’ni (Sinot) ve Başpiskopos Neofit’i ziyarete gitti. Görüşmeye, Sliven (İslimye) Piskoposu Yoanikiy, Birleşik Amerika, Kanada ve Avstralya Piskoposu Yosif, Silistre Piskoposu Amvrosiy, Tırnova Piskoposu Grigoriy ile Vidip Piskoposu Danail katılmadılar.
Aynı zamanda Yüksek Ruhani Meclis (Sinot) ve Baş Piskopos Neofit, Papa Francist ile görüşmeye, 1990 tarihli Bulgaristan Cumhuriyeti Anayasası’na rağmen, İkinci Semeon Sakskoburrgotski’yi davet etti ve Papa Francist huzurunda bir Çar gibi karşıladı.
Ruhani Meclis üyesi 5 papazın görüşmeye gelmemesi nedeni bu olabilir. Çünkü yapılan görüşmeye ilişkin karar daha 3 Nisan 2019’da alınmıştı, haberini yaydı.
İkinci Semeon, 1878 Berlin Konferansı kararlarıyla kurulan, Bulgar Prensliği’ne 1887’de Prens atanan, 1908’de ilan ettiği Bulgar Çarlığı’na 1918’e kadar monarh olan Birinci Ferdinand’ın torunu ve 1918 – 1943 yılları arasında Bulgar Çarı olan Üçüncü Boris’in oğlu ve yaşının küşük olmasına rağmen 1943’ten başlayarak, 1948’de (Monarşi mi? Cumhuriyet mi?) halk oylaması (referendum) yapılana kadar Bulgar Çarı’dır. 2001’de Bulgaristan’a dönen ve seçim kazanarak hükümet başkanı olan İkinci Semeon, Sofya meclisinde defalarca yaptığı konuşmalarda ve basın açıklamalarında “kendisini sıradan bir vatandaş” olara tanımış ve bugüne kadar demokrasi koşullarında (1990-2019) anayasal cumhuriyet düzeninin parlamenter monarşı yönünde değiştirilmesine ilişkin herhangi bir istek öne sürmemiştir. Sinot’un kendisini Aziz ilan etmesi konusunda da, kilise ainlerinde adının ancak Pazar ayinlerinde geçmesini istemiştir.
İlk kez olmak üzere, bu defa İkinci Semeon’a bir Çar muamelesi yapmıştır. Oysa 2001 yılında seçim kazanan İkinci Semeon başbakan olabilmek için monarşi haklarının hepsinden vaz geçmişti. Papa Francist’i karşılama töreninde bu sözünü bozmuş oldu.
Olay Faktor.bg sosyal medya tarafından şöyle yorumlandı:
“Papa Francist’i karşılama törenine katılma daveti İkinci Semeon’a 3 Nisan 2019 tarihinde gönderildi. Böylece Sinot Papa Francist önünde İkinci Semeon’u bir monarh ve Bulgar Çarı olarak kabul ettiğini kanıtlamış oldu. Doğu Ortadoks Kilisesi gelenekleri, monarşik düzenin başını ruhani sınıfından kabul eder ve aynı zamanda yüksek ruhani zümrenin başı bilir ve bütün resmi ve dini görüşmelere katılma hakkı vardır. Öte yandan hem Papa hem de Bulgar yüksek ruhani konseyi üyeleri Bulgar anayasasını hiçe saymıştır, çünkü anayasaya göre İkinci Semeon Sakskoburrgotski hakları tüm vatandaşların haklarına eşit olan, sıradan bir Bulgaristan vatandaşıdır. Bu böyle devam ettiğinde, başka koşullarda olmak üzere, morşaşi başı eski haklarının yeniden tanınması talep edilebilir. Böyle bir durum değişikliği, günümüzde Çarlık rejiminden birçok şeyi hızla hayata çağıran, Rusya’nın lehinde olur. Bulgarlar, acaba Rusya Başkanı Putin’e taç giydirelemez mi diye soruyorlar. Aslında İkinci Semeon hayatta olan son Doğu Ortodoks Kralıdır. Bulgar din adamları, Semeon’un Çar ilan edilmesi, Kremlin’de durumu birden bire değiştirebilir yorumlarında bulunuyorlar. İkinci Semeon’un Papa Francist ile Sinot’ta görüşmesi Bulgar kilise yönetimini parçalamıştır.”
Papa Francist Sofya’nın “Birinci Aleksandır Batenberg” meydanına toplanan 7 bin kişi önünde dini sevgi ayini düzenledi, yaptığı konuşmada sevgi ve barış için duva etti. Bulgaristan’ın iç problemlerinden irk ayırımına, Romen getolarının yakılmasına, işsizliğe, sefillik ve cahilliğe, Müslüman dinine yapılan baskılara değinmedi.
Bulgaristan’da 50 bin Katolik yaşıyor. Ülkede Katolik dini Rakovski, Plovdiv ve Ruse piskoposluklarınca örgütlenmiştir. Katolik nüfus toplam nüfusun % 1’inden az olduğundan dolayı Bakanlar Kuruluna bağlı Diyanet Ajansı kendilerine mali ve maddi yardımda bulunmuyor. 3 günklük ziyaretinin 2. Gününde Papa Francist 2 Katolik Kilisesi ve 17 bin mümini olan Güney Bulgaristan’da bulunan Rakovski şehrini ziyaret edecek ve halkla yaptığı görüşmelerden sonra 250 çocuğa şarapla ekmek yedirerek Katalik Kilisesine kabul edecektir.
Bu ziyarette dikkat çekici olan, Papa’nin Katolik olmayan hiçbir kimseye elini öptürmemesi, şehir içinde papamobille gezmesi, özürlük çocuk görünce araçtan inip yüzünü saçını okşamasıdır. Çok sert güvenlik kordonu işinde hareket eden Papa Francist, 1944 yılından önce Bulgar Katolik papazlarının tutuklanıp hapse atılmasına da değinmedi.
Bulgaristan ziyaretini tamamladıktan sonra Papa Francist heyetiyle birlikte Kuzey Makedonya Cumhuriyetini ve ardından da Romanya’yı ziyaret edecektir.
Bizi izleyiniz.
Teşekkür ederim