Bulgaristan Helsinki Komitesi (BHK) Başkanı Krasimir Kanev, örgütün 2017 Yılı Bulgaristan’da İnsan Hakları Raporu’nun sunumunu yaptığı sırada, “2017’de Bulgaristan’da insan haklarının savunması konusunda bir durgunluk var ve bazı alanlarda kötüleşme de var. Yetkililer ve kamu otoriteleri insan haklarına karşı sağır kaldı ve sivil toplum önemli meselelerle ilgili endişeleri dile getiremedi ve bu görev 2018’de gündemde olacak” diye belirtti.

Raporda Romanların evlerinden tahliye edilmesi, kadınlara yönelik şiddet ve ifade özgürlüğüne vurgu yapılmaktadır. Bu üç alanda da durum giderek kötüleşiyor.

İnsan hakları konularını ortaya koymak için elverişsiz bir ortam haline gelen medyanın durumunun yanı sıra hükümetteki milliyetçi örgütlerin varlığı, çoğu alanda durgunluğun ardında yatan etkenler arasında yer almaktadır.

Nefrete teşvik – hala cezasız

Raporda şu ifadeler yer aldı: “GERB ve Birleşik Vatanseverler hükümetinin oluşumu, insan hakları, etnik gruplar arası ve dini hoşgörü ile ilgili toplumsal iklimin tamamen bozulmasına neden oldu. Azınlık ve mülteci entegrasyon politikasını uygulama fırsatları ciddi şekilde sınırlandırıldı. 2017 yılı sonuna kadar insan hakları ile ilgili bir dizi kısıtlayıcı mevzuat değişikliği önerildi ve kabul edildi, daha sonra bunların bir kısmı, uluslararası eleştirilerin ardından kaldırıldı. Bulgar toplumundaki bazı hassas gruplara karşı nefret, ayrımcılık ve şiddete teşvik, cezasızlıkla devam etti. İktidardakiler ve özellikle insan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri arasındaki işbirliği kötüleşti”.

İktidardakilerin, kadın hakları konusunda küstah ve ilgisiz tavırları

İktidardakiler, Bulgaristan’daki kadına yönelik şiddetin en ciddi ve sistematik tezahürlerine karşı tamamen ihmalkar davrandı ve İstanbul Sözleşmesi’nin onaylanmasına yönelik en önemli taahhütlerden birini yerine getirmedi. Rapora göre, 2017 yılının sonunda sözleşmenin onaylanması konusu Bulgar toplumunda ve insan haklarındaki en akıl dışı ve yıkıcı tartışmalardan birini yarattı.

BHK ekibinde yer alan hukukçu Dilyana Angelova, “Konu, siyasi amaçlı açıkça ayrımcılığa teşvik için kullanıldı” diye kaydetti. Hukukçunun ifadelerine göre ülkemizde yaygın olarak kadına yönelik şiddet ile mücadele çabaları yerine, bu tür şiddetin en kötü ve sistemik tezahürlerine karşı tamamen ihmalkar, küstah ve ilgisiz tavırlar sergilendi.

Bulgaristan’da ifade özgürlüğünde ciddi kötüleşme

BHK raporunda 2017 yılında Bulgaristan’da ifade özgürlüğünde ciddi bir şekilde kötüleşme olduğu bildirildi.

Eşi benzeri görülmemiş bir siyasal baskı, gazetecilere yönelik tehdit ve saldırılar 2017 yılına damgasını vurdu, medya topuz rolünü oynamaya devam etti. Bunlar, medyanın durumu hakkındaki rapordan çıkarılan ana sonuçlar arasında bulunuyor.

Bundan önce açıklanan “Sınır Tanımayan Gazeteciler” örgütünün 180 ülkenin basın özgürlüğü listesinde Bulgaristan 111. sırada yer aldı, yani Bulgaristan sadece basın özgürlüğünde en kötü AB ülkesi değil, AB ülkeleri arasında “zor durumda” kategorisinde yer alan tek ülkedir.

BHK raporunda yayıncılara yönelik baskıların 2017 yılında da devam ettiği ve Yolsuzlukla Mücadele ve Yasadışı Olarak Edinilen Malların Müsadere Edilmesi Komisyonu tarafından Economedia Şirketi’ne yönelik başlatılan haciz işlemi hatırlatıldı. BHK, komisyonun haciz işlemlerini iktidardakilerin muhaliflerine karşı uyguladığı baskı olarak niteledi.

 

 

Kırcaali Haber

Reklamlar