BGSAM

Konu: İş Allah ilk kıra umutlarımızı kavurmaz.

Bugün 27 Şubat 2016, Sofya’da 5 yıldızlı “Grand Otel Sofya” Salonlarının birinde 186 Bulgaristanlı Türk Müslüman delege kısa adı DOST ve açılımı Demokrasi, Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü olan yeni bir siyasi parti kurdu.

Olay tarihsel bir olay olduğu gibi Bulgaristanlı Türk Müslümanların doğal, insan ve medeni haklar mücadelesinde yepyeni niteliği olan direniş sayfası açıldığına da işarettir. Türklerin Pomakların ve Çingene Müslümanların yaşadığı il ve ilçelerin hepsinden gelen delegelerin, 1990’da Ahmet Doğan’ın yol taşlarını diktiği yoldan bundan ileri yürümek istemedikleri, yepyeni bir atılım için yüreklenerek geldikleri her hareketlerinde belliydi.

DOST partisi kurucu kurultayı diyeceğimiz bu forum, delegelerin gönüllüğü esas tutularak, yeni ve yüksek nitelikli bir bileşimle kavganın ortasında dirilmiş kişiliklerin bileşimiydi.

Bilindiği üzere DOST partisinin kurulmasına vesile, Hak ve Özgürlükler Partisi (HÖH-DPS)’nin 17 Aralık 2015 gecesi partinin fahri başkanı Ahmet Doğan’ın parti içi darbe yaparak, Genel Başkan Lütfi Mestan ve 4 arkadaşını partiden ihraç etmesi oldu.

1968’de Bulgaristanlı Çingene Müslümanların isimlerinin değiştirilmesiyle başlayan, 1972’de Pomak Müslümanların dil ve dinlerine saldırıyla daha da şiddetlenen ve 1984 Aralığından sonra sayıları 1 milyon 500 bin kişi olan ve 120 yıllık bir Türk –Müslüman kimliği oluşturma sürecini tamamlamış olan Bulgaristan Türklerine karşı saldırılara tepki olarak, Mayıs 1989 Ayaklanmasıyla totalitarizmi deviren ve özgürlükçü demokrasi ve insan hakları bayrağı dalgalandıranların siyasi bilinci dünyaca parlamıştı.

Bulgaristan’da Müslüman tabanın kabarması 1990’da – 1878’de Osmanlı’dan kopan bu topraklarda ilk Türk Müslüman partisinin kurulmasına götürmüştü. Bu ansızın ve kendiliğinden olmamıştı.

1984–1989 zulüm döneminde Pomaklar ve Türkler sürgünde ve zindanlarda ezilirken Türk kimlik ruhu şahlanmış ve 44 direniş parti, örgüt, birlik ve hareketinden HÖH partisi doğarken Bulgaristan Müslümanlarının EVLADI Bulgar ve Rus siyasi polisi tarafından çalınmıştır. Bu tuzak Ahmet Doğan ve Komunistler tarafından gerçekleştirilmiştir ki, 27 Şubat 2016’da kurulan DOS partisi, elimizden çalınan kutsalımızı yeniden yaratarak geri almak ve vahim durumu düzeltmektir.

Doğduğu gün, yönü saptırılınca böyle bir ölümcül yara alan Bulgaristan Türklerinin bilinçli ve örgütlü mücadelesi, kısa zaman içinde aldatıldığını, gizli polis ajanlarının ve halkımızın kutsal davasına ihanet edenlerin tuzağına düştüğünü fark edip direnişe geçse de, tabanın gerçeklere açılan bir bilinçle uyanması ve hareketlenmesi yıllar almıştır.

İlk bilinçli kesin tepkiler, illegal ve yarı legal kavga müfrezelerini kuranların saflarından geldi.

Milletvekilleri Adem Kenan ve Mehmet Beytulla Hareketten ayrıldı. 1993’te yapılan HÖH kurultayında stratejik rotayı,  haklarımız ve insan hakları mücadelesi raylarına çekmeye çalışan ve delegeleri bu uğurda tolere eden milletvekili Mehmet Hoca 100 kişiyle salondan çıktı. 1989 Mayıs Ayaklanmasının sürükleyicisi olan Demokratik Lig örgütü başkanı Mustafa Ömer de kurultayı tepenler arasındaydı. Hasan Baltov’un grubundan Pomak sürgüncü ve zindancılar da “Bulgar Etnik Modelini” kabul etmeyip,  dil ve din haklarımızın, kutsal özgürlüklerimizden bir zerre bile feda edemeyiz şiarlarıyla dışarı fırlamışlardı.

O gün bugün 23 yıl geçti. Bu zaman içinde HÖH partisinde 3 (üç) parçalanma daha oldu. Parti’den yarılan ve yeni parti kuranların üçü de Genel Başkan Yardımcısıdır.

Bir. Önce Güner Tahir partiden ayrıldı. Gazetelerden okuyoruz, Doğan’la kavgası 5 bin US Dolar içindir. CHP Genel Merkezi’nden parasal yardım almaya giden G. Tahir’e Ankara’da 20 bin US Dolar almış, paranın dörtte birini gelirken harcamış ve “işte bunu verdiler” deyip 15 bin US Dolar uzatınca, Ankara’dan gelen teleksi kendine uzatılınca dananın kuyruğu kopmuştur. Bu gibi konularda olağanüstü hassas olan seçmenimiz G. Tahir’i bir daha meclise göndermemiştir.

İki. 2000 yılında Genel Başkan Yardımcısı ve Örgüt Sorunları Sekreteri Osman Oktay’ın HÖH partisinden kovulması da gazetelerden okuyoruz yine sözde para meselesine dayanır. Oktay partiden 400 bin US Dolar aşırmıştır. O da bir daha seçmenin gönlünü kazanamamış ve mebus seçilmemiştir.

Üç. 2012’de Parti Başkan Yardımcısı ve Örgüt Sorunları Sekreteri Kasım Dal ile HÖH Gençlik Kolları Başkanı Korman İsmailov’un partiden ayrılmasına gerekçe olarak, Genel Başkan Ahmet Doğan’ın gizli siyasi polis ajanlığı ve partinin rüşvet bataklığına batması gösterildi. 1 Aralık 2012’de kurulan Özgürlük Ve Şeref Partisi 2013 erken genel seçimlerinde kendi başına vekil çıkaramadı. 2014’te seçimlere sağ kanattan 5 siyasi parti ve bir hareketle Reformcu Blok cephesi kurarak katılan parti başkanı K. İsmailov Sofya’dan milletvekili oldu ve halen hükümet ortağıdır. Cephe bileşimindeki çelişkiler şu an bölünme yaratmış ve bir kanadı iktidar partisiyle kaynaşırken, yarısı muhalefete geçmiştir.

27 Şubat 2016’da çağrılan DOST kurultayı yepyeni bir nitelik sergilemiştir. 1985’te Dobriçin Baraklar köyünde bir samanlıkta gizli kurulan Bulgaristan Türklerinin Milli Kurtuluş Partisi kurucu başkanı Necmettin Hak başta olmak üzere, HÖH partisinin Deliorman ve Rodop kent ve köylerinden kurucu üyeler;

1990’da Büyük Milet Meclisi seçim programını yazan ve partiyi köy köy kasaba kasaba toplantı ve mitingler düzenleyerek Bulgaristan Türklerine tanıtan, siyasi davayı halka indiren bilinen demokrat aydın Hikmet Efendiev;

1993 kurultayını iten Mehmet Hoca ve Mustafa Ömer;

Belene” Ölüm Kampından, sürgünlerden ve siyasi tutuklular arasından kahramanlar;

Türkiye’den soydaş dernek ve federasyonlarımızdan 14’ü, Göçmen Konfederasyonluğu heyeti; Yüksek öğrenimli gençler grubu;

Özenci sanat kolektifleri ve öğretmen sendikası temsilcileri vb. kurucu kurultaya katıldı ve DOST partisinin kurulmasına hep beraber oy verdiler.

Göçmen konfederasyonu Genel Başkanı Sayın Çalışkan kurultaydan sonra Bulgar basınına verdiği demeçte, Türkiye’de Bulgaristan seçimlerine katılma hakkı olan 280 bin soydaş yaşadığını söyledi.

Kurultay, kurucu başkanlığa HÖH eski Genel Başkanı Lürfi Mestan’ı seçti.

Mestan yaptığı ilkesel konuşmasında, önce HÖH-DPS partisinin zamanını doldurduğunu ve halkımızın hak ve özgürlüklerinin elde edilmesi davasını frenlediği için siyaset sahnesinden çekilmesi gerektiğini esaslandırdı. Bulgaristan’da azınlıkların fazlasıyla kutuplaşmış bir yapılanmanın dibinde, son derece yoksul bir toplumsal ortamda yaşadıklarına dikkati çekti.

Devleti dolandırmaktan başka hiçbir işleri olmayan saray grubunun siyaset dışına itilip yargılanmasını istedi.

Mestan bu sözleri söylerken Sofya meclis meydanında ve bakanlar kurulu önünde on binlerce kişi hemen adli reform yapılması, anayasanın değiştirilmesi, demokratik hakların tanınması istekleriyle kitle gösterileri ve miting düzenliyordu.

DOST partisinin liberal demokratik özgürlükçü ilkelere dayanacağını ve memleketimizin Avrupa Atlantik doğrultusunda, NATO üyesi olarak, Avrupa Birliği üyeliğini koruyarak gelişim yolu izlemesini destekleyeceğini vurguladı. Mestan, fahri başkan Ahmet Doğan’ın partiyi Bulgaristan Türk, Pomak ve Çingene Müslümanlardan tamamen kopardığını söyledikten sonra şu noktalara da değindi.

Doğancı elitin, Rus oligarşisinin Bulgaristan’daki sinsi emellerine hizmet ettiğini, Bulgaristanlı Türk Müslümanları Türkiye’deki yakınlarından koparmaya çalıştığını, en ilkel doğal ve insan haklarının tanınmasına engel olduğunu, kültürel ve medeniyet haklarımız açısından son derece acınası bir durumda bulunduğumuzu önemle vurguladı. Ülkemizin köklü dönüşümlerle evrimleşme ve refah yoluna açılması zamanının geldiğine işaret etti.

Bu esaslı konuşmada dikkati çeken özelliklerden biri de, Bulgar halkının da HÖH –DPS partisine, Bulgaristan Türk Müslüman azınlığına ve partisin 17 Aralık 2015’ten sonra izlediği siyasete kritik baktığına yer verilmesi oldu.

Bilhassa üzerinde durulan nokta ise, Doğan’ın destekleyicilerinin başında artık yalnız Bulgar siyaset çevrelerinde lâkabı “gestapo” olan, totaliter rejimin siyasi polisinin VI. Şube Amiri Dimitır İvanov ile “Kütüphaneci Enstitüsü” maskesi altında Türk Müslümanlar ve diğer etnik azınlıklar arasında ajanlık yaptırmak için polis yamağı yetiştiren Stoyan Delçev ikilisi olduğudur.

Putinci, sabık Cumhurbaşkanı G. Pırvanov, Türk düşmanı Makedon haydutlarının günümüz çömezlerinin partisi (VMRO) Makedonya İç Devrim Örgütü başkanı Karakaçanov olduğu,

Sol milliyetçi Putinci “Ataka” partisi başkanı Siderov ve daha birkaç ırkçılığa sürtünmüş milliyetçiden başka kimsenin kalmadığı basına açık beyan edildi.

Kurultayı bağımsız milletvekili Hüseyin Hafızov yönetti.

Kendiliğinden oluşan bir ortak siyasi kurucu kurultay zemininde yapıcı ruhta gelişen tartışmaların ikisi kurucu kurultayın siyasi alanını genişletti. 1990’da HÖH’in kurulmasıyla sonuçlanan siyasi çekirdeğin oluşumuna götüren hareketlenmeyi doğal yapılanmayla yöneten Necmettin Hak ilk konuştu ve kurucu meclisi kutladıktan sonra, “Doğan’ın kişisel baskısı altında boğulan HÖH-DPS partisinin siyasi içeriğini tüketmiş ve sürükleyici özelliklerini tamamen yitirmiş ve seçmenden ve memleketimizin sorunlarından kopmuş olduğunu açıkladı. O, kurultay kürsüsünden insanımıza Türkiye karşıtlığı aşılamaya çalışan bir saldırgan Rusya uzantısı saldırganlık rolü üstlenen bir partiye aramızdan oy veren olmaz” dedi.

Bulgaristan Türk Müslümanlarının anadil, din ve özgün kültür ve Avrupa medeniyetine öz geleneklerinden gelen zenginlikle katkıda bulunabilme fırsatı verilmediğini söyledi. 2020 yılında kesilecek olan Avrupa Fonlarından ekonomi, eğitim, sağlık ve kültür dallarında yararlanılmasına olanak tanınmamasını kınadı. Bulgaristan’da yaşayan Müslümanların bir etnik azınlık olarak tanınması gerektiğine, parmakla sayılacak kadar profesör, doçent ve doktorumuz olmadığına işaret ederken, din, dil, edebiyat, sanat, kültürel, sportif vb özgün kültürel özellikler taşıyan haklarımızın mutlaka elde etmek için birlik olmaya çağırdı.  Kültürel azınlık haklarımızın mutlaka tanınması gerektiğini vurgularken, şu dönemde Bulgaristan Türklerinin köle durumunda olduğunu bundan dolayı vatanlarını Türkiye’ye ve Batı istikametinde terk ettiklerini belirtti.

Necmettin Hak, HÖH’ün kurulduğu gün yapılan yanlışlıkları 26 yıl sonra düzeltmeye çalışıyoruz derken, oyuna gelmeyelim, dedi.

Kurucu kurultayda söz alan Mehmet Hoca, “HÖH partisinin Bulgaristanlı Türklerin hak ve özgürlükler davasına ihanet ettiğini,  ülkedeki totaliter statükonun korunabilmesi için Ahmet Doğan’ın Türk aydınları memleketti terk etmeye zorladığını, binlerce gencin ekmek parası için Batı ülkelerine gittiğini, Türkçe eğitimin her gün engellendiğini, belediyelerin ve diğer devlet organlarının halka hizmet sunmadığını açıkladıktan sonra DOST partisi Bulgaristan Müslümanlarını Ahmet Doğan’dan kurtarmalıdır, yardım etmeye geldik” dedi.

Mehmet Hoca, “Bulgaristanlı Türklerin vatanını sevdiğini, memleketin tüm erdemlerini onların yarattığını ve  HÖH kapanına bir daha düşmemek için çok sıkı çalışmamız gerektiğini vurguladı. Bugün ülkemizdeki en önemli sorunun azınlık haklarının tanınması olduğunun altını çizdi”.

Mehmet Hoca HÖH partisi ile DOST partisi arasında yargı değerleri bakımından derin köklü fark olduğunu da belirtti.

Şumen şehrindeki Kültürel etkinlikleri yöneten, Nazım Hikmet Okuma Evi Başkanı, şaire Nurten Remzi ise konuşmasında, öncelikle çözülmesi gereken sorunlardan birinin tarih konusu olduğuna değinirken, Bulgarların kendi tarihlerini bilmediklerini, bu topraklarda yaşanan tarihin ortak tarih olduğunu örneklerle açıklarken şöyle dedi. Biz edebiyatı, tarihi, kültürü, hayatın her dalında başarıları olan bir etnik azınlığız, din, ırk, kültür ayrımı gözetmeksizin, çok kültürlü bir ulus ve medeniyette yaşamak istiyoruz. Yenidünyaya ayak uydurmak istiyoruz. Bize tüm azınlık hakları bütünsel olarak tanınmalıdır. Bu savaşımda DOST partisine başarı dilerim.

Kurucu kurultay Bulgar toplumunda ve medyasında çok geniş yankılandı. “Grand Otel Sofya” karşısında kurultayı kınamak için toplananların yalnızca 8 kişi olması dikkati çekti. Merkez basın, radyo ve TV programları kurucu kurultayı geniş olarak yansıttı. Türkiyeci parti gibi kara çalmaya fırsat bulamadılar. Bulgaristan Türk ve Müslüman azınlığının tüm insan haklarından yoksun yaşaması konusunda demeçler veren kurucu delegeler medyanın ağzını kapadı.

Demokrasi, Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü (DOST) partisinin tescil edilmesi için 2 500 kurucu delege imzasına gerek var. Birinci Kurultayın 45 gün içinde Sofya’da çağrılmasına oy birliği ile karar alındı. Bulgaristan Türklerinin bu defa engelleri atlayıp yol almaya başlayacağına inanmak istiyoruz.

BGSAM DOST partisi ile ilgili gelişmeleri yakından takıp edip değerlendirecektir.

Reklamlar