Rafet ULUTÜRK
Bulgaristan’da çifte vatandaşlık hakkı olan kişilerin oy kullanma hakkı bulunmakta, ancak seçilme hakları kısıtlıdır. Bu durum, demokrasi ve vatandaşlık hakları çerçevesinde önemli bir tartışma konusudur. Çifte vatandaşların yalnızca oy kullanabilmesi, ülkedeki demokratik ilkelere ve katılımın genişletilmesi gerektiği görüşlerine ters düşmektedir. Peki, neden bu konuda bir düzenleme yapılmıyor? Bu yazıda, hem bu durumu hem de daha geniş bir demokratik katılımın önündeki engelleri tartışacağız.
Çifte Vatandaşların Oy Hakkı, Seçilme Hakkı Neden Yokken?
Bulgaristan Anayasası, çifte vatandaşlığa sahip bireylerin oy kullanmalarına izin verirken, onların seçilme haklarını ise kısıtlamaktadır. Bu durum, genellikle ulusal güvenlik, içki dış politika, ve ülke çıkarlarının korunması gibi gerekçelerle savunulmaktadır. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu tür sınırlamaların aslında demokratik ilkelerle ne derece örtüştüğüdür. Demokrasi, yalnızca seçme hakkını tanımakla kalmaz, aynı zamanda vatandaşların seçilme hakkını da güvence altına alır. Çifte vatandaşlara seçilme hakkı tanımamak, toplumsal eşitliği ve katılımı sınırlamaktadır.
Demokrasi Sözde Olmaz, Bedel İster
Demokrasi, sadece seçimle sınırlı bir kavram değildir. Toplumun her kesiminin eşit şekilde katılım gösterebilmesi, temsiliyetin genişletilmesi ve tüm vatandaşların aynı haklara sahip olması gerekir. Ancak Bulgaristan’da çifte vatandaşlık konusunda uygulanan bu ayrım, aslında demokrasinin ne kadar eksik işlediğinin bir göstergesidir. Demokratik bir toplumda, farklı kökenlere, kültürlere ve milletlere sahip bireylerin eşit bir şekilde temsili sağlanmalıdır.
Demokrasinin sadece seçimle ilgili bir süreç değil, bir yaşam biçimi olduğunu unutmamak gerekir. Demokratik bir yapıda, her bireyin hem seçme hem de seçilme hakkı eşit olmalıdır. Bu noktada, çifte vatandaşların seçilme hakkından mahrum bırakılmaları, daha fazla katılım ve temsiliyetin önünde bir engel teşkil etmektedir. Demokrasi, yalnızca sözde kalmamalıdır; bunun bedelini toplumsal eşitlik ve adaletle ödemek gereklidir.
Neden Düzenleme Yapılmıyor?
Çifte vatandaşların seçilme hakkı ile ilgili bir düzenleme yapılmamasının en önemli nedeni, mevcut siyasi iklimin ve iktidarların çıkarlarını koruma isteğidir. Parti liderleri, çifte vatandaşlık sahibi kişilerin sadece oy kullanmalarına izin vererek, kendi kontrolünde olan seçmen kitlelerini şekillendirme gücünü ellerinde tutmaktadırlar. Bu durum, demokratik bir seçim sürecinin önünde bir engel oluşturur ve yalnızca belirli bir grubun politikaya etkisini artırır.
Ayrıca, çifte vatandaşların seçilme hakları konusunda yapılacak bir değişiklik, ülke içindeki yerli halkın kaygılarını artırabilir. Bu endişeler, genellikle ulusal kimlik, güvenlik ve toplumdaki kültürel yapının korunmasına yönelik korkulardan kaynaklanmaktadır. Ancak, bu tür argümanlar demokrasi ile bağdaşmayan yaklaşımlar olup, gerçek eşitlik ve temsiliyetin önünde büyük bir engel teşkil eder.
Demokratik Katılımın Artırılması İçin Ne Yapılmalı?
Çifte vatandaşlık hakkı, bireylerin bağlı oldukları farklı ülkelerdeki tüm haklardan eşit şekilde faydalanmalarını sağlamalıdır. Bunun için, Bulgaristan’da çifte vatandaşların sadece oy kullanma hakkı değil, aynı zamanda seçilme hakları da tanınmalıdır. Bu düzenleme, Bulgaristan’da yaşayan farklı kökenlerden gelen vatandaşların siyasete daha fazla katılımını sağlayacak ve seçim sonuçlarının daha adil ve temsiliyetçi olmasına katkıda bulunacaktır.
Katılım oranlarının %70-80’lere çıkması, yalnızca seçim günündeki aktif katılımla mümkün olmaz. Bu, tüm vatandaşların eşit şekilde temsil edilmesiyle sağlanabilir. Eğer gerçekten demokratik bir toplum inşa edilmek isteniyorsa, partiler ve siyasi liderler bu tür kısıtlamaları kaldırarak, halkın güvenini kazanmalı ve her bireyin eşit haklarla temsil edilmesini sağlamalıdır.
Sonuç: Demokrasi Bedel İster
Demokrasi, sadece kağıt üzerinde var olan bir kavram değildir; her bireye eşit haklar ve fırsatlar tanımayı gerektirir. Çifte vatandaşlık sahibi olanların seçilme hakkı da dahil olmak üzere demokratik katılımın önündeki engellerin kaldırılması, sadece oy verme hakkını tanımakla sınırlı kalmamalıdır. Bulgaristan’ın, gerçekten demokratik bir toplum inşa etmek istiyorsa, bu konuda somut adımlar atmalı ve tüm vatandaşlarının eşit temsiliyetini sağlamalıdır. Demokrasi sözde değil, fiilen işlerse, katılım oranları da artar ve toplum daha sağlıklı bir yapıya kavuşur.