Musa VATANSEVER
34 yıl boyunca halkımızın omuzlarında yükselerek derebeyliğe ulaşan ve halkı baskılarla ezenlerin hesap gününe geldik. Öyle bir iktidar kurdular ki, temel insan haklarını hiçe sayarak, kardeşleri birbirinden ayırarak, gençleri kendi topraklarından, ailelerinden kopararak, binlerce insanın yurtlarından ayrılmasına sebep oldular. Bu göç dalgası sadece ülkede değil, yüreklerde de derin yaralar açtı.
Peki, bu süreçte neler yaşandı? Halkın desteği ile iktidara gelenler, yıllar içinde kendi çıkarları için çalışmayı seçti. Türk toplumu Bulgaristan’da ayrımcılığa uğradı, diline, kültürüne, haklarına yapılan saldırılara karşı yıllarca sesini duyurmaya çalıştı. Ancak iktidarda olanların ilgisizliği, halkın ihtiyaçlarını göz ardı etmeleri, ezilmişliğe karşı sessiz kalmaları, halkı bezdirdi. Halkı susturmak için uygulanan baskılar, yurt dışına kaçanların sayısını artırdı. Göçe mecbur bırakılan insanlarımızın çoğu, gurbette dahi rahat yüzü görmedi, kimileri yollarda can verdi, kimileri hayatları boyunca memleket hasreti çekti.
Bugün geldiğimiz noktada, halk artık daha bilinçli ve geçmişte yapılanları unutmadı. Onlara nefes aldırılmamış yılların hesabı sorulacak. Halk, kendi çıkarlarına çalışanları, kendilerini temsil etmediğini gördükleri liderleri artık istemiyor. Demokrasi, adalet ve eşitlik arayışıyla, bu düzeni değiştirmek için sesini yükseltiyor.
Bu düzenin devam etmesi imkansız. Halkın, haksızlıkların karşısında durmak için yeni bir umut aradığı bu dönemde, hak ettiğimiz bir yönetim talep etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bu hesaplaşmanın sonunda kazanan, baskılara ve zulme direnerek bir arada kalmayı başaran halk olacak.
Unutmayın; keser döner sap döner, hesap dönüp dolaşıp yine sizlere döner.
Ahmet Doğan’ın 34 yıllık politik serüveninde, Türklere ve bölgedeki halka verdiği sözleri tutmayarak ve kendi çıkarları için hareket ederek topluma zarar verdiği görülmektedir. Bu süre boyunca, özellikle Türk kimliği, dil ve kültür hakları konusunda adımlar atmamakla suçlanmaktadır. Yeni bir paradigma, Doğan’ın bu ihmal ve kötü yönetim politikalarının hesabının sorulması gerektiğini öne sürmektedir. Kırcaali halkının Doğan’ı ve destekçilerini sandıkta cezalandırarak, bu uzun süren zarar verici siyaseti sonlandırması gerektiği düşünülmektedir.