Aralık ayının son günlerinde Kurtuluş Camii müezzini M. Ali hocamız ve eşlerimizle Bulgaristan’a bir ziyaret gerçekleştirdik. Gittiğimiz yer Smolen (Paşmaklı) ili, Devin (naturel kaynak suları meşhur) kasabası, Gövren köyü. Köyde yaşayanlar bu köyün Türkçe isminin Gökeren veya Kökveren olabileceğini söylediler. Dedelerinin Konya, Karaman kökenli Yörük Türklerinden olduğunu ifade ettiler. Köy Yunanistan sınırına yakın, Rodop dağları içinde yamaçta kurulmuş. Temel geçim kaynağı ormancılık ve hayvancılık. Tarıma müsait düz arazi fazla yok. Gençler Avrupa ülkelerine çalışmaya gitmiş. Yeni yeni textil sektörüne ait iş yerleri açılmaya başlamış. Köyde de 10-20 kişi çalıştıran elbise, çanta diken, işyerleri var. Köyde iki cami mevcut. Köyün ortasındaki cami beş vakit açık, yeni ve bakımlı. Cemaati kalabalık. İmamları Ali hoca genç ve çalışkan. Caminin ihtiyacı olan avizeyi Türkiye’den götürüp yerine taktık. Çok memnun oldular. Hayır sahiplerine selam ve dua gönderdiler. Köyün kenarında ikinci bir cami daha var. Osmanlı döneminden kalan adı İbrahim Paşa Camii. Burası yaz mevsiminde Cuma günleri açılıyor. Tarihi eski ancak, yenilenmiş, bakımlı ve güzel bir yapı.
1.Ali hoca daha önce bu köyde üç ay devlet tarafından görevlendirilmişti. Hocamız gerçekten üç ay zarfında iyi hizmet yapmış. İlk ve ortaokul çağındaki çocuklara temel dini ve milli bilgiler ile namaz sürelerini ezberletme, namaz kılma konusunda hayli faydalı olmuş. Başta çocuklar olmak üzere, köy halkı hocamızın etrafında bir sevgi yumağı oluşturdular. Gidişimize çok sevindiler. Çocuklar Cumartesi – Pazar günler kendiliğinden bir araya gelerek:
-“Hocam ne olursun ders yapalım” diyerek camiye toplandılar. M. Ali hoca da gereğini yaptı. Çocuklar hepsi namaz dualarını, süreleri ezberlemiş. Namaz kılmasını biliyorlar. Bazıları köyü temsilen Bulgaristan’da yarışmalara katılmış. Gençler de aynı şekilde bazıları Türkiye’de Kırklareli, Edirne gibi şehirlerimizde Kur’an Kurslarına devam etmiş.
Köyde 250 hane insan var, tamamı Türk, ilkokulunda 70, anaokulunda ise 30 öğrenci var. Köyde Bulgarca ve Türkçe konuşuluyor. Gençler, çocuklar hepsi Türkçe biliyor. Yolculuk esnasında Pomakça bilen M. Ali hocamız Bulgarlar dahil herkesle rahatça anlaşabildi.
Gövren Köylüleri bize çok yakınlık, misafirperverlik gösterdi. Civarda gezilebilecek turistik yerleri gezdirdiler. Müslüman –Türk misafirperverliğini orada bir kez daha yaşadık. Rodop dağlarının yükseklerinde yetişen kekik ve adaçayı (kır çayı),daha birçok hediyeler ikram ettiler. Üç gün orada kaldık. Ayrılışımız hayli hüzünlü oldu. Hepsine sonsuz selam ve teşekkürlerimizi sunarım. Türkiye’den Lüleburgaz’dan selamlar.