Mayıs sonunda, Gallup Internationalsosyoloji ajansının uzmanı Parvan Simeonov, BNR’ye konuşurken “son birkaç hafta içinde Bulgaristan’ın gözle görülür bir biçimde Doğu’ya döndüğünü” söyledi. Bunun bir belirtisi olarak Simeonov, Sofya’nın Scripal davası ile ilgili tutumu, dondurulmuş Belene NESProjesinin tekrar gündeme gelmesi ve bazı üst düzey ziyaretlerininyapılmasına işaret etti. Analist Haralan Aleksandrov da, Bulgar siyasetinde görünür bir “doğulaşma” olduğunu öne sürdü.

Söz konusu yorumlardan sadece on gün sonra, Parlamento, hükümetin silahli kuvvetlere yönelik modernizasyon planını onayladı. Hava Kuvvetleri için, üreticilerine göre “batılı” olarak tanımlayabileceğimiz uçaklar ve bugüne kadar hiç kimsenin “doğulu” (yani Rus) olarak tanımlamayı düşünmediği piyade araçları satın alınacak.

Silahlı Kuvvetler Modernizasyonu Projesi, hem sol hem de sağ siyasi partilerin desteğini alırken, “hayır” oyu kullanan tek parti “Volya” oldu. Partinin argümanları siyasi olmaktan ziyade popülist olmakla birlikte, askeri teçhizat satın almadan önce vatandaşların emeklilik, sağlık ve güvenlik sorunlarına çözüm getirilmesi gerektiği yönündeydi.

Sofya’da Halk Meclisi, ordunun “Batı” donanımlı modernizasyon projesini onaylarken, Varşova’da B-9 olarak bilinen oluşum kapsamında Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Estonya, Letonya ve Litvanya cumhurbaşkanları, Doğu ve Güney Avrupa’da daha güçlü bir NATO varlığı için bir deklarasyon imzaladılar. B-9 oluşumu, 2015 yılında Bükreş’te doğdu ve bu nedenle adının ilk harfini Romanya’nın başkentinden alıyor.

NATO’nun doğu kanadının”birleştirici sesi” olduğunu iddia eden oluşumdan, NATO’nun askeri gücünün ve hareketliliğinin artmasının büyük önem taşıdığımesajı geldi. Varşova Nihai Deklarasyonu, Ukrayna’da hala çözülmemiş bir çatışmaya ve Rusya’dan kaynaklanan tehditlere açıkça işaret ediyor. Deklarasyonu imzalayanlar, ayrıca ülkelerinin NATO’nun Rusya doktrinine bağlılığını ve caydırıcılıkla beraber siyasi diyalog başlatmakta birleştiklerini de doğruladılar.

Cumhurbaşkanı Radev’in Varşova belgesiyle ilgisi, “Doğu’ya dönüş”ünün bir işareti olmaktan ziyade, NATO’nun askeri ve politik tutumu ile tam bir özdeşleşmenin belirtisidir. Konuyla ilgili geçtiğimiz hafta yaşanan bazı gelişmeler, Bulgaristan’ın politik süreçlerinde Batı’dan Doğu’ya doğru bir yönelimin bulunmadığını ve ülkenin hala Avrupa-Atlantik yönelimlerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu ikna edici bir şekilde ortaya koyuyor.

Çeviri: Ayser Ali

Reklamlar